Yöntem aynı: Geçmişe dön, 'yeniden kıymetlendir', tutukla

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'e yönelik suçlamalardan biri de, isminin İmralı'daki görüşmelerde geçmesiydi. 10 yıl önceki bu görüşme, 'yeniden kıymetlendirildi', tıpkı Gezi Davası'ndaki gibi...

Abone ol

İSTANBUL - Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, dün sabah saatlerinde düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Emniyette ve savcılıkta ifadesi alınan Özer, tutuklanma talebiyle İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Hakimlikteki sorgusundan sonra tutuklanan Özer'e, emniyette 2012 - 2015 yılları arasında yürütülen 'Çözüm Süreci'nin notlarının yer aldığı İmralı Tutanakları kitabında isminin geçmesi soruldu. Başsavcı Vekili Can Tuncay'ın sulh ceza hakimliğine gönderdiği tutuklama talebinde de, Özer'in isminin aynı kitapta yer aldığına değinildi.

İMRALI'DA BEŞ DEFA İSMİ GEÇİYOR

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Aralık 2012'de kamuoyuna duyurduğu Çözüm Süreci'nde, devlet yetkilileri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) temsilcileri ve PKK lideri Abdullah Öcalan arasındaki görüşmeler, 'İmralı Notları' adıyla kitap haline getirildi.

Akademik kariyerini sosyoloji ve felsefe alanlarında yapan Prof. Ahmet Özer'in ismi, 'İmralı Notları' kitabında 5 ayrı yerde geçiyor. Sürece katkısı olabilecek akademisyenler arasında gösterilen Özer'in ismi ilk kez 2014 yılında yapılan bir görüşmede geçti. Özer, 10 yıl önce yapılan görüşmelerde isminin geçmesiyle ilgili emniyette verdiği ifadede, "Benim ne Öcalan'la, ne avukatlarıyla ne de İmralı'ya giden heyetle bir görüşmem olduğu gibi, demokratik özerkliğe katkı sağlama isteğim de olmamıştır" dedi.

SAVCILIK 'YENİDEN KIYMETLENDİRDİ'

Özer'e yöneltilen bu suçlama, Gezi Davası'na damga vuran 'yeniden kıymetlendirme' tartışmasıyla benzerlik taşıyor. Osman Kavala, Can Atalay, Mücella Yapıcı gibi isimlerin yer aldığı 16 sanıklı davanın soruşturması, 'FETÖ' üyeliği suçlamasıyla yargılanan eski savcı Muammer Akkaş tarafından başlatıldı. 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından Akkaş'ın ve soruşturmada görev alan bazı polislerin ihraç edilmesi nedeniyle, sanıklar ve avukatları, soruşturmanın 'FETÖ'cüler tarafından yürütüldüğünü ve yönlendirildiğine vurgu yaptı. 2019 yılında hazırlanan iddianamede, savcılık bu tartışmaya "Deliller yeniden kıymetlendirildi" diyerek yanıt verdi.

657 sayfalık iddianamenin son bölümünde, savcılık 'yeniden kıymetlendirme'yi şöyle açıkladı:

"İddianamemizin tanzim edildiği dönemde şüpheliler, şüpheli vekilleri ve bazı basın organlarında bu soruşturma evrakı ile ilgili olarak olayların yaşandığı dönemde devlet birimleri içerisine kanser hücresi gibi sızmış olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü militanı oldukları daha sonrasında tespit olunan şahıslar tarafından bu soruşturmanın başlatıldığı ve yönlendirildiği yönünde bir kısım iddialar ileri sürülmüşse de Cumhuriyet Başsavcılığımızın soruşturma safahatı sonunda ve özellikle 2016 yılı sonrasında soruşturmaya konu tüm delillerin ve özellikle de tapelerin tamamının yeniden kıymetlendirilmesinin yaptırıldığı, bu nedenle de iddia edildiğinin aksine dosyanın dış etkilerden ve bahsi geçen örgüt militanlarının dosya üzerindeki tüm etkilerinin ortadan kaldırıldığı hususunun da izahı zaruret arz etmiştir."

YENİDEN KIYMETLENDİRİLEN DELİLLERLE ÖNCE BERAAT SONRA MAHKUMİYET

Yeniden kıymetlendirilen delillerle açılan davada, Gezi'de yargılananlar beraat etti ama dosya istinafta bozuldu. Bozma kararının ardından yapılan yeniden yargılamada, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Hakan Altınay'a 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamasıyla 18 yıl hapis cezası verildi ve sanıklar hükümle birlikte tutuklandı. 2017'den beri cezaevinde olan Osman Kavala ise 'ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezalar Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından da onandı.

YENİDEN KIYMETLENDİRİLDİ, TUTUKLANDI, KAYYIM ATANDI

Bugün ise Esenyurt Belediyesi Başkanı Prof. Ahmet Özer'in isminin 10 yıl önce 'İmralı Notları' kitabında geçmesi, suçlamalardan biri oldu. 'Yeniden kıymetlendirilen' bu durum, Özer'in savcılık tarafından tutuklamaya sevk yazısındaki gerekçelerden biri oldu. Ne Türk Ceza Kanunu'nda ne de Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yeri olan 'yeniden kıymetlendirme' bu kez resmi bir yazıda yer almadı ama sonuç aynı oldu. Prof. Özer tutuklandı, yerine kayyım atandı.