'Yönetmelik değişti, yurtların denetimi açıkta kaldı'
Adana'da yaşanan yangını değerlendiren, eski CHP milletvekilleri Mustafa Gazalcı ve Ziya Yergök, öğrencilerin yurt ihtiyacının MEB tarafından karşılanması gerektiğini belirttiler. Eski vekiller özel yurtların denetlenmediğine dikkat çektiler.
ANKARA - Adana'da yaşanan yurt yangınını değerlendiren eski CHP milletvekili Mustafa Gazalcı, yaşananların "cinayet" olarak nitelendirdi. Gazalcı ile birlikte aynı dönem CHP Adana Milletvekili olan Ziya Yergök, 2005 yılında yurtların araştırılması için verdikleri önergenin reddedildiğini hatırlattı.
Eğitimle ilgili çok sayıda kitabı bulunan, eski CHP milletvekili ve eski TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi Mustafa Gazalcı, öğrencilerin yanarak can verdiği yurt yangınının "cinayet" olduğunu belirtti. Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’nin, Hüseyin Çelik’in Milli Eğitim Bakanı olduğu 2004 yılında değiştirildiğini hatırlatan Gazalcı şunları söyledi:
'BU OLAY BİR CİNAYETTİR!'
"Aslında bu olay bir cinayettir. Daha önce birçok yerde benzerlerini yaşadığımız bu acı olay bir kez daha gösterdi ki, gerek orta öğretimde gerek üniversitede ailesinden uzak okuyan çocuklarımızın barınma problemi bir türlü çözüme kavuşturulmuyor. Hüseyin Çelik’in bakan olduğu dönem bu yurtlarla ilgili değişikliklere bir bakın. Laik eğitime aykırı birçok uygulama kabul edilirken, denetim konusunu açıkta kalmıştır. Yönetmelikte ‘bakanlık gerekli gördükçe, mülki amir de yılda iki kez denetler’ diyor ve bu yurtların denetimi yeterince ve sağlıklı yapılmıyor. Ancak bir suç işlenirse savcılık olaya el koyuyor."
'YURTLAR EĞİTİMİN BİR PARÇASIDIR'
“Yurtlar eğitimin bir parçasıdır. Orada da çocuklar eğitilir. Çocuk anasından babasından ayrı yerdeyse, 5-6 saatini okulda geçiriyorsa, onun dışında bütün zamanını bu yurtlarda geçiriyor. Bu yurtlarda ne doğru dürüst korunabiliyor ne beslenebiliyor ne de kültür ve sanat etkinlikleri yapabiliyor. Bir eşya muamelesi görüyor çocuklar. Yalnız yüksek öğretim çocukları için değil yurt sorunu ailesinden ayrı bütün çocuklar için sorun olarak düşünülmelidir çünkü köylerde orta öğretim, lise yok. Bu çocuklar zorunlu olarak yatılı bir yere ihtiyaç duyuyorlar. E o da yok. Ev de kiralayamayacaklar. Mecburen bir yurda sığınacaklar. Devlet görevini yapmayınca bu boşluğu bir takım tarikatlar ya da başka güçler dolduruyor.”
'MEB YURT KİRALAYABİLİR'
“Yıllardır söyleniyor, uyarılıyor ama bu konu bir türlü çözüme kavuşturulmuyor, tarikatlara, ticaret yapanlara bırakılıyor. Devlet isterse bu işi çözebilir, çözmelidir. FETÖ ile mücadele ediyorum diyerek başka tarikatlara göz yumulmaktadır. Eğer Milli Eğitim Bakanlığı ya da Kredi ve Yurtlar Kurumu yetişemiyorsa yurt kiralayabilir. Onca açıkta atanmayı bekleyen öğretmeni, belleten, eğitimci olarak istihdam edebilir. Burada niyet eksikliği var, istenmiyor. Sağlıksız yerlerde çocukların başka şekilde eğitilmesi isteniyor. Adana’da yaşanan bu korkunç olay daha önce yurdun birçok yerinde de göründü. Bir kez daha uyarmalı ve devlet bu iyi ele almalı, çözüme kavuşturmalıdır.”
'2005’TE MECLİS ARAŞTIRMA ÖNERGEMİZİ REDDETTİLER'
Mustafa Gazalcı ile birlikte CHP’den 22’inci dönem milletvekilliği yapan eski Adana Milletvekili Ziya Yergök, 2005 yılında verdikleri Meclis araştırma önergesinin reddedildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Mustafa Gazalcı, 9 Mart 2005 tarihinde Fethullah Gülen okulları diye bilinen okullar, dershaneler ve yurtlarla ilgili Meclis araştırması açılması için önerge vermişti ve biz Gazalcı’nın öncülüğünde 70 milletvekili bu önergenin altına imza atmıştık. Meclis’te bizim önergemiz reddedildi. O gün o cemaatin yurtlarını, okullarını araştırmayanlar bugün bu yurtları o cemaatten alıp başka cemaatlere verdiler.”
'EĞİTİM KAMUNUN GÖREVİDİR'
“Eğitim konusu kamunun görevidir. Devlet çekiliyor bu alandan ve cemaat kurumlarında ya çocuklara tecavüz ediliyor ya da çocuklar cayır cayır yanarak ölüyor. Ne yapıyor Başbakan, bakanlar? Çocukların aileleriyle görüşüp Allah rahmet eylesin diyorlar. Taziye, cenaze işlerinde çok becerikliler. Göreviniz bu insanları yaşatmak, mutlu etmek, çağdaş yaşamın, çağdaş eğitimin olanaklarından yararlandırmak. O velinin haykırışı herkesin üzerinde dikkatle durması gereken bir konu. Hani diyor ya, devlet yurdunu yıkıp çocuklarımızı Süleymancıların yurduna yerleştirdiler.”