Yunanistan'da Miçotakis'e Türkiye eleştirisi: Maksimalizme gerek yok
Doğu Akdeniz'de tırmanan krizde Yunanistan hükümetine iç cepheden bir dizi eleştiri yöneltiliyor. Uzmanlar ve muhalefet, Kiryakos Miçotakis hükümetinin Mısır'la yaptığı anlaşmanın zamanlaması nedeniyle krizi tırmandırdığı, Atina'nın Ege'de 'maksimalist' ve çok katı bir politika yürüttüğü görüşünde.
DUVAR - Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin Doğu Akdeniz özelinde yeni bir restleşmeye sahne olduğu bir dönemde, Atina’da muhafazakâr Kiryakos Miçotakis hükümetine yönelik eleştiriler yoğunlaşıyor. Muhalefet sıralarında hükümet, Ege'de ‘maksimalizm’ ile itham ediliyor.
MISIR'LA ANLAŞMANIN ZAMANLAMASI ELEŞTİRİLİYOR
Ülkede birçok siyasetçi, uzman ve yorumcu, Yunanistan’ın geçtiğimiz hafta Mısır'la imzaladığı Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması'nı eleştiriyor. Uzmanlar, anlaşmanın imzalandığı zaman dilimini 'sorunlu' olarak niteliyor. Ayrıca Yunanistan’ın, Türkiye’nin yeni adımları karşısında katı bir tutum sergilediği görüşü de dillendiriyor.
VENİZELOS: AZAMİ DERECEDE KATI BİR TUTUM SERGİLENİYOR
Yunanistan’ın eski dışişleri bakanlarından Evangelos Venizelos, Atina’nın Doğu Akdeniz’deki tezlerinin 'azami derecede katı bir tutum sergilediği' görüşünü öne çıkarıyor. Venizelos'a göre, bölgede tansiyonun yükselmesinin öncelikli nedenlerinden biri de bu.
Özgür Brüksel Üniversitesi'nde (Université Libre de Bruxelles) öğretim üyesi Sotiris Valden de, Mısır-Yunanistan anlaşmasının zamanlamasının hatalı olduğu görüşünde. Valden’e göre, üçüncü unsurların taraflar arasında diyalog arayışında olduğu bir süreçte Atina, bu yeni adımla Doğu Akdeniz’deki gerilimi yeniden tırmandırdı. Valden, Atina’daki iktidar odaklarının bu gerçeği kamuoyunun dikkatinden uzakta tutmaya çalıştığını da vurguluyor.
'SADECE YUNANİSTAN MI TEK TARAFLI ADAM ATABİLİR?'
Yunanistanlı akademisyen, son gelişmelerle ilgili olarak önemli bir soruyu gündeme taşıyor: Doğu Akdeniz’de tek taraflı adım atma hakkına sahip olan taraf sadece Yunanistan mı? Türkiye de Mısır-Yunanistan anlaşmasına benzer bir karşı adım atma hakkına sahip değil mi? Bu durum ortadayken, Atina neden sadece Türkiye-Libya mutabakatına itiraz ediyor?
'PAPANDREU HARİÇ HERKES DİYALOG ARADI'
Atina’da Valden’in görüşlerini paylaşan muhalefet kesimleri bir başka noktanın daha altını çiziyor. Bu çevrelere göre geçmişte, Andreas Papandreu hükümetleri dışındaki tüm Yunanistan hükümetleri Türkiye'yle tüm sorunları diplomatik yoldan masaya yatırma taraftarı oldu. Ege’de sert tutumdan yana olan Papandreu hükümetlerinin aksine, tüm merkez sol ve merkez sağ hükümetler Türk-Yunan ilişkilerinde gerginliğin yerine diyalog taraftarı oldular. Yunanistanlı muhalif uzmanlar ve politikacılar, bu temelinde Miçotakis hükümetine Türkiye'yle diyalog çağrısında bulunuyor.