İş Bankası Genel Müdürü’nün geçtiğimiz günlerde televizyon ve gazete bürolarını gezerek yaptığı müthiş “Ayşe Teyze” analizi şimdiden “unutulmayacaklar” arasına girdi. Ne demişti Genel Müdür Adnan Bali? “Kimse bilmediği sularda yüzmesin. Dolarla euroyla geliri, borcu, alacağı olmayan kişinin dövizle işi olmamalıdır. Bir Dolar bile tasarruf amaçlı alımım olmadı. Bugün de dün de. Nedeni şu, gelirim harcamam TL. Şunu tavsiye ederim, Ayşe teyzenin ne işi var dövizle?” Ayşe Teyze’nin dövizle ne işi olduğunu, GİMAT esnafı tane tane anlattı.
Kriz çanları çalmaya başladığından beri tüketiciler marketlerde, mağazalarda kuruş kuruş artan yeni etiketler görmeye alışmıştı ki artık etiketleri de göremez olduk. Fiyatlar o kadar hızlı değişiyor ki, birçok üründe etiket yok.
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Ankara Toptancıları’nın kısaltması olan GİMAT’ta konuştuğumuz esnafın hiçbiri adının yazılmasını istemedi. “Vaziyet kötü” demenin memleketi yönetenler tarafından neredeyse vatan hainliği sayılacağı bir noktadayken esnafa neden adınızı vermiyorsunuz diye sormak pek akıl kârı değildi. O yüzden biz isim sormayalım ama siz anlatın dedik, anlattılar. İşte önemli uyarılar:
'DİKEN BATTI, YERİ HENÜZ ŞİŞMEDİ'
"Ekonomik kriz şu ana kadar fiyatlara çok yansımadı. İnsanlar o yüzden işin ciddiyetinde değil. Bu patlama olmadan da insanların alım gücü zayıftı. Zaten kısıtlı alım yapıyorlardı. Marketlerin, mağazaların işi çok kuvvetli değildi. Şimdi de esnaf, aman ben başı çekmeyeyim diyor, belki kur iner diyor, stoklarım var diyor ve tepki almayayım diye artışı şimdilik fiyatlara yansıtmıyor. Yani diken battı, yeri henüz şişmedi. Piyasada, marketlerde elde stok var. Esas etkinin 9’uncu ve 10’uncu aylarda olacağına inanıyorum. Yani zamlar etiketlere eylül sonu, ekim başı gibi yansıyacak."
'GIDA FİYATLARINDA EN AZ YÜZDE 50 ARTIŞ BEKLENİYOR'
"Zaten piyasanın temayülü fiyatları kademeli olarak yükseltmektir. Genel temayül budur. Bir anda fiyatları güncelleyip yüksek fiyatlarsanız marketlerin, mağazaların hesabı da bozulur. Eylül ayının sonunda ve ekim ayının başında gıdada en az yüzde 50 artış bekleniyor."
'TEMİZLİK ÜRÜNLERİNDE VE KÂĞIT GRUBUNDA ARTIŞ DAHA FAZLA OLACAK'
"Kâğıt grubunda ve temizlik ürünlerinde artış yüzde 50’den de fazla olacaktır. Temizlik ürünlerinin alım satımını yapan arkadaşlar saçını başını yoluyor. Zarardan vazgeçmiş, mal teslim edecek, malı alacağı kişi, ‘ben fiyatlama yapamıyorum’ diye malı satmıyor. Durum bu kadar vahim."
'PİYASA KİLİTLENMİŞ VAZİYETTE. FİYATLANDIRMA YAPILAMIYOR'
"Birçok müessesenin şu an para tahsil problemi var. Vade mevhumu kalkmış durumda şu anda. Sattığı malın parasını almakta zaten problem vardı. Piyasa kilitlenmiş vaziyette, fiyatlandırma yapılamıyor. Henüz fiyatlara yansıtılmamış işler var. Örneğin doğalgaza yüzde 14’lük zam, elektriğe gelen zam. Bunlar da maliyetlere girecek. En önemli kalemlerden biri ambalajdır. Ambalajların çoğu ithal ürünler. Bunlar hep dolar kuruna bağlı."
'FİYATLAR ANLIK DEĞİŞİYOR'
"Mesela bizim işimiz bakliyat ve yağ ağırlıklı. 60 senedir önemli bir yağ üreticisinin bayisiyiz. 18 litrelik yağ 106 liraydı. Önceki gün sordum, 125 lira dediler. O da anlık fiyat. Siparişi kabul edip parayı ödeyecekseniz alıyorsunuz, o an alamazsanız fiyat sürekli yükseliyor. Yarın kaç lira olacağını bilmiyoruz. Bunlar hep bizim aldığımız fiyatlar. Marketlerde bu rakamlar çok daha yüksek olacak. Biz toptancıyız ve fiyatlar bunlar, tüketiciye nasıl yansıyacağını düşünün."
'SALÇA 10 LİRAYI GEÇEBİLİR'
"Bir kilogram nitelikli salça 6 kilogram domatesten oluşur. Salçalık domatesin kilosu geçen sene 50 kuruşa alınıyordu. Bu sene aşırı yağmurlar vb. sebeplerle bir kilo domatesi 700 kuruşa alıyor salça üreticisi. Tenekesi, işletme gideri, KDV’si olmadan zaten 5 Lira sadece hammaddeye veriliyordu. Dolardaki artışlarla, ambalaj ve az önce anlattığım girdilerle(doğalgaz, elektrik fiyatlarına gelen zam vd.) 1 kg. salça 10 liranın üzerine bile çıkabilir. Geçen sene 1 kg’lık salçayı 3.50 liraya alıyorduk. Kriz böyle devam ederse 1 kg. salçaya 10 liradan fazla ödeyeceğiz."
'ÜRETMEDEN OLMAYACAĞI BELLİYDİ'
"Tarım ürünleri malum. Maalesef ithalata bağımlı haldeyiz. Üretimle ilgili hiçbir önlem, planlama yok. Üretmeden olmayacağı belliydi. Çok iyi niyetle bugün yapılacak bir programın bile neticesi 3-5 seneden önce çıkmaz, sonuç alınmaz. Her şeyi ithal ediyorsun. Senelerdir yapılan yanlışın bedelini ödüyoruz ve daha ağır biçimde ödeyeceğiz."
'BUĞDAY RUSYA’DAN, PAMUK YUNANİSTAN’DAN'
"Kaliteli buğday için dışarı bağımlıyız. Nitelikli iplik yapacak pamuk için de dışarı bağımlıyız. Buğday Rusya’dan, pamuk Yunanistan’dan geliyor. Türkiye’deki pamuğun kalitesi düşük. İplik işinde olan arkadaşlarımızdan biliyoruz bütün detayları. Dünya çapında markalara üretim yapan tekstil atölyeleri var Türkiye’de. Bunların kullanacağı ipliğin belli bir kalitede olması gerekiyor. O pamuk da Yunanistan’dan alınıyor. Yunanistan olmasa Türkiye’deki iplik fabrikalarının birçoğu çalışamaz şu anda.
Buğdayda da durum benzer. Bizdeki buğdayın kalitesi düşük. Kaliteli buğday Rusya’dan geliyor. Çok yağmur yağdı ya bu sene, buğdayın kalitesi, protein miktarı düştü. Bizim ürettiğimiz malın yüzde 10’u, yüzde 20’si kaliteliyse, gerisi düşük kaliteyse, farklı kalitedeki buğdaylar belli oranda karıştırılır. Buna paçal denir. Un bu şekilde üretilir. Un işinde üç büyük firma vardır Konya’da ve piyasayı onlar belirler. Bu firmalar son bir haftada 4 fiyat değişikliği yaptılar."
KIRMIZI MERCİMEK VE NOHUT
Geçen hafta kırmızı mercimeğin kilosu, bizim alışımız toptan 2.80 liraydı, şimdi 3.50 liraya çıktı. Perakendeye bu daha yansımadı. Bunun üstüne paketleme vd. girdiler de eklenince sonuç tüketiciye fena yansıyacak.
GİMAT esnafının anlattıklarına göre eylül sonu ekim başı gibi gıdada yüzde 50’yi bulan, temizlik ürünlerinde ve kâğıt grubunda ise yüzde 50’nin de üzerine çıkacak zamlarla karşılaşacağız.