Yunanistan’da gergin atmosfer: 'Uzun zaman sonra ilk defa endişeliyiz'
Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinde gerilim devam ederken, komşu ülkede yerel basın dikkatlerini Türk-Yunan ilişkilerine çevirdi. Peki Yunanistan halkı bu konuda ne düşünüyor?
DUVAR - Yorgos yıllar boyunca Atina sokaklarında taksicilik yapan, İstanbul asıllı deneyimli bir sürücü. Kıbrıs sorununun kontrol edilemediği çocukluk yıllarında ailesi ile beraber Atina’nın yolunun tutan Yorgos, Türk-Yunan ilişkilerindeki gelişmeleri uzun yıllardan beri yakından takip ediyor. “Uzun zamanda sonra ilk defa endişeliyim” diyen Yorgos, Türk-Yunan ilişkileri ile ilgili olarak Kardak krizinden sonra ilk defa Yunanistan genelinde gergin bir bekleyişin hakim olduğu uyarısında bulunuyor.
'SAVAŞ' SÖZCÜĞÜ SIKLIKLA KULLANILIR OLDU
Yorgos’un görüşlerini uluslararası ilişkiler alanında İtalya’da yüksek lisans öğrenimi gören Lisa da paylaşıyor. Türkiye-Libya mutabakatı temelinde Girit açıklarında gerçekleştirmeyi planladığı sondaj çalışmalarının Türk-Yunan ilişkilerinde beklenmedik, olumsuz gelişmeleri tetikleyebileceği uyarısında bulunan genç Yunanistanlı şunları söyledi: "Ön lisans yıllarında Türk-Yunan diyaloğuna ve işbirliğine olumlu şekilde yaklaşan hocalarımız bugünlerde ‘savaş’ sözcüğünü sıklıkla kullanmaya başladı. İsmail Cem-Yorgo Papandreu döneminde rol alan ilerici, diyalog yanlısı ulusları ilişkiler uzmanları ve diplomatlar sıcak bir temasın olası olduğu görüşünde. Bu gelişmeler hayra alamet değil."
MEDYADA SAVAŞ TANTANALARI
Yorgos ile Lisa’nin tedirginliği Yunanistan medya kuruluşlarında son haftalarda hakim olan hava ile birebir ilişkili. Komşu ülkenin büyük medya kuruluşları, korona virüsü salgınının ortasında aniden dikkatlerini Türk-Yunan ilişkilerine çevirdi. Haber bültenleri ve programlarında Yunan gazeteciler ve analistler önümüzdeki aylarda Türkiye ile Ege ve Akdeniz’de 'nahoş durumların gündeme gelebileceği' uyarısında bulunuyor.
SOL TEDİRGİN
Yunanistan geneline yayılan karamsar ve endişeli atmosfer barış ve diyalog cephesinde birleşen Yunanistan solunun da tedirgin ediyor. Ana muhalefet partisi Syriza, geçtiğimiz günlerde Türk-Yunan ilişkilerindeki olağanüstü durum nedeniyle Başbakan Kiryakos Miçotakis’ten olağanüstü siyasi liderler zirvesini gündeme getirmesini ve muhalefet partileri ile birlikte hareket etmesini talep etti.
Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ise ABD, NATO, Avrupa Birliği (AB) ve Rusya gibi büyük, kapitalist ve emperyalist güçlerin 'Yunanistan ve Türkiye’yi Ege ve Akdeniz’de tehlikeli maceralara sürüklediğini' söylüyor. KKE’ye göre 'Yunanistan’ın ve Türkiye’nin emekçi kesimleri, emperyalist güçlere kapılan yerel burjuvazi ile feodalizm kalıntılarının planlarına dur demek zorunda'.
'TUZAĞA DÜŞMEYELİM'
“Onlar, yani kapitalistler ve emperyalistler ‘savaş’ diyorsa biz sokağa çıkıp ‘barış’ diye bağıracağız. Türkiye’deki emekçi kardeşlerimizle omuz omuza ülkelerimizin gerçek sorunlarına eğileceğiz” diyen, eylül ayında üniversite öğrenimine başlayacak olan Yunanistan solunun yeni kuşak temsilcilerinden Kıbrıs asıllı Alkinos, Ege ve Anadolu halklarından milliyetçi kesimlerin tuzaklarına düşmemesini talep ediyor.