Kuşakdaş sayılırlar: Musk 49, Martinez 44 yaşında. İkisi de insanın ve dünyanın geleceği için aynı kaygıları taşıyor. En kestirme ifadeyle, yapay zeka işlerinin insanı ve dünyayı muhteşem yarınlara taşımak bir yana, yok oluşa götürebileceğini söylüyorlar. Ortaklık ve benzerlik burada bitiyor.
Dünyayı değiştiren adam, demek abartı olmaz. Mars’a koloni
kuracak. Bu kesin görünüyor. Beyinlere çip takacak, bu da kesin. 28
Ağustos’ta ilk verileri, uygulamaları birinci ağızdan, Musk’tan
öğreneceğiz. Akıl, bilgi, insan kavramları ve tabii ki olguları
değişecek. Bu demektir ki, dünya ve hayat değişecek.
Değişti, değişiyor: Yakıtsız, sürücüsüz, akıllı otomobillerden
güneş enerjili akıllı evlere, mekanlara şimdiden hayli yol alınmış
daha bir dizi yaratıcı, yenilikçi, dünyanın-hayatın gidişatına yön
verecek işlerde Musk’ın, şirketlerinin imzası var.
Bu performanslarıyla 2018’de dünyanın en eski bilim kuruluşu;
1662’den beri faaliyet gösteren Royal Society’ye seçildi. İş
dünyasının kılavuz yayın organı Forbes dergisi 2016’da onu
Dünyanın En Güçlü İsimleri arasında 21'inci sırada
gösterdi. Aynı dergiye göre 2019’da En Yenilikçiler’in başında,
birinci sıradaydı. Ve nihayet Temmuz 2020 itibarıyla dünyanın
beşinci zengini.
Son haber: Bir Rus firması, onun adına akıllı telefon tasarlayıp
piyasaya sürdü. Üzerinde Musk imzası ve şu slogan yer alıyor:
Musk, Mars’ta olmalı.
.
Musk’ı daha çok konuşuruz, konuşacağız. Kaldı ki, Sanayi ve
Teknoloji Bakanımız müjdeledi, “Türkiye’ye çalışacak”mış! Mecburuz
onu konuşmaya.
***
Peki, Antonio Garcia Martinez adı size bir şey
ifade ediyor mu?
Martinez de Musk’la aynı dünyanın insanı. Silikon Vadisi’nden.
Twitter ve Facebook’un eski yöneticilerinden. Kendisi de o Vadi’de
şirket kurup yönetmiş. Dünyanın önde gelen yatırım bankalarından
ABD merkezli Goldman Sachs’da uzmanlık yapmış vb… Kuşakdaş
sayılırlar: Musk 49, Martinez 44 yaşında. İkisi de insanın ve
dünyanın geleceği için aynı kaygıları taşıyor. En kestirme
ifadeyle, yapay zeka işlerinin insanı ve dünyayı muhteşem yarınlara
taşımak bir yana, yok oluşa götürebileceğini söylüyorlar.
Ortaklık ve benzerlik burada bitiyor. Martinez, Vadi’nin
sırlarını ifşa edip alarm zilleri çalarak oradan kaçıp bir ıssız
adaya yerleşiyor. Musk ise çareyi Mars’dan başlayarak uzaya
yerleşmekte görüyor, bu yolda hızla ilerliyor.
İlerlerken de epey faul yapıyor, falso yapıyor.
Son dayılanmalarından biri Bolivya Devlet Başkanı Morales’in ABD
darbesiyle devrilmesine dair. “Kime istiyorsak darbe yaparız.
Alışın buna” diyor. Muskseverler bunu, iddiacılarla kafa bulmak
için yazdığını savunuyor.
“Mısır piramitlerini uzaylılar yaptı” diyor. Ona da Stargate’e
gönderme açıklaması geliyor hayranlardan. Marx’ı ve Kapital’i birer
cümleyle özetleyip tanımlıyor. Musk’a göre “Kapital özeti: Bunu
bana bedava ver” demektir. Marx da “Aç Noel Baba”dır.
.
Hal böyle olunca yirmi civarında kitaba imza atmış, bakanlık
yapmış, Clinton ve Obama dahil dört başkanla çalışmış, dünyanın
önde gelen üniversitelerinden UC Berkeley’de ders veren profesöre
Musk hazretlerinin “bunak salak” demesi de doğal.
Doğal, çünkü Musk dünyayı değiştiriyor. Royal Society üyesi,
bilimi de geliştiriyor, değiştiriyor. Ona salgın koşullarında
fabrikayı açarak halk ve işçi sağlığını tehlikeye atmamasını
söyleyen 74 yaşındaki bunak profesör Robert Reich
kim, kaç paralık adam?
Nitekim, yerel yöneticilerin kararlarına, bilim çevresinin
uyarılarına, yasalara karşı Musk, “Tutuklayacaksanız, gelin beni
tutuklayın”diyerek Mayıs 2020’de fabrikası TESLA’nın kapılarını
açtı, üretimi başlattı. “Başka eyalete taşırım fabrikamı”
tehditleri karşısında yöneticiler de, profesör Reich da diz çöktü.
Trump’ın katılımıyla gerçekleşen törenle NASA için uzaya nakliye
servisini başlattı…
Bu durumda bilim-politika-para ilişkisini de konuşmak gerekiyor.
Onun için de Robert Reich’dan önce “geleceği gördüm, korkutucu”
diyerek Silikon Vadisi’nden ıssız adaya kaçan Antonio Garcia
Martinez’e dönelim yeniden.
SİLİKON VADİSİ SIRLARI YA DA KAOS
MAYMUNLARI
Martinez işi gücü ve insanların dünyasını terk edip gıda, silah,
mühimmat stoku yaparak kendi elektriğini, suyunu kendisinin
ürettiği adaya kapağı atarken bir de kitap yayımladı. 2016’da
yayımlanan Kaos Maymunları’nın altbaşlığı içeriği de
özetliyor: Silikon Vadisi’nde Müstehcen Servet ve Rastgele
İflas…
Hata, başarısızlık, çöküş de diyebilirsiniz iflas yerine. Servet
yaratan sistem, görünmez bir sapmayla yıkımı da getirebilir diyor
yazar.
Ona göre Silikon Vadisi kapitalizminin gerçekliği son derece
yalındır:
Yatırımcılar, zamandan daha çok parası olan
insanlardır.
Çalışanlar, paradan daha fazla zamanı olan
insanlardır.
Girişimciler ayartıcı çöp çatanlardır.
Pazarlama sekse benzer: Sadece kaybedenler öder.
Ama, Vadi’deki işin ve hatanın kaybedeni ve ödeyeni tüm dünya
olacaktır.
2017’de BBC, Silikon Vadisi Sırları adlı programda Martinez’le
de konuşuyor. Söylediklerinin özeti: “Siyaset ve teknoloji arasında
ciddi bir yarış var. Şu an teknoloji açık ara önde. Teknolojik
gelişmeler sonucu çok sayıda insan işsiz kalacak. Önümüzdeki 30 yıl
içinde dünya nüfusunun yarısı işsiz olacak. Bu durumun önüne
geçecek, sefaleti önleyecek sosyal politikalara yönelik hiçbir
çalışma yok.”
Martinez, sadece ABD’de 300 milyon silah olduğuna dikkat
çekiyor: “Kişi başı bir silah demektir bu. Silahların çoğu ekonomik
konumunu yitiren, yitirmekte olanların elinde. İşler vahim hal
alabilir. Uygarlık tümden çökebilir.”
Silikon Vadisi Martinez’e göre zaman makinesi, dünyayı cehenneme
çevirecek makinelerin merkezi. “Gördüm” dediği beş-on yıllık yakın
gelecekte, yapay zeka ve robot teknolojileri dünyayı tanınmaz hale
getirecek. Gelecek korkusuyla ıssız adaya atmış kapağı.
***
İlginç ama benzer verilerden, çıkarımlardan hareket ediyor Elon
Musk da. Ama o, “Felakete kapıda, uzaya atalım kapağı” diyor
2013’te. Ve bunu işe, yatırıma, paraya çeviriyor:
"Bir göktaşı ya da büyük bir volkan dünyayı yok edebilir. Ayrıca
dinozorların hiç görmediği risklerle karşı karşıyayız: Yapay bir
virüs, yanlışlıkla oluşturulmuş bir mikro karadelik, küresel ısınma
ya da henüz ortaya çıkmamış ama sonumuzu getirecek bir teknoloji…
İnsan ırkı milyonlarca yıldır evrimleşiyor, ama son 60 yılda atomik
silahlar, dünyayı yok edebilecek potansiyele ulaştı.”
Dünyayı ve insanı kurtaracak tek yol ise “çok-gezegenli hayat”.
Yani uzayı kolonileştirmek.
Burada iş bitti, diyor adam. Başka ne desin?
Peki dünyanın sonunu getirenler kim? Bilim bunun neresinde, para
ve politika nerede, neresinde?
Musk ve yol arkadaşları çok şey söylüyor bize. Anlamaya
çalışacağız.