Yönetmelik değişti, kirli su 'temiz' oldu

Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği’nde iyi ve kirli su sınıflandırılması, çok iyi, iyi ve orta su olarak değiştirildi. Yönetmeliği göre kirli su kalmadı.

Abone ol

BURSA - Önceden iyi ve kirli olarak ayrılan su kalitesi sınıflandırılması Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle çok iyi, iyi ve orta olarak değiştirildi. Kirli su tanımının kaldırıldığı yönetmelikle çok kirli sular bile orta kalitede gösterildi.

Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği,16 Haziran 2021’de Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi’ne göre uyumlandırıldığı duyurularak değiştirildi. 'İyi', 'az-orta', 'çok kirli' olarak nitelendirilen su kalitesi sınıflandırılmaları 'çok iyi', 'iyi', 'orta' olarak değiştirildi. 'Kötü kalite' çok kirli suların sınıflandırıldığı dördüncü sınıf kaldırıldı.

Fakat AB Birliği Su Çerçeve Direktifi’nde orta seviyenin altındaki suların zayıf veya kötü olarak sınıflandırılması bulurken yönetmelikte ortalama statünün altındaki sular için kötü nitelikteki sular sınıflandırılması yapılmadı. Böylelikle çok kirli sular bile orta kalitede bir suymuş gibi gösterildi.

‘ÇEVRE VE HALK SAĞLIĞINI ETKİLEYEBİLİR’

Bursa Su Kolektifi üyeleri Ziraat Mühendisi Şafak Şenel Erdem ve Çevre Mühendisi Sultan Gülsün, çok kirli suların orta kalite olarak gösterilmesine Nilüfer Çayı’nı örnek gösterdi. Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (BUSKİ) analizlerine göre Nilüfer Çayı, dördüncü sınıf (çok kirli) su kalitesinde geçiyordu. Yönetmelikte yapılan değişiklikle Nilüfer Çayı için 'orta kalitede su' nitelemesi yapıldı. Yönetmeliğe göre orta kalite sular, gıda, tekstil gibi nitelikli su gerektiren tesisler hariç arıtıldıktan sonra su ürünleri yetiştiriciliği için kullanılabiliyor. Erdem ve Gülsün, bu sınıflandırmanın çevre ve halk sağlığını etkileyebilecek durumların yaşanması riskini arttırdığını söyledi.

‘NİLÜFER ÇAYI TARIMDA KESİNLİKLE KULLANILMAMALI'

Çaya bırakılan atıklar...

Sanayi ile iç içe geçmiş Bursa ovasındaki mevcut dereler ve kolları üzerinde bulunan tarım alanlarının sulanmasında Nilüfer Çayı’nın kullanıldığını söyleyen Ziraat Mühendisi Erdem, “Tarımda kesinlikle kullanılmaması gerekiyor” dedi. Tarım amacıyla kullanılacak iyi bir suyu tanımlamak için birçok parametreye bakıldığını belirten Erdem, şu ifadeleri kullandı:

“İletkenlik bitkinin su alımını etkileyeceği gibi bor gibi elementlerin fazlalığında ise toksik etki görülebilir. Yerüstü su kaynağı tarımsal sulama amaçlı kullanıldığı bölgedeki sanayi kuruluşlarına göre farklı ağır metalleri de içerir. Cıva, kadmiyum, kurşun gibi ağır metaller çok düşük konsantrasyonda bile toksik etki yapar.”

‘KİRLİLİK YÜKÜ YAYILIMINA YOL AÇABİLİR’

Orta kalite olarak sınıflandırılan kirlenmiş suların kullanımda olmasının kirlilik yükü yayılımına yol açabileceğini ifade eden Çevre Mühendisi Gülsün ise şunları aktardı:

“Noktasal deşarjlar olduğunda alıcı ortamda mevcut kirliliğe eklenecek, akıntıyla taşınacak, yayılacak. Yerüstü su varlıklarının yapısı kalite ifadesi olarak kimyasal kirletici limitlerinin aşılması durumunda kalite sınıflamasının dikkate alınmasıyla suistimallere açık hale gelecek. Çoklu atık su deşarjlarının yapılması durumunda alıcı ortamdaki su kalitesinin bozulmaması için aşılmaması gereken sınır değerlerde aşma yaşanabilecek.”

Gülsün, Nilüfer Çayı gibi ağır metal içeren su kaynaklarının biyoakümülasyona neden olacağını da belirtti. Biyoakümülasyon, bir kimyasal maddenin herhangi bir besin zincirine girerek su canlılarında birikmesi olarak tanımlanıyor.(DUVAR)