Yunanistan'da mültecilere yardım eden gönüllülere 'suç örgütü' suçlaması

Ege üzerinden Yunanistan'a geçmeye çalışan mültecilere yardım eden ERCI sivil toplum kuruluşu gönüllüleri 'casusluk' suçlamasının düşürülmesinin ardından 'suç örgütü' iddiasıyla yargılanıyor.

Abone ol

LEFKOŞA - Komşu Yunanistan'da Uluslararası Acil Durum Müdahale Merkezi (Emergency Response Center International - ERCI) isimli sivil toplum kuruluşu gönüllülerine 'suç örgütü' suçlaması ile açılan davanın duruşması geçen hafta görüldü. Daha önce kendilerine yöneltilen 'casusluk' suçlaması hakimlerce dosyalarından çıkarılan gönüllüler, 9 Ocak Salı günü hakim karşısına çıktı, dava cuma günü istinaf mahkemesinde devam etti.

Ege'de Türkiye kıyılarından daha iyi bir gelecek umudu ile Avrupa topraklarına ulaşmak isteyen kişilere yardım sunan ve Ege'deki faaliyetleri Netflix'teki "The Swimmers" dizisine de yansıyan onlarca sivil toplum kuruluşu gönüllüsü hakkında 'suç örgütü mensubu' olmak suçlaması ile açılan dava, 29-30 Ocak tarihlerinde devam edecek. Yunanistan'da yankı bulan dava için Birleşmiş Milletler (BM) de devreye girdi. BM, Yunanistanlı hakimlerinden 'temelsiz' olarak görülen davanın düşürülmesini talep ediyor.

'KİLİT' TANIĞIN İFADELERİ DURUŞMA SALONUNDA TEPKİYE NEDEN OLDU

Yerel televizyon kanalı Aelos'un haberine göre, ocak ayının son haftası yeniden hakim karşısına çıkacak 16 sanık, 'müşterek ve mükerrer casusluk ve çeşitli ağır suçları işlemek amacıyla bir suç örgütünü kolaylaştırmak için gerekli bilgileri sağlamak' ile suçlanıyor.

Duruşma, cuma günü, savcılık tanıklarının ifadelerinin alınmasıyla devam etti. İki polis memuru ve Güvenlik Soruşturma Süreci müfettişi cuma günkü duruşmada ifade verdi. İlk iki tanık Sahil Güvenlik yönetmelikleri hakkında fazla bilgi sahibi olmadıklarında ısrar ederek mahkeme ve savunma avukatlarının sorularına cevap veremezken, davanın üçüncü 'kilit' tanığının ifadeleri duruşma salonunda tepkilere neden oldu.

'BU BİLGİLERİN İFŞASI İNSAN TİCARETİNİ KOLAYLAŞTIRIYOR' İDDİASI

Duruşma sırasında, WhatsApp uygulaması ve ERCI isimli sivil toplum kuruluşunun yaklaşık 450 üyesinin, diğer STK'ler ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ile kurduğu iletişim kayıtları dinlendi. Söz konusu STK, geçtiğimiz dönemde Ege'de Sahil Güvenlik ile iş birliği içindeydi ve Yunanistan'ın STK siciline kayıtlıydı.

Duruşmada sunulan 'kanıtlar' arasında Sahil Güvenliği bilgilendirmek için kullanılan iki VHF telsizindeki konuşmalar da yer aldı. Bu konuşmalarda Türkiye kıyılarından Yunanistan'a ulaşan deniz araçlarının koordinatları ve enkazlar hakkında bilgiler vardı. İddia makamı, bu bilgilerin ifşasının Ege'de insan ticaretini kolaylaştırıcı bir yönünün olduğunu ve STK üyelerinin bu suça karışan bir suç örgütü mensubu olduğunu öne sürdü.

Efimerida ton Sintakton gazetesi, ERCI gönüllülerinin yukarıdaki suçlama temelinde bir ağır ceza davası ile karşı karşıya olduklarını vurguladı. Ağır ceza suçlaması suç örgütü kurmak ve desteklemek, göçmen kaçakçılığı, dolandırıcılık ile ilgili. Söz konusu suçun Yunanistan hukukunda ağır hapis cezası niteliğinde karşılığı bulunuyor.

MAHKEME 'CASUSLUK' SUÇLAMASINI MUĞLAK BULARAK GERİ ÇEKTİ

Yunanistan makamlarının ağır suçlamalar yönelttikleri 24 ERCI gönüllüsü hakkında 2023 yılının ocak ayında görülen duruşmada mahkeme başkanı umut verici mesajlar vermişti.

Mahkeme, söz konusu suçun eski ceza kanununda tanımlanmış olması nedeniyle iddia makamının casusluk suçlamasını muğlaklık gerekçesiyle geri çekmişti. Mahkeme başkanı ayrıca, 2020 yılından itibaren suç olmaktan çıktığı için yasadışı radyo frekanslarını dinleme suçunu da iddianameden çıkardı. Son olarak davanın hakimi, 13 Ocak 2018 tarihine kadar olan eylemler için tüm kovuşturmaların askıya alınmasına da karar verdi.

SUÇLAMALARI 'ŞAKA' ZANNETTİ 

Aralarında yabancı yurttaşların da bulunduğu 'suç örgütü' mensubu suçlaması ile karşı karşıya olan gönüllüler, haklarındaki tüm itham ve suçlamaları kesin bir dille reddediyor.

Eğitimli kurtarma dalgıcı Sean Binder altı yıl önce Akdeniz'den Avrupa'ya tehlikeli bir geçiş yapan ve zor durumdaki mültecilere yardım etmek için Yunanistan'a geldi. Ancak bir yıl içinde o ve bir başka gönüllü, 'çalıntı bir askeri ciple devlet sırlarını çalmak üzere bir deniz üssüne sızmaya çalışırken' görüldükleri suçlamasıyla 'casusluk'tan tutuklandı.

İlk başta kendisine yöneltilen suçlamanın bir şaka olduğuna inanan İrlandalı genç gönüllü, Efimerida ton Sintakton gazetesine göre, Şubat 2018'de Yunanistan makamları tarafından tutuklandığını, STK'nin diğer 23 üyesiyle birlikte casusluk, sahtecilik, kaçakçılık ve suç örgütüne üye olma suçlamalarıyla itham edildiğini belirtti.

BATTANİYE VE SU YARDIMI 'SUÇ' SAYILDI

Suda arama-kurtarma alanında eğitimli olan genç gönüllü, "Katillere taktıkları gibi bana da kelepçe taktılar; tek suçum temel bir hakkı olan insanların arama ve kurtarma çalışmalarına çok basit bir şekilde katılmış olmam. Savaş koşullarından kaçan birine belki bir tebessüm ve sıcak bir battaniye sunmak suç sayıldı. Korkutucu olan da bu; çünkü eğer ben bir şişe su verdiğim için suç sayılabiliyorsam o zaman insanlara en ufak bir nezaket hareketi göstermek de suç sayılacaktır" değerlendirmesinde bulundu. Binder, üç buçuk ay gözaltında kaldıktan sonra 5 bin euro (yaklaşık 165 bin TL) kefaletle serbest bırakıldı.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DEVREDE

Yunanistan'da hak savunucuları arasında yankı bulan dava için geçtiğimiz dönemde BM devreye girmişti. Yunanistan basınındaki bilgilere göre, BM İnsan Hakları Ofisi temsilcisi Liz Throssel, hikayesi Netflix'te büyük bir başarıyla gösterilen bir diziye ("The Swimmers") dönüşen Suriyeli yüzücü Sarah Mardini de dâhil olmak üzere, Yunan sivil toplum kuruluşu ERCI'nin 24 üyesi hakkındaki tüm dayanıksız suçlamaların geri çekilmesini talep etmişti.

Throssel yaptığı açıklamada, "Bu tür davalar, bazı insanların hayat kurtaran çabalarını suç haline getirdiği ve tehlikeli bir emsal teşkil ettiği için son derece rahatsız edicidir. Bu 24 kişi hakkındaki suçlamaların düşürülmesi çağrımızı yineliyoruz" demişti. BM sözcüsü ayrıca sanıkların çalıştığı ya da gönüllü olduğu STK'nin 2016-2018 yılları arasında Midilli'de 1000'den fazla kişiyi kurtardığını ve hayatta kalanlara yardım sağladığını kaydetmişti.