Yıldız Tozu: Yetişkinler için bir peri masalı

Neil Gaiman'ın kaleme aldığı 'Yıldız Tozu' yeni baskısıyla İthaki Yayınları tarafından yayımlandı. Gaiman'a illüstrasyonlarıyla Charles Vess eşlik ediyor.

Abone ol

1960 yılında doğan Neil Gaiman, dünyanın en sevilen fantastik kurgu yazarlarından biri. Romanların yanı sıra çizgi roman yazarlığı da yapan Gaiman, Newbery, Carnegie, Hugo, Nebula, Dünya Fantezi, Will Eisner, Bram Stoker gibi pek çok ödüle layık görüldü. Gaiman’a bu ödülleri getiren ve onu çevrildiği pek çok dilde çoksatanlar arasında yükselten bir sürü kitaptan söz edebilsek de, içlerinden bazıları okurlarınca farklı bir yere konur. Bu kitapların başında 'Amerikan Tanrıları, 'Mezarlık Kitabı', 'Sandman serisi' ve tabii ki 'Yıldız Tozu' gelir.

'Yıldız Tozu', Gaiman’ın bir gün araba sürerken yolda gördüğü bir duvardan esinlenerek yarattığı bir dünyadır aslında. Kaba hatlarıyla düşündüğü bu dünyanın adını da “Duvar” koymak ister ama ilerleyen günlerde, bir edebiyat ödülü kutlaması için arkadaşlarıyla bir araya geldiğinde tuhaf bir şey yaşar; kayan bir yıldız görür. Ve o yıldız hem kitabın adını hem de tasarlanan dünyayı değiştirip yepyeni bir hale sokar. Partiyi bırakıp bir anda kurmaca âleme dalan Gaiman, ünlü illüstratör Charles Vess’i bir köşeye çekip hikâyeyi ana hatlarıyla anlatır ve iki büyük kalem o gece el sıkışırlar.

1951 doğumlu Charles Vess, ana akımda ve bağımsız pek çok çizgi roman projesinde çizerlik yapan, çeşitli sergiler açan önemli sanatçılar arasında anılagelir. Hugo, Eisner, Dünya Fantezi, Locus gibi pek çok ödüle layık görülen Vess’in en sevilen işlerinin başında da 'Sandman serisi' ve 'Yıldız Tozu' gelmektedir.

HANGİ AŞK GERÇEKTİR?

1997’de dört sayılık bir seri olarak piyasaya sunulan 'Yıldız Tozu', ilerleyen yıllarda tek sayı halinde de yayınlandığı gibi, Gaiman tarafından resimsiz bir roman olarak da okurlarının karşısına çıktı. İlk olarak 2014 yılında çevrilen bu versiyondan sonra, geçtiğimiz günlerde Vess’in yeni illüstrasyonlarıyla zenginleştirdiği resimli edisyonu da dilimize kazandırıldı. Ayda Sungur tarafından çevrilen bu edisyon, diğer Neil Gaiman kitapları gibi İthaki Yayınları etiketine sahip.

“Hayattan ne istiyorsun?” diye sordu peri kız.

“Bilmiyorum,” diye itiraf etti Dunstan. “Seni, sanırım.”

“Ben özgürlüğümü istiyorum,” dedi kız.

İngiltere’nin uzak bir yerinde, pek kimsenin bilmediği, gizemli bir köyde başlıyor her şey. Köy, etrafını çevreleyen duvardan alıyor ismini, herkes oraya Duvar köyü adını veriyor. Köyün etrafındaki bu duvarın tek bir girişi var ve o giriş 7/24 nöbetçiler tarafından kontrol altında tutuluyor. Köylünün görev dağılımıyla nöbet tuttuğu bu yerden kimsenin girip çıkmasına izin verilmiyor. Bu gelenek, yüzyıllardan beri bu şekilde gelmiş, bu şekilde gidiyor. Tek bir durum hariç.

Yıldız Tozu, Neil Gaiman, Çevirmen: Ayda Sungur, 232 syf., İthaki Yayınları, 2021.

Dokuz yılda bir düzenlenen panayır zamanı misafirlerin gelmesine ve ticari, kültürel alışverişe müsaade ediliyor. Misafirler arasında sadece insanlar yok; cadılar, periler, türlü yaratıklar da var. Hepsi doluşup panayır alanında yayıldıklarındaysa eğlence ve etkileşim başlıyor.

Kitap, Duvar köyünde, panayır kalabalığında açılıyor. Köyün delikanlılarından olan Dunstan Thorn panayır alanını gezerken bir tezgâha yaklaşıyor ve kendisine yardımcı olan esir bir peri kızından bir çiçek satın alıp ödemeyi öpücükle yapıyor.

Ne var ki iş bir öpücükle kalmıyor. Dunstan duvardan gizlice ormana kaçıp peri kızıyla birlikte olduktan sonra köye dönüyor ve her şeyi kısa sürede unutuyor. Evlenip çoluk çocuk sahibi olan Dunstan, hayat koşturmacasına dalıp sıradan bir hayat sürerken, bir gece köyün girişine bir sepet bırakılıyor. Sepetin içinde bir çocuk, çocuğun üstünde de bir kâğıt var ve kâğıtta “Tristran Thorn” yazıyor.

KAHRAMANIN SONSUZ YOLCULUĞU

Tristran Thorn, köylü tarafından “dışarılıklı” karşılanarak büyüyüp bir şekilde delikanlılık çağına geliyor. Köyün güzellerinden sayılan Victoria’ya gönlünü kaptırıyor ama Victoria onu pek umursamıyor. Bir gece beraber yürürlerken, onu ne kadar sevdiğini, sevgisi için neler yapabileceğini anlatmaya başladığında gökyüzünde bir yıldız kayıyor. Tristran yıldızı gösterip, “Bir öpücük ve evlenme sözü uğruna şu kayan yıldızı sana getiririm” diyor.

Victoria da bu teklifi kabul ediyor, kayan yıldızı getirirse onunla evleneceğini söylüyor. Tristran Thorn işte bu motivasyonla derhal hazırlanıp kayan yıldızın peşine düşüyor ve aşkını ispatlamak için bir sürü zorluğa göğüs germeye başlıyor.

'Yıldız Tozu'nun temel tartışmalarından biri de böylece başlıyor. Okurlara, “Aşk nedir? Aşkın ispata ihtiyacı var mıdır? Gerçek aşk nasıl anlaşılır?” gibisinden sorular sorarak, Tristran’ın duyguları üzerinden kendimizi sorgulamamıza da aracı oluyor.

İlerleyen sayfalarda bu yıldızın peşine başkalarının da düştüğünü görüyoruz: Fırtınahisarı’nın Seksen Birinci Lordu ve Yüksek Kayalıklar’ın Efendisi olmak için yarışan kardeşler; sonsuz güzellik ve ömür hırsıyla harekete geçen cadı kardeşler de maceraya ortak oluyorlar. Böylece yıldızın sadece bir yıldız olmadığını anlamaya başlıyoruz.

GERÇEK AŞK NASIL ANLAŞILIR?

“Yıldız tozu, yetişkinler için bir peri masalıdır” diyor Gaiman. “İçinde cinsellik, yoğun macera ve hafif komedi, en önemlisi de merak duygusu olacaktır…"

“Bu büyünün ve insanlığın hikâyesi. İçinde cadılar, devler, konuşan hayvanlar ve kuşlar, büyücüler, kaleler ve ağaçlar; esirler, tuzaklar, kaçışlar, kâbuslar ve romantizm var. Ve çocuklara göre bir hikâye değil.”

2007 yılında beyazperdeye aktarılan 'Yıldız Tozu' adeta bir yıldızlar geçidini andırıyor. Yönetmenliğini Matthew Vaughn’un yaptığı filmin senaryosu Jane Goldman’a ait. Bu ikili daha önce Kingsman serisinde ve bazı Marvel projelerinde de beraber görev aldıkları için fantastik dünyaya oldukça aşinalar. Oyuncu kadrosuna baktığımızdaysa karşımıza birbirinden değerli isimler çıkıyor; Charlie Cox, Robert De Niro, Michelle Pfeiffer, Ricky Gervais…

Önce romanı, akabinde resimli edisyonu okuyup, son olarak da filmi izleyerek 'Yıldız Tozu'nu daha geniş kapsamlı olarak keşfedebilir, kendi kişisel yolculuğumuza çıkabiliriz. Böylece aşka ve âşıklara yöneltilen sorulardan nasibimizi alarak ve becerebildiğimiz ölçüde onlara cevap vererek bu yolculuğu farklı bir yere de taşıyabiliriz. Kim bilir…