Yıldırım: TSK Irak'ta kalmaya devam edecek
Başbakan Binali Yıldırım, Başika'daki TSK unsurlarının Irak'tan çekilmeyeceğini söyledi. Yıldırım, "DEAŞ'le mücadele için bölgenin yapısının zorla değiştirilmemesi için Türk varlığı orada kalmaya devam edecek" dedi.
DUVAR - Suriye ve Irak'ta sınırötesi operasyon tezkeresinin 1 yıl daha uzatılması üzerine Irak'la yaşanan kriz karşılıklı açıklamalarla restleşmeye dönüştü. Irak Meclisi'nin 'işgalci' olarak nitelendirdiği Başika'daki TSK birliğinin çekilmesi yönünde karar alması üzerine Türkiye bu karara uymayacağını açıklamıştı. Irak ve Türkiye'nin karşılıklı restleşmenin ardından Irak'taki Uluslararası Koalisyon Gücü Sözcüsü Amerikalı Yarbay Dorrian da dün, "Irak Topraklarında bulunan Türk Ordusu, Irak Hükümeti tarafından ve resmi izinle gelmemiştir ve illegaldir. Türk askerleri, Irak Hükümeti’ne IŞİD'le mücadelesinde destek veren Uluslararası Koalisyon Güçleri'nin içerisinde yer almamaktadır" demişti. Tüm bu gelişmeler üzerine bugün açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, "TSK Irak'ta kalmaya devam edecek" çıkışında bulundu.
'AKTİF ÇABALARIMIZ SÜRÜYOR'
Başbakan Binali Yıldırım, bugün, TOBB Genel Merkezi'nde 9. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nda yaptığı konuşmada, ekonominin yanısıra, Başika krizine de değindi. Yıldırım, açıklamasında özetle şunları söyledi:
"Etrafımızda ciddi istikrarsızlıklar var. Bundan en fazla etkilenen ülke Türkiye'dir. Türkiye son 6 yıldır bunun bedelini ödüyor. Mülteciler canlarını kurtarmak için Türkiye'nin yolunu tutuyor. Biz kapımıza geleni geri çeviremeyiz. Yerlerini yurtlarını terk eden insanları bağrımıza bastık, bize yakışanı yaptık. Bölgedeki sorunların çözülmesi için aktif bir şekilde çabalarımızı sürdürüyoruz. Daha fazla masum insanın ölmemesi için yakın temaslarımız devam ediyor.
Türkiye sadece bölücü terör örgütüyle uğraşmıyor. DEAŞ terör örgütüyle de amansız bir mücadele veriyor. Fırat Kalkanı operasyonunun amacı Türiye'nin hudut güvenliğini sağlamak, bölgede yaşayan vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamaktır.
Bin kilometrekarelik alan temizlenmiş ve burada yaşayanlar geri dönmeye başlamıştır. Biz aslında Suriye'nin normale dönmesi için işin bir yerinden başlamış bulunuyoruz. Suriye'de herkesin temsil edileceği yönetime kavuşması için gerekli sorumluluğu yerine getirmesini bekliyoruz.
IRAK'IN TEPKİSİ ANLAMSIZ
Son günlerde Musul'un DEAŞ'tan temizlenmesi diye bir konu var. Özellikle ABD bir faaliyet içerisinde ve bu ay içerisinde böyle bir operasyonu Irak Merkezi Hükümeti ve bölgeki aşiretlerden oluşan milis gücüyle yapma amacında. Bu konuda Türkiye'nin hassasiyeti malum.
Musul'ta 2 milyon insan yaşıyor. DEAŞ bir günde işgal etti, insanlar yerlerinden yurtlarından oldu. DEAŞ temizlenmeli, bunda şüphe yok. Zaten bizim Başika'daki unsurlarımız DEAŞ'ın temizlenmesi için bir yandan mücadele ediyor. Bir yandan da o bölgedeki bölgenin gerçek sahiplerinin eğitilmesi için faaliyet gösteriyor. Bunlar yapılırken operasyonun yaklaştığı günlerde Irak hükümetinden anlaşılmaz bir tepki geldiğini görüyoruz.
IRAK NE SÖYLERSE SÖYLESİN ORADAYIZ
30-35 senedir ülkemizin başını ağrıtan PKK'nın barındığı Irak'ta merkezi yönelik bugüne kadar hiçbir tedbir almazken ve 63 değişik ülkeden terörle DEAŞ'la mücadele adına askeri unsur bulunurken, Türkiye'nin varlığına takılması abesle iştigaldir. Bunun hiçbir şekilde iyi niyetle izahı yoktur. Bağdat ne söylerse söylesin, bölgedeki DEAŞ ile mücadele için Türk varlığı orada kalmaya devam edecek. Bizim varlığımız daha fazla insanlık dramının yaşanmaması ve bölgedeki oldu-bittilerin önüne geçilmesi içindir. Bölgede her zaman olmuş Türkiye hakkında böyle ileri geri laflar etmek Irak hükümetinin haddi değildir.
Bölücü terörle de mücadelemiz devam ediyor. Şehirlerimiz çukurlarla işgal edildi. Bölücü terör örgütü bölgede büyük tahribat yaptı. Hayatını kaybeden insanlarımız oldu. Bütün bunlar geride kaldı, bu il ve ilçelerde yeniden imar faaliyetine başladık. Kürt sorunu yoktur. Kürtlerin terör örgütü PKK sorunu var. 15 Temmuz'da FETÖ'cüler dersini aldı şimdi de bölücü terör örgütü dersini alıyor."