YouTube’da Güney Filmcilik: İstismar edilen bir arşiv

Yılmaz Güney’in yönettiği, oynadığı ya da hapiste olduğu için onun senaryosuyla çekilen filmlerden yapılan 5-8 dakikalık kolajlar, Kiralık Bir Kadınım Ben, Kim Kiminle Eşleşecek?, Hatice Kötü Yola Düşüyor, Hatice Faik’in Dostu Oluyor, Yapma Pişman Olmayalım, Karısı Cemil’i Aldatıyor, Cemil Karısından İlgi Göremiyor, Arap Naciye’yi Avlıyor gibi isimlerle YouTube'da izleyicilere sunuluyor. Sunuluş görselleri ise isimlerden daha rezilce.

Rıza Oylum r_oylum@hotmail.com

Yılmaz Güney’in sanatsal mirasını temsil eden Güney Filmcilik şirketi, özellikle Yılmaz Güney’in 1960’ların sonu ve 70’lerde yönettiği ya da senaryosunu yazdığı filmlerin yapımcılığını yaptığı şirket olarak Yeşilçam’ın içinde politik sinemanın adeta bir adası konumundaydı.

"Ağıt", "Arkadaş", "Aç Kurtlar", "Bir Çirkin Adam", "Umut", "Zavallılar" gibi Yılmaz Güney’in yönetip oynadığı filmlerin yanında hapiste olduğu dönemde senaryosunu yazıp yapımcılığını yaparak farklı isimlerin yönettiği 1970’lerin politik atmosferini ve insan hikayelerini dönem filmlerinden daha gerçekçi bir görsellikle yansıtan "Bir Gün Mutlaka", "İzin", "Endişe", "Düşman", "Sürü" ve "Yol" filmleri Güney Filmcilik eliyle ortaya çıkan yapımlardı.

Günümüzde bu filmler Güney Filmcilik’in YouTube hesabından izlenebiliyor. Uzun süre bulunması mümkün olmayan, yasaklı kalan bu değerli arşivin tek elden resmi bir YouTube hesabından ulaşılabiliyor olması oldukça kıymetli. Şaşırtıcı olansa bu filmlerin adeta 1970’lerin ikinci yarısında ortaya çıkan seks filmleri furyasını hatırlatırcasına parçalanarak bağlamından koparılmış halde teşhir ve istismar sineması örneğiymiş gibi sunuluyor olması.

"Ben bir kavga adamıyım. Sinemam da bir kavganın, halkımın kurtuluş kavgasının sinemasıdır" diyen Yılmaz Güney teşhir meraklılarının cazibesini çeksin diye yapılan bu dejenere hareketleri hak etmiyor.

Güney Filmcilik’in YouTube hesabından paylaşılan film parçalarına verilen isimlerden bazıları ne demek istediğimi daha net açıklayacak.

Kiralık Bir Kadınım Ben, Kim Kiminle Eşleşecek?, Hatice Kötü Yola Düşüyor, Hatice Faik’in Dostu Oluyor, Yapma Pişman Olmayalım, Karısı Cemil’i Aldatıyor, Cemil Karısından İlgi Göremiyor, Arap Naciye’yi Avlıyor, Seks Problemlerinizi Nasıl Hallediyorsunuz?, Olgun Erkekleri Severim, Bütün Gece Koynundaydım, Kocan Sattı Seni Bana, Bino Çapkınlıkta, Gel Anam Son Defa Gel, Geceyi Beraber Geçiremez miyiz?, Karısının Irzına Geçtiler, Son Defakini Unutamıyorum, Karıları Değiştirelim mi?, Önce Nikah Bas da Sonra… Liste böyle uzayıp gidiyor.

Yılmaz Güney’in yönettiği, oynadığı ya da hapiste olduğu için onun senaryosuyla çekilen filmlerden yapılan 5-8 dakikalık kolajlar, bu isimlerle izleyicilere sunuluyor. Sunuluş görselleri ise isimlerden daha rezilce.

Ömrünü toplumsal bir dönüşüme adamış, filmlerinde de bu çizgiyi tutturmaya çalışan ve önemli bedeller ödemiş bir insanın arşivini, hele ki bu mirasın temsilcilerinin resmi hesabından bu şekilde halka sunmaya kimsenin hakkı yok. Yılmaz Güney bu filmleri internette bir teşhir görselliği malzemesi oluşsun diye yaratmadı.

Tüm yazılarını göster