Yılmaz Vural: Hakkını arayanın yolunu kesiyorlar
Yılmaz Vural futbolda korona virüsü nedeniyle ortaya çıkan durumu değerlendirdi: "Türkiye’de her şey birbirini tetikliyor. Şu anda kulüplerin bir kuruş geliri yok. Nasıl ödeyecek? Kulüp batarsa kime faydası olacak? Bu karşılıklı çözülmesi gereken bir konu."
Alper Budka alperbudka@gmail.com
DUVAR - Tecrübeli teknik direktör Yılmaz Vural’a göre kulüpler panik içinde… Futbolcuların kanuni haklarını istemesi olağan… Krizden sorunu birlikte çözerek çıkmak mümkün…
Covid-19 salgını nedeniyle ertelenen liglerin geleceği konusundaki belirsizlik sürerken, her geçen gün artan maddi zarar, kulüpleri ve futbolcuları karşı karşıya getiriyor. Akhisarspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural’la önümüzdeki dönemi ve futbolda sendika tartışmasını konuştuk.
Biliyorsunuz, Fatih Terim, virüs salgını nedeniyle, federasyonun seyircisiz maç oynatma kararına tepki göstermiş, futbolcuları sendikalaşmaya çağırmıştı. O çağrının ardından sendika konusu gündeme geldi…
Üç kez sendika kuruldu. İlkini Metin Kurt kurdu, 'komünist' dediler, iş bulamadı. İkincisini Rahim’ler kurdu, olmadı. Futbolcuya da, antrenörlere de sendika gerekiyor. Biz derneğin yönetimindeyken siyasetle ilişki kurmaya çalıştık. Türk-İş’le toplantı yaptık. Bizi davet ettiler. 'İstanbul’da bina verelim, personel verelim, kurun bu sendikayı' dediler. Fakat maalesef ben o kadar uğraşmama rağmen beceremedim. Çünkü biliyorsunuz lokavt kararı falan var. Türkiye’de biliyorsunuz, hak alma olayı, bütün yollar kesiliyor yani… Kulüpler problem yaşamak istemiyorlar. Hepsi batmış durumda. Devletin ele alması gereken çok detaylı bir konu. Antrenör ve hakem derneklerinin, taban birliklerinin de kendi aralarında organize olması lazım. Sendikayı kurarsın çalışmaz. Rahim’in başına gelenlere bakın. Biz de bu aralar konuyu kendi aramızda konuşuyoruz.
Futbolcu hakları konusunda hâlâ ciddi sorunlar var…
Hayır, antrenörlerin de sorunlar var! Biz de bu ailenin bir ferdiyiz. Birbirimizin hakkını savunmalıyız. Biz bunu genelleştirmeye çalıştık. Dediler ki 100 bin kişinin üzerinde olmazsan birlik kurulamıyor. Dedik nasıl olacak 100 bin sporcu yok. Türk-İş’in başkanı Ergun bey benim çocukluk arkadaşım. 'Yılmaz bir gelsene' dedi, onların toplantısına gittim. Ben de Antrenörler Birliği başkanını çağırdım, gelemedi. Çünkü bak kurumlar şöyle, Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği de aynı sıkıntıyı yaşıyor, federasyondan paralar alıyorlar, 1-2 milyon falan… Antrenörler Birliği de öyle, referans paralarından 3-4 milyon lira alıyorlar. Para uğruna örgütlenmenin dışında tutuyorlar kendilerini, çünkü o paranın kesileceğinden korkuyorlar. Bir daha aynı metotlarla gidilirse olmaz. Beni değil, kurumların başlarını ara… Hakan Ünsal’la konuş… “Yılmaz Vural dedi ki…” bunlar hikaye, yazı yazmış olursun o kadar…
Korona günlerinden geçiyoruz. Şu günlerde alt liglerde ödemelerin yapılmadığını, geciktirildiğini ya da eksik yapıldığını duyuyoruz?
Yahu koronadan önce de yapılmıyordu. Türkiye’de ödeme yapan toplasan 10 tane takım var yok. Başakşehir, Sivasspor, böyle toplasan 3. Lig’den Süperlig’e 10 tane takım yok. Benim 35 senelik antrenörlük hayatımda paramın tamamını alıp gittiğim takım yok.
İngiltere’de de kulüpler futbolcu maaşlarında yüzde 30’luk bir kesintiye gideceklerini söyledi ancak İngiltere Futbolcu Sendikası bu karara karşı çıktı. Sizin gözleminiz nedir? Futbol sektöründe bir ekonomik daralma yaşanacak. Türkiye’deki futbolcuların ve antrenörlerin tavrı ne olacak? Kaygılı mısınız?
Yok yahu niye kaygılı olayım? Türkiye’de her şey birbirini tetikliyor. Şu anda kulüplerin bir kuruş geliri yok. Nasıl ödeyecek? Kulüp batarsa kime faydası olacak? Bu karşılıklı çözülmesi gereken bir konu. Tabii ki yardımcı olmamız gerekirse olacağız. “Benim sözleşmemde şu kadar alacağım vardı”, e ben nereden bileydim böyle bir salgın krizi yaşanacağını? Biz İngiltere değiliz. Tabii ki doğru olan, güzel olan kulüplerin ekonomilerini düzeltip ödemeleri yapmasıdır. O yüzden kulüpler şimdi panik içinde, ligler çabuk başlasın istiyorlar. Tabii başlasın ama hemen başlaması gerekmez, günde 90-100 kişi ölüyor yani… Bunları kulüp başkanlarına sorun. Antrenörler derneğiyle, futbolcular derneğiyle konuşun…
Futbolcuların çok para kazanması insanların neden hoşuna gitmez? Hakkını arayan futbolcu neden sevilmez? Futbolcu kulüple ihtilafa düştüğünde taraftarlar neden kulübün tarafını tutar? Bunun sebebi nedir, basit bir haset duygusu mudur? Doğal bir taraftarlık duygusu mu? Yoksa insanımızın güçlüden yana olması mıdır? Mesela alacağı yüzünden kulüpten ayrılan ya da herhangi bir sebeple maça idmana çıkmak istemeyen bir futbolcu taraftara ne hissettirir?
Seyirci tabii ki kulüpten yana davranacak. Kulüp onun çünkü, başkanlar yöneticiler değil, malın sahibi o… Şaşmaz bir tavır… Öte yandan adamın alacağı varsa verecek mahkemeye… Bu sistemsizliğin getirdiği bir tartışma konusu… Sen de biliyorsun bunun cevabını. Ama sana herkes samimi cevap vermeyebilir. Çünkü herkes ‘bana bir şey olur mu’ diye korkuyor. Biz herkese net cevap verdiğimiz için köyün delisi olduk. Adama bir yerleriyle gülerler, sözleşme neden yapılır, kanuni hakları karşılıklı kullan diye; e ben bu hakkımı kullanıyorsam neden kötü oluyorum? Öyle şey mi olur?