Yüksekdağ: Bu karar adalete olan güveni bitirdi

DUVAR - HDP'nin tutuklu Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın vekilliğinin düşürülmesine kadınlardan gelen tepkiler büyüyor. Tutuklanan HDP'li vekiller bir açıklama yaparak Yüksekdağ'a sahip çıktı. Vekilliğinin düşürülmesinin ardından ifade veren Yüksekdağ ise 'Bu bir tasfiye planıdır' dedi. Figen Yüksekdağ'ın duruşmasını katılan HDP'li milletvekili Adem Geveri de duruşma öncesinde açıklama yaptı.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi. SEGBİS ile duruşmaya katılan Yüksekdağ'ın açıklamaları şöyle: “Hukuksuz bir karardır, siyasi bir karardır. Hükümetin gerçek maksadı bu kararla anlaşılıyor. HDP Meclis’ten tasfiye edilmek isteniyor. 16 Nisan referandum öncesi böyle bir kararın verilmesi de bunu gösteriyor. Bunun yargı eliyle yapılması adalete olan güveni de bitirdi. Bütün bu haksız uygulamalar ve HDP’nin tasfiye planı boşa çıkarılacaktır. Ben halen HDP’nin Eş Genel Başkanıyım. Siyasi mücadelemiz sürdüreceğiz aynı kararlılıkla. Bizden alınan halkın vekilliği değil, sadece bir mazbatadır.”

Öte yandan kadınlar vekilliği düşürülen Figen Yüksekdağ'a sahip çıkmaya devam ediyor. HDP'li Çağlar Demire, Besime Konca, Selma Irmak, Nursel Aydoğan, Gülser Yıldırım ve Meral Danış Beştaş, Tutsak Kadın Milletvekilleri olarak bir açıklama yayınlayarak 'alınan kararı kınadıklarını' ve kadınları referandum da 'hayır' demeye çağırdıklarını söylediler.

'YÜKSEKDAĞ KADINLARIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİDİR'

HDP'li tutuklu kadın vekillerin açıklamaları şu şekilde:

Eş Genel Başkanımız Sayın Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesi, cinnet halindeki AKP-Saray faşizminin siyasi cinayetlere, katliamlara bir yenisini eklemesinden başka bir şey değildir. AKP-Saray faşizminin HDP’ye karşı geliştirdiği her türlü hukuki linç, infaz ve imha politikasının altında yatan gerçekliğin, HDP’nin demokratik, çoğulcu, ekolojik, ilkeli ve kadın özgürlükçü siyaset anlayışının başarısından duydukları korku olduğunu biliyoruz. Artık korkunun ecele faydası yok diyoruz. Yedi yirmi dört saat söyledikleri yalanlarını yalamak ile zamanını geçiren bir siyaset anlayışının iki dudağı arasından çıkan infaz etme, yok sayma, linç etme sözlerinin, kararlarının bizlerin nezdinde bir anlamı ve karşılığı yoktur.

HDP gücünü, meşruluğunu, cesaretini ve moralini, demokratik siyaset ve çoğulcu özgürlüklere olan inancını, halkların, inançların, kadınların, gençlerin hakikatinden alır. Başı dik, onurlu ve vicdanlı bir siyasetin temsilcisi olan HDP bileşenleriyle milyonlarca seçmeni ve gönül verenleriyle Nemrutlaşmaya, Firavunlaşmaya, diktatörleşmeye karşı bir özgürlükler, demokrasi, barış ve insanlık kalesi olarak sağlam durmaya devam edecektir.

Partimize karşı geliştirilen her türlü soykırıma karşı mücadele etmeye ve her yerde ve her koşulda devam edeceğiz. Sayın Figen Yüksekdağ Eş Genel Başkanımızdır. Cesur yürekli milyonların milletvekilidir. Figen Yüksekdağ kadınların iradesidir. Kadın özgürlük mücadelesinin emekçisidir. Kadınların can yoldaşıdır. Figen Yüksekdağ sosyalist devrimci mücadelenin direnişçisidir, örgütleyicisidir. Fabrikada, tarlada, atölyede, inşaatta çalışan işçinin, emekçinin yol arkadaşı, emek yoldaşıdır. Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ her koşulda, her türlü tekçi, cinsiyetçi ve milliyetçi zihniyete karşı dur demeyi dik durmayı, mutlaka kazanacağız demeyi bilmiştir. Bunun için diyoruz ki; başbakanlık tezkeresi olarak bir kadın meclis başkanvekili aracılığıyla okutulup işleme konularak Eş Genel Başkanımız Sayın Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliği düşürülemez. Adı üstünde halk tarafından seçilmiştir. Milyonların vekili olarak rehine koşullarında da olsa çalışmalarını sürdüreceğini biliyoruz. Tüm kadınlara çağrımız, 8 Mart’ta 16 Nisan’da zalimin zulmüne, kadın iradesinin düşmanlarına HAYIR diyerek cevap verelim, kadın mücadelesini büyütelim.

'TİYATRO OYUNU'

Duruşmadan önce konuşan Adem Geveri de "Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin hukuksuz bir şekilde, Başbakan’ın talimatıyla düşürülmüş olması, referandumda ısrarla bir ‘evet’in dayatılmasının açık delilidir. Artık anlaşılmıştır ki, bu yargılamaların hiçbir gerçekliği, hiçbir meşruluğu kalmamıştır. Tanımadığımız bu uygulamaları ve yargılamaları halkımızın vicdanına, kamuoyunun takdirine bırakmaktayız" dedi.