Yönetmen Mustafa Diyar Demirsoy'dan Yılmaz Güney belgeseli: 'Öteki Yılmaz Güney'de bilinmeyenleri anlattık
Yönetmenliğini Mustafa Diyar Demirsoy'un yaptığı, Yılmaz Güney'i anlatan 'Öteki Yılmaz Güney' belgeselinin çekimleri iki yıldır devam ediyor. Belgeselde sona doğru gelindiğini söyleyen Demirsoy, 'Öteki Yılmaz Güney' için, "Daha önce değinilmeyen ve bilinmeyen konuları ele aldık" diyor.
DUVAR - Senarist ve yönetmen Mustafa Diyar Demirsoy, 2 yıldır Yılmaz Güney'i anlatan 'Öteki Yılmaz Güney' belgeseli üzerine çalışıyor. Belgesel aracılığıyla Yılmaz Güney'in izini, Şanlıurfa Siverek'ten başlayıp Adana, İstanbul ve Paris'e kadar arayacaklarını söyleyen Demirsoy, çekimlerin en kısa sürede biteceğini ve izleyici karşısına çıkacağını söylüyor.
'COĞRAFYA KADERDİR' DÜŞÜNCESİYLE YOLA ÇIKTIM'
'Neden Yılmaz Güney belgeseli?' sorusuna Demirsoy, “Yeri geldiğinde cezaevinde kitaplar yazmış, senaryolar hayata geçirmiştir. İşte böyle komple bir kişiliği anlatmak için yola çıktık. Kuşkusuz ki Yılmaz Güney, Ortadoğu ve dünya sinemasına damgasını vuran kült bir kişilik. Gerek Türkiye'de gerekse başka ülkelerde kendisine dair birçok görsel çekilmiş, kitaplar yazılmıştır. Herkesin bir Yılmaz Güney'i vardır. Benim de kendimce bir 'Çirkin Kral'ım var. Ve benim için o sinemanın öteki Yılmaz Güney'i... Sinemacı olarak aynı sanatı yapmamızın dışında hemşehriyiz de. O aslen Urfa Siverekli, bense Urfa Suruçluyum. İkimiz de Adana Çukurova'da büyümüşüz. Her ikimiz de İstanbul'da yaşamış ve sinema yapmaya çalışmışız... Bunu kendimi Güney ile özdeşleştirmek için söylemiyorum.. Herkes kendi koşullarının ürünü. Vurgulamaya çalıştığım şey az çok aynı coğrafyada gezinmek büyük sinemacıyı daha iyi tanımama neden oldu. 'Coğrafya kaderdir' düşüncesiyle yola çıktım diyebilirim.”
'GÜNEY 'ÖTEKİ'DEN YANADIR'
Yönetmen Demirsoy, Fransa ve İstanbul'daki çekimler bittikten sonra en kısa sürede belgeselin izleyici ile buluşacağını söylüyor. Demirsoy, belgeselin ismi neden 'Öteki Yılmaz Güney' sorusuna ise şöyle cevap veriyor:
"Her şeyden önce belgesel 'öteki' Yılmaz Güney'i anlatıyor. Ayrıca belgesel kimsenin öne çıkarmadığı Yılmaz Güney'i ele alıyor. Siverek'ten gelen ailesinin yaşamını, çocukluktaki ırgatlık dönemini ve yazarlık kimliğini sosyolojik yapısıyla birlikte bütünlüklü bir çerçeve içerisinde anlatmaya çalıştık.
Yılmaz Güney 'öteki'dir. Çünkü 'öteki'lerden yana tavır aldı ve 'öteki'lerle yan yana durdu. Şunu da söylemek gerekir: Onu, sinemacı kimliğinin dışında, ailemizin gerçek bir bireyi ve büyük ağabeyimiz, amcamız gibi de görmekteyim. Nasıl ki ailemizin bir bireyini başkası yanlış anlattığında zorumuza gidiyorsa Yılmaz Güney'e yönelik eksik değerlendirmeler de zorumuza gidiyor. Bu da işin duygusal, psikolojik boyutudur diyebilirim.”
'KALEMİNİ VE KAMERASINI GERÇEKLİKTEN KOPARMAMIŞ...'
Yılmaz Güney için “Kalemini ve kamerasını gerçeklikten koparmamıştı” vurgusunda bulunan Demirsoy sözlerini “Girdiği hapishanelere bile bir düzen getirdi ve haksızlığın önüne geçmeye çalıştı. 47 yaşında Paris'te ölen büyük sinemacı 22 yaşlarında setlerde çalışarak sinemaya başladı. Hayatının 11 yılını, çeşitli dönemlerde- cezaevinde geçirdi. Buna rağmen 136 tane filmde çalıştı. Bunların görünmeyen taraflarını da ele aldık" diyerek bitirdi.