Yunan ekonomisi düzelirken Kurtuluşlu bir Selanikli ile sohbet
Selanik’te Kurtuluşlu Sabula ile sohbetimiz yüreklerimizi burktu. Sabula, “Sorun bizde değil, hükümetlerde” derken ağlamaklı oldu. Yunanistan ise bizim aksimize ekonomisini hal yoluna koydu.
Selanik’teydik geçen hafta… Bir mağazanın girişinde bakınıyorduk. Sahibi babacan bir Yunan, anladı tabii Türk olduğumuzu…
“Yozgatlı benim dedeler, anne, baba” dedi Türkçe… Sonra bekle işareti yaptı ve mağaza çalışanı bir kadını çağırdı.
O da İstanbul’dan… 1974’te Kıbrıs olayları sırasında göç etmişler. Konuşmaya başladık:
- Kurtuluş’ta oturuyorduk. O zaman 12 yaşındaydım.
- Ya işte, hiç hoş olmadı sizin gitmeniz. Ne güzel yaşıyorduk bir arada…
Eşim ismini sordu. Sabula’ymış. Sonra, “Biz sizi çok seviyoruz. Bir sürü Yunan arkadaşımız var. Cihangir’deyken çok iyi komşularımız vardı, her akşam iş dönüşü eve girmeden onlarda kahve içerdik. Göç ettiler Atina’ya” dedi.
- Biz de sizi çok seviyoruz. Sorun bizde değil, hükümetlerde…
- Öyle…
Biraz daha konuştuk. Çocukluğu, ilk gençliği İstanbul’da geçmiş. Bakırköy’de akrabaları varmış. Şimdi Türkiye’de kimsesi kalmamış. Bütün akrabaları göç etmiş. Ağlamaklı oldu…
Bir süre sustuk, sonra konuyu değiştirdik. Selanik’ten söz ettik. Yerel halkın gittiği, turistik olmayan restoran önermesini istedik.
Birkaç gün İskeçe, Kavala ve Selanik'te gezdik. Yunanlarla bol bol sohbet ettik. Hepsi Türkleri seviyor, hemen ilgileniyorlar. Yardımcı olmaya çalıyorlar. Sabula'nın dedikleri çok doğru; sorun bizde değil...
FAKİRLEŞMEYİ YURTDIŞINA ÇIKINCA ANLIYORUZ
Yurtdışına çıkınca, ne kadar büyük bir fakirleşme yaşadığımızı anlıyoruz. 18.5 lira olan euro ile konaklamak, gezmek, tozmak çok zor… İki kahve 5 euro, onlar için bir şey değil ama ya biz? Pandemiden önce de fiyatlar onlarda hemen hemen aynıydı ama biz lira olarak yarısından daha az veriyorduk.
Fakirleşmenin belgesi şu bence: Asgari ücret 5 bin 500 lira ve 297 euro… 2015’te bin lira ve 424 euro’ydu. 2015’te bir asgari ücretle 44 ayda en ucuz Renault Clio modeli otomobil alınıyorken, 2022’de 79 ayda alınabiliyor.
YUNANİSTAN AVRUPA’NIN EN CANLI EKONOMİLERİNDEN…
Neyse, Yunanistan’a dönelim… Orada 2008-18 arası 10 yıl süren kriz bitmiş, Ukrayna savaşı krizinden de pek etkilenmişe benzemiyorlar. Hayat eskisi gibi, canlı caddeler, meydanlar, kalabalık restoranlar. Gerçi Yunanlar kriz zamanında bile keyiflerinden taviz vermemişti.
Dikkat çekici olan bu yıl ekonominin bizimkinin aksine iyice hal yoluna girmesi… Günümüzde Avrupa’nın en parlak ekonomilerinden biri diyebiliriz. Yunanistan, Nisan ayında 1.85 milyar dolarlık son dilimi de ödeyerek IMF’ye olan borçlarını iki yıl önceden bitirmiş oldu. Başbakan Kyriakos Mitsotakis, “2010 yılında başlayan kara bir dönem kapanmış oldu” dedi.
Avrupa Komisyonu'nun Ekonomik ve Mali İşler, Vergilendirme ve Gümrükten Sorumlu Üyesi Pierre Moskoviçi ise, "Yunan krizi burada sona eriyor. Sonunda uzun ve zorlu bir yolun sonuna geldik. Bu tarihi bir an" diye konuştu.
Yunanistan ekonomik kriz sırasında IMF’ye toplam 300 milyar euro, Avrupa Birliği’ne (AB) de 256.6 milyar euro borçlandı. Nisan ayında olumlu bir gelişme daha oldu ve kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poors (S&P) Yunanistan’ın notunu BB+’ya yükseltti. (Kriz döneminde Yunanistan’ın notu CCC’ye kadar düştü. Türkiye’nin notu halen B ve Türkiye yaşanan tüm krizlere rağmen C seviyesine düşmedi.)
BRÜKSEL, 'ARTIK İNCELEMEYE GEREK YOK' DEDİ
AB, 2009-2018 arasında devam eden büyük finansal krizden çıkan Yunanistan’ın bu başarısını, finansal göstergelerinin düzeldiğini, artık Brüksel’in resmi incelemesine tabi olmadığını açıklayarak bir anlamda onayladı. Kriz sırasında uçurumun eşiğine gelen Yunanistan, neredeyse euro bölgesinden çıkarılacak ilk ülke olacaktı. Bankaları batıyordu ve hatta bir süre mevduatlar donduruldu ve ATM’lerden sınırlı miktarda para çekilebiliyordu.
Yunanistan ekonomisi geçen yıl yüzde 8.1 büyüdü. Bu yıl da Ukrayna savaşı ve diğer küresel sorunlara rağmen canlı bir ekonomi söz konusu ve yüzde 5.3 büyüme bekleniyor. Ancak, gelecek yıl bir fren söz konusu olacak ve büyüme yüzde 2.1’e düşebilir.
Olumlu gelişmeleri şöyle sıralayalım: Bir zamanlar yüzde 30’lara ulaşan işsizlik yüzde 12’e indi, patlama yaşanan ihracat ekonominin yüzde 40’ını oluşturacak seviyeye geldi, geri dönmeyen kredilerin oranı azaldı, bankaların bilançoları düzeldi, yıllar süren bütçe açığı döneminden sonra faiz dışı bütçe fazlası verilmeye başlandı.
BORÇLAR HALA SORUN, GENÇLER ARASINDA İŞSİZLİK ÇOK YÜKSEK
Tabii mükemmel bir ekonomiden söz etmiyoruz. Yunanistan’ın borçlarının milli gelire oranı hala yüzde 200 ile AB’nin en yükseği, işsizlik 2010’dan bu yana en düşüğü yüzde 12’ye gerilese de genç işsizliği hala yüzde 28’de, ekonomisi hala verimsiz, ücretler diğer AB ülkeleri ile rekabet edebilir seviyede değil, Mayıs itibarıyla asgari ücret 713 euro’ya çıkarıldı. Asgari ücret Portekiz’de 823, İspanya’da 826 euro. Türkiye’de ise 297 euro…
Kuşkusuz burada, turizmdeki patlamayı özellikle vurgulamak gerekir. Salgın döneminin yavaş yavaş geride kalmasıyla küresel çapta turizmde yaşanan ribaund etkisiyle, ülkenin turizm gelirleri bu yıl yüzde 140 arttı.
GEÇEN HAFTA FAİZ ARTIRIMI TEDİRGİNLİĞİ HAKİMDİ
Küresel ekonomide geçen haftaya bakacak olursak, ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırımı tedirginliği içindeki piyasalarda Cuma günü iyimser bir hava yaşandı. FED 75 puan faiz artırımına gitti ve yüzde 3.75-4.00 aralığına yükseldi ancak bundan daha yüksek oranda artırım olmayacağı işareti piyasaların risk iştahını bir miktar artırdı. Diğer yandan İngiltere Merkez Bankası da 75 baz puan artırarak yüzde 3 politika faizi ile 30 yılın en yüksek oranına çıktı.
Cuma günü gelen ABD ekonomisinin Ekim ayında beklentilerin üzerinde 261 bin iş yarattığı verisi (beklenti 200 bindi) endeksleri yukarı çekti. Kuşkusuz buna tüketici harcamaları verisinin beklenenden yüksek gelmesi ve özellikle iyi bilançolar da destek oldu. Petrol şirketlerinin ve Apple'ın bilançoları olumlu karşılandı.
Dow Jones endeksi Cuma günü yüzde 1.27 artarken, 50 ülkedeki hisse senetlerini izleyen MSCI endeksi, yüzde 1.72 arttı.
BU HAFTA ABD’DE ENFLASYON VERİLERİ AÇIKLANACAK
Önümüzdeki hafta ABD'de Ekim ayı enflasyon verileri yakından izlenecek. Yıllık enflasyon oranının yüzde 8.2'den 8.0'a düşmesi bekleniyor. Aksi durumda moraller bozulabilir. Ayrıca, FED'in parasal sıkılaştırma planına ilişkin daha fazla bilgi için birkaç Fed konuşması bekleniyor.
Britanya ekonomisine ilişkin üçüncü çeyrek GSYİH verileri, euro Bölgesi'ndeki perakende satışlar, Almanya'da sanayi üretimi beklenen veriler arasında...
Asya'da tüm gözler, önceki ay iki yılın en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra yavaşlaması beklenen Çin'in Ekim ayı TÜFE verilerinde olacak.
Kaynak: www.reuters.com, www.oecd.org, www.cnbc.com, www.investing.com, www.tradingeconomics.com, www.greekreporter.com, www.en.econostrum.info, www.medium.com