'Zen zengedi azadi' sloganı Uşak'tan yükseldi

Mahsa Jîna Amini'nin katledilmesini protesto eden Uşak Kadınları, İran sokaklarında kitleselleşen 'Zen zengedi azadi' sloganını Uşak’tan yükseltti.

Abone ol

Özlem Kara

UŞAK- İran'da ahlak polisi tarafından 'başörtüsü kurallarına uymadığı' gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra öldürülen 22 yaşındaki Mahsa (Jîna) Amini'nin ölümünün ardından başlayan protestolar birçok şehre yayıldı. Bugün Uşak Tiltoğlu’nda toplanan Uşak Kadınları, basın açıklaması yaptı. 'Özgürlüğümüz İçin İran’da, Türkiye’de İsyandayız' yazılı pankart taşınan açıklamada sık sık “Nika Shakarami isyanımızdır, katledilen kadınlar isyanımızdır, erkek devlet yıkacağız elbet ve İran’da direnen kadınlara bin selam” sloganları atıldı.

Uşak Kadınları adına basın açıklamasını okuyan Beyza Nur Pürsal, 'Toplum ve aile düzeni' kisvesiyle farklılıklarımıza, yaşam tarzlarımıza saldırılarınıza boyun eğmeyeceğiz. Varlığımızı yok sayanlara karşı her yerde özgürlüğümüzü savunuyoruz. Hiçbir gerici güç, faşist saldırı, biz kadınların özgürleşmesine engel olamayacak” dedi.

'İSYANI İRAN’DAN TÜRKİYE’YE BÜYÜTEREK TAŞIYORUZ'

Açıklamada İran’ın başkenti Tahran’da 'başörtüsünü düzgün takmadığı' gerekçesiyle 14 Eylül’de 'ahlak polisi' tarafından gözaltına alındıktan sonra katledilen Mahsa Jina Amini ve İran’da onunla hayatını kaybetmesiyle başlayan protestolarda geçtiğimiz gün öldürülen 17 yaşındaki Nika Shakarami'ye değinen Beyza Nur Pürsal, “Nika Shakarami isimli genç kadın devam eden eylemlerde şalını yaktıktan sonra arkadaşına polisin elinden kaçtığını söyledi ve kendisi ile kurulan son iletişim bu oldu. Nika’ya ulaşamayan ailesi 8. günün sonunda Nika’nın işkenceye uğrayan cansız bedenine polis nezaretinde ulaştı” dedi.

Direniş başladığından bu yana 200'den fazla kişi hayatını kaybettiğini ve en az 5 bin kişinin İran devleti tarafından tutuklandığını hatırlatan Pürsal, İran’da kadınların direnişini engellemek için ülke genelinde internetin kesildiğini, gazetecilerin ve basın mensuplarının hedef alındığını vurguladı.

Pürsal, “Türkiye’de ise başta kadınlar olmak üzere eylemlere katılan İranlılar, gözaltına alınıyor, sınır dışı edilmekle tehdit ediliyor. İstanbul ve birçok ilde gözaltına alınan kadınlar İran rejimine teslim edilmek üzere geri gönderme merkezlerinde tutuluyor. Ancak bütün baskı, yasak ve katliamlara karşı özgürlük isyanı yükselmeye devam ediyor. İran’da Molla rejiminin baskı ve şiddet politikalarının yarattığı zorlukları birlikte sırtlayan hareketler birbirini tamamlıyor. Türkiye’de kadınlar, erkek devlet tarafından sistematik bir şekilde öldürülüyor. Türkiye’de katledilen kadınlara yargı mercilerinde ve toplum nezninde ‘Mini etek giyindi, dekoltesi vardı, geç saatte dışarıdaydı’ ve benzeri bahanelerle öldürülürken katillerini devlet koruyor. İran’a baktığımızda ise erkek devlet, kadınlar üzerinde dini değerleri bahane ederek özgürlüklerini kısıtlayıp başkaldıranları öldürüyor. Bu erkek devlet düzenine karşı çıkıp isyanı İran’dan Türkiye’ye büyüterek ve birleşerek taşıyoruz” ifadelerini kullandı.

'HİÇBİR GERİCİ GÜÇ KADINLARIN ÖZGÜRLEŞMESİNE ENGEL OLAMAYACAK'

İran’dan, Türkiye’ye büyüyen direnişler sırasında İranlı kadınları 'Geri gönderme' ile tehdit eden kolluk kuvvetlerine tepki gösteren Pürsal, “İranlı kız kardeşlerimizi katledilecekleri, en iyi ihtimalle tutuklanıp işkenceye maruz kalacakları biline biline geri gönderme ile tehdit eden, bir gecede İstanbul sözleşmesini fesih ederek kadın düşmanlığını tescilleyip; eşitlik ve özgürlük haklarımıza saldıran tek adam rejimine sözümüz var; ne kız kardeşlerimizden vazgeçeriz ne de eşitlik ve özgürlük haklarımızdan. Geri gönderme merkezinde tutulan İranlı kadınları serbest bırakın! Şeriata göre dizayn edilen hükümlerle kadınların hayatlarını, haklarını ve iradelerini yok sayarak onları belli kalıplara sığdırmaya çalışan Molla İran rejimine karşı boyun eğmeyen, biat etmeyen kadınlar daima var olmuştur, olmaya da devam edecektir. İranlı kadınların ve İran halkının molla rejimize karşı verdiği mücadelenin yanındayız. İran'dan Türkiye'ye, faşist otokratik rejimlere, bedenlerimizi ve yaşamlarımızı hedef alan ahlak dayatmalarına karşı eşitlik ve özgürlük isyanını büyütüyoruz. İran sokaklarında kitleselleşen 'Zen zengedi azadi' sloganını Uşak’tan yükseltiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, LGBTİ+lara dini propagandalar eşliğinde yönelttiğiniz nefret söylemlerine karşı, ayrımcı ve ötekileştirici politikalarınıza karşı eşitlik için mücadele etmeye devam edeceğiz. Nafaka hakkımızın gasp edilmesine, “Toplum ve aile düzeni” kisvesiyle farklılıklarımıza, yaşam tarzlarımıza saldırılarınıza boyun eğmeyeceğiz. Varlığımızı yok sayanlara karşı her yerde özgürlüğümüzü savunuyoruz. Hiçbir gerici güç, faşist saldırı, biz kadınların özgürleşmesine engel olamayacak” dedi.
Basın açıklamasının ardından kadınlar slogan eşliğinde saçlarını kesti.