Zerdüşt Alizade: Azeri milliyetçiler de, Ermeni milliyetçiler gibi hasta

Azerbaycan’ın tanınmış sosyal-demokrat siyasetçilerinden Zerdüşt Alizade, kısa süre öncesine kadar İlham Aliyev iktidarının en sert muhaliflerinden biriydi. Son birkaç yıldır inzivaya çekilen ve Bakü Gazetecilik Okulu’nda eğitimler veren Alizade ile cephedeki gidişatı, Azeri kamuoyunun düşüncelerini ve çatışmaların Türkiye'deki yansımalarını konuştuk.

Abone ol

DUVAR - Sovyetler Birliği (SSCB) döneminde Ermenistan’a bağlanan Zengezur, Ermenistan ile İran’ın kara bağlantısını sağlıyor, bununla birlikte Nahçivan ile Azerbaycan’ı birbirinden ayırıyor. Bir dönem hatırı sayılır bir Azeri nüfusun da bulunduğu Zengezur, Azerilerin göç etmesi ya da ettirilmesi nedeniyle uzun zamandır Azerbaycan’ın hak iddia ettiği bir bölge değil.

Ancak bölge MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hafta sonu attığı tweet'lerle yeniden gündeme geldi. Bahçeli’nin, "Nahçivan Özerk Cumhuriyeti’nin Azerbaycan Cumhuriyeti’ne katılması şarttır, tarihi zorunluluktur, çok acil bir ihtiyaçtır, deyim yerindeyse hayat memat konusudur" şeklindeki ifadelerine sosyal medyada, “Nahçıvan zaten Azerbaycan’a bağlı" yanıtları gelse de, kimileri Bahçeli'nin Nahçivan ve Azerbaycan arasında kalan Zengezur'un Ermenistan’dan alınması gerektiğini kast ettiğini öne sürdü.

1946’da doğan, 1969-90 yılları arasında SSCB Komünist Partisi’nin, 1988-89 yıllarında Azerbaycan Halk Cephesi’nin, 1990-2000 yıllarındaysa Azerbaycan Sosyal Demokrat Parti’nin (ASDP) üyeliğini yapan, ASDP’nin kurucusu Zerdüşt Alizade’ye gündemdeki konuları sorduk. Barışçıl ve uzlaşmacı tutumuyla tanınan Alizade, ilk bölümde Ermenistan’ı eleştirirken, ikinci bölümde Azeri milliyetçiliğini ve Bahçeli’nin son mesajlarını değerlendirdi.

Savaşın gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz? Müzakere süreci tekrar başlarsa, adil ve kalıcı bir barış için taraflara düşen nedir?

Halkımız savaşın ne olduğunu çok iyi bilmektedir. Karabağ’ın geri alınmasında da kararlıdır. Askeri kayıplarımız kaçınılmazdır ve bunu kabullenmiştir. Tüm şehitlerimiz için yas tutuyoruz, ağıt yakıyoruz. Ama Ermenilerin saldırıları halkımızı korkutmuyor. Evi bombardımanda enkaza dönen vatandaşlarımız “umurumda değil” diyorlar. Bakü’de de sakin bir hava var. Herkes üstesinden gelebileceğimizi düşünüyor.

Halk emin, bu savaşın galibi Azerbaycan olacak. Çünkü Azerbaycan asker sayısı, azmi ve kararlılığı bakımından da üstündür. Rusya’ya muhtaç bu sahte yapı (Karabağ'daki Artsah Cumhuriyeti) kaybetmeye mahkumdur. Öyle tahmin ediyorum ki, Azerbaycan birkaç reyonu değil, bütün Karabağ’ı geri alacak. Rusya’nın sözü iki taraf için de emirdir ama şu an onların tarafları durdurma imkanı azaldı. Çünkü Türkiye iradesini ortaya koydu ve Azerbaycanlılar Ruslardan çekinmiyor.

'BARIŞ İÇİN ALAND ADALARI FORMÜLÜ'NÜ ÖNERMİŞTİK'

Ermeni dostum Georgi Vanyan’la, Ermenistan ve Azerbaycan halklarına ortak bir çağrı yapmıştık. “Kanlı bir muhaberebe olacak, gelin eteğinizdeki taşı dökün inadı bırakın, gelin sulhe razılaşın, Karabağ’a (1920'de Finlandiya'dan özerklik kazanan) Aland Adaları gibi bir statü verilsin; bu çok şerefli bir statüdür, her iki tarafın şartlarına da uygundur” demiştik. “Stepanakert, Azerbaycan’a şakulü (dikey/doğrudan/hiyerarşik) bağımlı olmayacak. Bizim de toprak bütünlüğümüz sağlanacak” demiştik. Lakin Ermeni toplumu sesimizi duymadı ve 17 gün sonra savaş başladı.

İlham Aliyev pazar günü halka sesleniş konuşmasında Azerbaycan’ın müzakere için hazır olduğunu söyledi. Karabağ’a özerklik verilebilir ve uluslararası kurumlarının teminatıyla Ermenilerin can güvenliği sağlanabilir. Bizim meselemiz sivil Ermenilerle değil, işgalci siyasetçilerle… Aynı gün Ermenilerin Mengeçevir’deki hidroelektrik santrale roket attığını öğrendik. Azerbaycan tarafı da onların nükleer santralini vurmakla tehdit ediyor. Bunları yapmamak gerekir.

Konu Türkiye’de de gündemin ilk sırasında. Son olarak iktidardaki Cumhur İttifakı'nın ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli Twitter’da "Nahçivan Azerbaycan’a katılmalıdır" dedi. Bu açıklaması Zengezur koridorunun alınması şeklinde değerlendirildi. Siz buna ne diyorsunuz? Azerbaycan devletinin ya da Azeri milliyetçilerinin böyle bir gündemi var mı?

Asla böyle bir şey yok. Ermenistan’ın bir karış toprağında gözümüz yok. Azerbaycan bunu beyan etti. Amacımız sadece hukuken sahibi olduğumuz Dağlık Karabağ’ı geri almaktır. Sayın Bahçeli’ye de, her siyasetçinin düşüncesine de saygı duyarım ama Azerbaycan siyasetinde Karabağ haricindeki araziye yönelik bir talep yoktur.

Kırmızı ile gösterilen bölge Zengezur  

Niye Ermenistan toprağına göz dikelim ki? Orta Çağ’da yaşamıyoruz. Uluslararası hukukun üstünlüğü diye bir şey var. Karabağ sorunu çözülürse iki ülke birbirini tanıyacak. Aramızda diplomatik, ticari, insani ilişkiler kurulacak. Bunun yanı sıra, demiryolları, otoyollar da açılacak. Biz onlara komşu bir halk gözüyle bakacağız.

Biliyor musunuz, bir zamanlar Bakü’de 300 bine yakın Ermeni yaşıyordu. Üst komşum, Georgi Vadimoviç Abramov bir Ermeniydi. Çok güzel komşuluk ilişkilerimiz vardı. Devlet kadrolarında, savcılıkta, polislikte, belediyede çalışıyorlardı. Bir Ermeni’ye işimiz düştüğünde, acaba yapar mı, yapmaz mı demiyorduk. Tüm kavgalar 88’den sonra başladı. Ama bütün bunlar neden oldu biliyor musunuz? Çünkü büyük güçler milliyetçileri kullandı. Milliyetçileri emperyalizmin oyuncağına çevrildiler.

'AZERİ MİLLİYETÇİLERİ DE, ERMENİ MİLLİYETÇİLERİ DE HASTADIR'

Azeri milliyetçileri de, Ermeni milliyetçileri gibi hastadır. Onlar da Büyük Azerbaycan istiyorlar. İran’dan, Rusya’dan, Ermenistan’dan toprak istiyorlar. Fakat şu an onların da gündemi Zengezur değil.

Dünyanın her yerinde iktidara gelen milliyetçiler, yalnız ama yalnız felaket getirirler. Demokratlar, hukukun üstünlüğüne güvenenler biliyor ki, eninde sonunda Ermenistan’la iyi komşuluk ilişkileri kuracağız. İki ülkenin pazarları karşılıklı olarak birbirine açılacak.

Otuz sene boyunca askeri gücümüzü toparladık ve şimdi kaybettiğimiz toprakları geri almaya çalışıyoruz. Karabağ’dan sürülen 600 bin Azerbaycanlı kendi toprağına geri dönmeyi bekliyor. Biz Ermeni halkına düşman değiliz ve onlara saygıyla, hürmetle yaklaşıyoruz. Ama Ermeni milliyetçilerine ve işgalcilerine saygı duymuyoruz.