Yılmaz Özdil: Sedat Peker dijital tecrit altında
Yılmaz Özdil, Sedat Peker'in avukatıyla konuştuğunu söyledi: "Sedat Peker dijital tecrit altında. Pasaportuna da el koymuşlar. Ben buradan çıkayım, başka bir ülkeye gideyim de diyemez."
DUVAR - Yeniçağ TV’de Emre Kulcanay’ın sorularını yanıtlayan Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Sedat Peker’in avukatı ile konuştuğunu belirterek Sedat Peker’in ailesiyle birlikte dijital tecrit altında tutulduğunu, pasaportuna el konularak başka bir ülkeye gitmesinin engellendiğini söyledi.
Sedat Peker'in anlattıkları olayların üzerine muhalefetin gitmesi gerektiğini belirten Yılmaz Özdil özetle şunları söyledi:
DAHA NE AÇIKLASIN: Bana sorarsan Sedat Peker’in sessizliğe gömüldüğü falan yok. Sedat Peker daha ne açıklasın kardeşim? Adam çıktı uyuşturucu güzergahlarını, suikastleri, servetinin kaynağı belirsiz oligarkları, kimin malına mülküne devlet adıyla çöktüklerini, hangi kara paracıların, hangi yasadışı bahisçilerin Türkiye'de kimleri ağına düşürdüğünü, Türkiye'nin hangi bölgelerinde otellerine kimlerin çöktüklerini, bu otellerde kimleri ağırladıklarını... Daha neler anlattı!.. Ve anlattıklarıyla ilgili olarak Amerikan savcıları harekete geçti, Avusturya'da tutuklamalar oldu, Kıbrıs'ta hükümetler düştü. Dolayısıyla Sedat Peker'in sessizliğe gömülmüş olduğu falan yok.
MUHALEFET SUSUYOR: Sedat Peker hakkında iktidar ve muhalefet neden sessiz? Asıl buna bakmak lazım. Mesela iktidarı anlayışla karşılayabiliriz neden? Sedat Peker'in anlattıklarının tamamının ucu bir şekilde iktidara dokunuyor. Adam çıktı dedi ki, "Ben iktidar milletvekilini 10 bin dolar maaşa bağladım"... Bu ülkede Başbakanlık, TBMM Başkanlığı yapmış kişinin oğluyla ilgili feci iddialarda bulundu. Kıbrıs'ta yasadışı bahis yürüten insanların Türkiye'de kimlerle içli dışlı olduğunu ve orada kimlerin nasıl devasa paralar kaybedip kimlerin kucağına oturduğunu, kimlere gizli kameralarla - şantajlarla, kimlere alet edildiğine kadar sayısız şeyler anlattı. AKP tarafı elbette susacaktır. Peki muhalefet niye susuyor kardeşim? Mesela bu iddiaların tamamı, araştırılması ve hukuki olarak soruşturmaya tabi tutulması gereken bir konu. Bunlarla ilgili muhalefet ve muhalefetten beslenen medya neden susuyor? Ben asıl bunu merak ediyorum.
DİJİTAL TECRİT: Şu anda Sedat Peker'in neden video ya da tweet atamadığını hepimiz biliyoruz. Nedir? Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında yapılan görüşmeler neticesinde -artık Türkiye ne dedi, ne verdi onu bilemeyiz ama- Sedat Peker ve ailesinin şu anda bir 'dijital tecrit'e alındığını biliyoruz. Nereden biliyoruz? Sedat Peker'in avukatı bunu söylüyor. Ben de kendisine sordum, avukatına, bunu anlattı. Nedir bu dijital tecrit? Demişler ki, "Kardeşim sen şu anda tweet atmayacaksın. Sen şu anda video doldurmayacaksın. Pasaportuna da el koymuşlar. Ben buradan çıkayım, başka bir ülkeye gideyim de diyemez. Dolayısıyla bu kişinin, Sedat Peker'in konumu her ne olursa olsun, geçmişte onu yapmış, bunu yapmış, bunların hepsini geç...
HUKUKİ HAKLARI TAKİP EDİLMELİ: Kim olduğuna değil ne söylediğine bakmak lazım. Dolayısıyla nasıl bugün Osman Kavala'nın, Selahattin Demirtaş'ın, Çetin Doğan'ın, Sedef Kabaş'ın, en son haklarında tutuklama kararı çıkarılan Barış Pehlivan gibi gazeteci arkadaşlarımızın nasıl hukuki haklarını, Anayasal hakları gereği takip ediyorsak Sedat Peker'in de hukuki haklarının takip edilmesi lazım. Kim tarafından? Hem bağımsız medya hem de muhalefet tarafından. Yapılıyor mu? Yapılmıyor... Neden yapılmıyor? Asıl üzerinde durulması gereken konu bu.