Yürütme Cumhurbaşkanına verildi

Anayasa değişiklik paketinin görüşülmesinin 4. gününde Meclis'in gensoru yetkisi kaldırıldı, 'Partili Cumhurbaşkanlığı' düzenlendi ve yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına verildi. Görüşmeler sırasında ise bir gün önce yaşanan gerilimin yansımaları sürdü. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, burnu kırılan AK Partili Fatih Şahin'e kürsüden 'geçmiş olsun' dedi.

Abone ol

DUVAR - TBMM'de anayasa değişiklik teklifinin 4. günü görüşmelerinde kritik 6, 7 ve 8. maddeler kabul edildi. Anayasa’dan, Meclisin yürütme üzerindeki denetim aracı olan ‘Gensoru’yu çıkartan 6. Madde için 483 oy kullanıldı. 343 evet, 137 hayır, 2 boş oy çıktı. 1 oy da geçersiz sayıldı. ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’nı düzenleyen Anayasa teklifinin 7. maddesi ise 340 kabul, 136 ret, 4 boş, 2 geçersiz oyla kabul edildi. 7. Madde, Cumhurbaşkanının nitelik ve tarafsızlığını düzenleyen mevcut anayasanın 101. maddesini değiştiriyor ve Cumhurbaşkanının tarafsızlığını kaldırıyor. Cumhurbaşkanına ‘Devlet Başkanı’ sıfatı ve yürütme yetkisi veren 8. madde de 340 oyla kabul edildi. 135 ret, 0 çekimser, 5 boş, 1 geçersiz oy çıktı.

8. maddeyle anayasanın “cumhurbaşkanının görev ve yetkilerine” ilişkin maddesinde değişiklik yapılarak cumhurbaşkanına “devlet başkanı” sıfatı getiriliyor. Cumhurbaşkanına yürütme yetkisi veriliyor. Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanlarını atama ve görevlerine son verme yetkisi elde ediyor. TBMM'de Anayasa görüşmelerine bugün 14.00'ten itibaren devam edilecek.

6. MADDE İLE NE DEĞİŞİYOR?

“MADDE 6- 2709 sayılı Kanunun 98 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. “MADDE 98- Türkiye Büyük Millet Meclisi; meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru; yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.”

7. MADDE İLE NE DEĞİŞİYOR?

MADDE 7- 2709 sayılı Kanunun 101’inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “A. Adaylık ve seçimi MADDE 101-Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir.”

8. MADDE NE İLE NE DEĞİŞİYOR?

MADDE 8- 2709 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 104- Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.”

İLK 5 MADDE ONAYLANMIŞTI

Meclis'te yapılan görüşmelerde bugüne kadar alınan sonuçlar...

9 Ocak Pazartesi günü başlayan görüşmelerle anayasa değişikliği teklifinin 1'inci maddesine 347 kabul, 132 ret oyu verildi. Teklifin 2'nci maddesine de 343 kabul, 133 ret oyu verildi. Görüşmelerin ikinci gününde de 3'üncü maddesine 341 kabul, 139 ret oyu, 4'üncü maddesine 343 kabul, 139 ret oyu ve 5'inci maddesine de 343 kabul, 7 ret oyu verildi. Böylece 3 günlük süre içerisinde anayasa değişiklik teklifinin ilk 5 maddesi onaylanmış oldu.

DÜNKÜ GÖRÜŞMELERDE NELER YAŞANDI?

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın başkanlığında toplandı. Genel Kurulda, CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, gündem dışı söz alarak, anayasa değişikliği teklifine ilişkin eleştirilerde bulundu. Bunun üzerine söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Az önceki konuşmacı anayasa değişiklik teklifinin daha demokratik bir teklif değil de sözüm ona 'saltanat sevdalılarının', sözüm ona 'dikta rejimi yandaşlarının' hazırladığı bir metinmiş gibi ifade etmesini şaşkınlıkla izledik. Dün bu salonda, hiç kimseye yakışmayan görüntüler yaşadık. Aslında konuşmacının ifade ettiği saltanat sevdalısı yaklaşımı da milli egemenliğe hayır demenin de kimler tarafından nasıl yapıldığını tüm Türkiye görmüş oldu. Size rağmen daha demokratik bir Türkiye istiyoruz, size rağmen daha milli güvenliğin olduğu bir ülkede yaşamak istiyoruz. Vursanız da kırsanız da bu kürsüyü kaldırmaya kalksanız da biz buradayız. Bu teklifi sizin saltanat yaftalamaya kalktığınız, iftara attığınız, hakaret ettiğiniz bu teklifi millete götüreceğiz. Patron millettir, ne derse o olacak, size rağmen o olacak" diye konuştu.

CHP'Lİ ÖZEL: GELDİNİZ KÜRSÜYÜ DEVİRDİNİZ

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Turan'ın dün yaşananlara ilişkin, 'Bu Meclise yakışmadı' sözüne katıldığını bildirdi. Yaşanan olaylar sırasında yaralanan ya da zor durumda kalan tüm milletvekillerinin üzüntü içerisinde olduklarının belirten Özel, "Ancak siyaset yapıyorsanız, doğrulardan ayrılarak, gerçek dışı konuşarak, algı yönetimi yaparak binlerce sosyal medya hesabındaki trolü kullanarak gerçekleri yanıltamazsınız." dedi.

Dün CHP olarak söz konusu maddenin oylamasının yarına ertelenmesi konusunda uyardıklarını, ısrar edilmesi halinde demokratik tepkilerini göstereceklerini belirttiklerini ifade eden Özel, "Yedi dakika dayanamadınız. Geldiniz 300 kişi bu kürsüyü devirdiniz. Bu kürsüyü buradan söküp saraya götürmeye kalktınız. Daha önce kulisimize bir bardak çayımızı içmeye gelenler dün gece buraya kanımızı içmeye gelmişler" değerlendirmesinde bulundu.

AK PARTİLİ TURAN: SİZE RAĞMEN OYUNA GELMEYECEĞİZ

Bu sözler üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, ister istemez baz tartışmanın, polemiklerin olabileceğini ancak iftiranın, seviyesizliğin, hakaretin bu kadarını şaşkınlık içinde izlediklerini kaydetti. Turan, "15 Temmuz'da bu Meclisi, bu kürsüyü işgal edemeyen tırnak içerisinde Silahlı Kuvvetler nasıl bir cevapla karşılaşmışsa arkadan vurmaya kalkan, iki arkadaşımıza kalleşçe arkadan, alçakça, şerefsizce arkadan vuracaklar da aynen aynı cevabı alacaklardır. Polatlı'nın sınırlarına gelen düşman askerleri bu kürsüyü işgal edemedi, siz de edemeyeceksiniz. Size rağmen oyuna gelmeyeceğiz. Bu milletin dediğinden başka bir şey olmayacak." dedi.

ALTAY'A TEPKİ

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın sataşma nedeniyle kürsüye çıktığı sırada AK Parti sıralarından tepkiler geldi. Karşılıklı sataşmalara TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın müdahale etmek istedi. Tartışmaların devam etmesi üzerine Aydın, birleşime 10 dakika ara verdi. Tartışma, verilen arada da devam etti. AK Parti Kocaeli Milletvekili Akif Yılmaz, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın üzerine yürüdü. Yılmaz'ı, milletvekilli arkadaşları durdurdu.

TBMM Genel Kurulunda, yaşanan tartışmanın ardından verilen aradan sonra grup başkanvekilleri yerlerinden söz aldı.

CHP'Lİ GÖK: TÜM ARKADAŞLARA GEÇMİŞ OLSUN

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, kamuoyunu, anayasa değişiklik teklifiyle ilgili bilgilendirme çabasında olduklarını bildirdi.

Gök, "Yaşanan şiddet görüntüleri tasvip edilemez. Fatih Şahin kardeşimizin operasyon geçirdiğini öğrendim, kendisine geçmiş olsun diyorum. Bu olaylar sırasında, başta milletvekilimiz Fatma Hürriyet Kaplan olmak üzere yaralanan tüm arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyorum" diye konuştu. Önemli olanın halkın bilgilendirilmesine olanak verilmesi olduğunu aktaran Gök, "Ankara Valiliğinin bir ay süreyle aldığı yasak kararlarının ardından biz görüşlerimizi nasıl açıklayacağız? Tüm çabamız yapılacak bu uygulamalarda hakkaniyetli olunması ve meşru kanalların açılmasıdır" ifadesini kullandı.

MHP'Lİ AKÇAY: KÜRSÜYÜ İŞGAL KENDİNİ İNKAR

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, kürsü masuniyetinin, kürsüde sadece hatip varken değil her zaman korunması isteyerek, "Kürsüyü işgal kendi kendimizi inkardır. Kürsü masuniyetini ihlal eden davranışlar hiçbir şekilde kabul edilemez. Bundan sonra kürsü masuniyetine zarar veren davranışlara meydan verilmemesini temenni ediyorum" dedi. Genel Kurul'da yaşanan olayların gözlerinin önünde meydana geldiğine dikkati çeken Akçay, şunları kaydetti: "Bizzat yaşayarak gördüm ki programlı, organize, fiziki bir davranış sergilendi. MHP olarak geçmişten bugüne kadar kürsü masuniyetini özenle koruyan bir grup olduk. Asla böyle bir şeyi aklımızdan geçirmediğimiz gibi tasvip de etmiyoruz. Bu tür müdahaleler yanlış."

HDP'Lİ YILDIRIM: BİR GÜN ARA VERİLMELİ

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, çalışma sürelerinin çok uzun olduğunu belirterek, böyle olunca yorgunluk, psikolojik gerginliğin arttığını, istenmeyen olayların meydana geldiğine değindi. Yıldırım, Meclisin açılış ve kapanış saatlerinin doğru düzenlenmesi gerektiğini; 4-5 günde bir, bir gün ara verilmesi gerektiğini savundu.

AK PARTİLİ BOSTANCI: KONUŞMA HAKKI KORUNMALI 

"Hiç kimse kural harici 'ben öyle görüyorum, böyle düşünüyorum' diyerek milletin kendisine vermemiş olduğu bir yetkiyle 'kürsüye millet adına el koyuyorum' diyemez. Bütün partiler yetki alarak buraya geldiler. Kürsüye yönelik bir problem söz konusuyla bunu gidermesi gereken divandır." dedi. "Kürsüye el koyuyorum" dendiğinde, kim erken kalkarsa kürsüye el koyacağını; garip bir durumun ortaya çıkacağını ve bunun demokratik bir tavır olmayacağını vurgulayan Bostancı, "Faşizm nedir biliyor musuz? 'Ben şöyle düşünüyorum, benim dediğim doğrudur.' demek ve kural harici davranmaktır. Bundan kaçınmak ve kurallar çerçevesinde Meclisin vazifesini yapmasını sağlamak hepimizin ortak hukuku ve ahlakıdır. Zaman zaman gerilimler yaşanıyor, insanız ama bunları gidermek ve hukuk bağlı kalarak çalışmalara devam etmek hepimizin boynunu borcudur. O kürsüde konuşma hakkını korumak hepimizin görevi" değerlendirmesinde bulundu.