YSK'dan özür diliyorum

YSK aslında biz miyiz? Bu bir metafor mu, yoksa bir kelime oyunu mu gizli bunun içinde? Biz borderline mıyız, hem sandık görevlisi hem belirleyen hem bunu bilmeyen hem oy veren miyiz?

Metin Yeğin myegin@gazeteduvar.com.tr

Sayın YSK sizi çok tanıdığım söylenemez. Daha önceleri daha çok seçim günlerinde getirdiğiniz içki yasaklarından adlarınızı duyardım. Yakın tarih kitaplarında, açık oy gizli sayım 1950 seçiminden hemen sonra kurulduğunuzu okumuştum o kadar. Zaten biz çok bilmeyiz öyle yüksek kurulları filan. Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar fikrindeyiz daha çok ve kedi uzanamadığı ciğere yüksek dermiş gibi bir şey.

Sizden özür diliyorum. Nasıl oldu da böyle bir şey yaptım bilemiyorum. Yani seçim kurullarını oluştururken, nasıl oldu da kamu görevlileri olmayan kişileri, sandık görevlisi haline getirdim bilemiyorum gerçekten. Yemin ediyorum size. Belki dolunay diye düşünüyorum ya da yükselen burcumun bana bir oyunu mu bu?

Milyonlarca milli iradeyi ortada böyle başıboş bırakmak istemezdim gerçekten. Allah'tan hemen müdahale ettiniz de büyükşehri bu kaostan kurtardınız. Çok şükür, çok şükür bugünü de gördük gayrı Abidin’in resmini çizdiniz. Bekliyordum zaten mutlaka bir hata yapmışızdır biz diye. Yani bir adaya en çok oy verme hatası, her şeye rağmen istenilmeyen bir parti üyesinin seçimle başa getirilmesi, bunlar defalarca yapıldı ve siz yerinde bir müdahale ile seçimi kaybedene verdiniz ya mazbataları, işte o günden beri bekliyoruz, bakalım şimdi nerede yanlış yaptık. -Kayahan’dan bu parça.-

Kayyum yönetimlerinin ekonomimizi canlandırma çabalarını yakından izliyorduk aslında. 129 milyon liralık öğle yemekleri, bu kadar yemeğe yakışır, ancak yetişir altın tuvaletler, varak varak altınlar ve bunları bir türlü çekemeyen, terörist destekleyicileri, bu yönetimler sayesinde bertaraf edildi de biz rahat bir nefes aldık.

Çok yaşayın siz efendim. Şu kamu görevlisi olmayan sandık görevlileri işi beni çok üzdü. Bu yüzden bir sorum var zatıâlinize: Mesela bu seçimde de sandık görevlilerini biz mi belirliyoruz? Yani YSK aslında biz miyiz? Bu bir metafor mu, yoksa bir kelime oyunu mu gizli bunun içinde? Biz borderline mıyız, hem sandık görevlisi hem belirleyen hem bunu bilmeyen hem oy veren miyiz?

Zarf mı atıyorsunuz bize üçünden birinin geçersiz olduğu hakkında?

Belki safız biraz ama oradan, yükseklerden bu kadar çok mu salak görünüyoruz?

Tüm yazılarını göster