Zürafanın boynu neden uzun? Beslenmek için değil!

Zürafaların uzun boyunlu olması, sanılanın aksine ağaçların üst dallarındaki yaprakları yemek için değil, 'çiftleşme' için.

Abone ol

DUVAR - Çoğumuz ağaçların yüksek dallarındaki yaprakları yiyebilsin diye zürafaların uzun boynu olduğunu düşünürüz. Ama bunun asıl nedeni çiftleşme olabilir.

Uzun boyunlu zürafaların zor dönemlerde ağaçların üst kısmındaki yaprakları yiyerek hayatta kalma şansı daha fazla olduğu için zamanla bu özellik evrim yoluyla onların baskın bir özelliği haline mi gelmiştir?

Henry Nicholls'ın BBC Earth'de yayınlanan ve çevirisi BBC Türkçe'de yer alan makalesine göre; birçok bilim insanı zürafaların aşırı uzun boyunlu olmasını erkekler arasında dişiler için yoğun rekabet sonucu meydana geldiğini düşünüyor.

Zürafa en uzun boylu kara hayvanıdır. Erkek zürafalar 5,5 metreye kadar uzarken dişiler biraz daha kısa olabiliyor.

Doğada zürafalar ağaçlarda diğer hayvanların ulaşamadığı bölgelerdeki yaprakları yiyerek besleniyor.

LAMARCK ve DARWIN

Bu da onlarla ilgili yanlış bir algının oluşmasına neden oldu: Zürafada uzun boynun diğer otoburların ulaşamadığı yerlerdeki besinlere ulaşmasını sağlamak için geliştiği algısı.

Fransız zoolog Jean Baptiste Lamarck, bu iddiayı ortaya atan ilk kişi olarak biliniyor. Zooloji Felsefesi adlı kitabına 1809’da şunları yazıyordu Lamarck: “Zürafa toprağın hemen her zaman kurak olduğu bölgelerde yaşadığı için ağaçların üst dallarındaki yapraklara ulaşmak için sürekli çaba göstermesi gerekiyordu. Bu alışkanlığı kuşaklar boyunca sürdüren zürafanın ön bacakları arkadakilerden daha da uzadığı gibi boynu da uzadı.” Kısacası zürafanın uzun boynu kuşaklar boyunca sürekli boynunu uzatma ve kalıtım etkisiyle ortaya çıkmıştı.

İngiliz doğa bilimci Charles Darwin de zürafanın aşırı uzun bacakları ve boynunun beslenme biçimiyle ilgili olduğunu düşünüyordu. 1859’da Türlerin Kökeni’nde şöyle diyordu: “Azametli yapısı, uzun boynu, ön bacakları, kafası ve diliyle zürafa, ağaçların üst dallarındaki yapraklara ulaşacak şekilde bütün vücudunda iyi bir adaptasyona uğramıştır.”

DARWIN 'DOĞAL SELEKSİYON'A BAĞLIYORDU

Ama Darwin, evrimsel değişimin ortaya çıkışına dair Lamarck’ın fikirlerini inandırıcı bulmuyordu. Darwin, zürafanın boyun uzunluğunu tekrarlanan bir “doğal seleksiyona” bağlıyordu. Yani uzun boyunlu zürafaların zor zamanlarda hayatta kalma şansı kısa boyunlu rakiplerine kıyasla daha fazla olduğu için giderek o genler baskın hale gelmişti. Evrimin işleyişi konusunda Darwin’in haklı olduğu, Lamarck’ın yanlış düşündüğü görüldü. Ancak bu tartışmanın zürafa üzerinden yürütülmüş olması bir talihsizliktir.

Öncelikle Lamarck birçok yazısı içinde sadece bir kez zürafadan yüzeysel olarak söz etmiştir. Ama biz onu bilime olan katkıları ve Darwin üzerinde büyük etkisi olan evrime dair öngörülerinden çok bununla hatırlarız. Doğal seleksiyonu açıklarken zürafa örneğinin kullanılmış olması halkın bilincinde bir yanlış fikrin yerleşmesine de neden olmuştur: Zürafanın uzun boynunun beslenme amaçlı olduğu fikri.

Fakat bu düşünceyi destekleyen fazla veri yoktur. 1996’da zoolog Robert Simmons ve Lue Scheepers bu konuya ilişkin birçok soru sormaya başladı. “Besin için rekabetin en fazla olması gereken kurak mevsimde, zürafalar genellikle yüksek dallarda değil, fazla büyümeyen çalılarda otlanır” diye yazmışlardı American Naturalist dergisinde. Üstelik boyunlarını bükerek daha hızlı beslenebiliyorlardı.

Ayrıca 1 milyon yıldan beri zürafaların diğer hayvanlardan 2 metre daha uzun bir boyla dolaşıyor olmasının nedeni de cevap bekliyordu.

ÇİFTLEŞME AMAÇLI KAVGALAR

Simmons ve Scheepers, uzun boynun seleksiyonunda seks etkisine dikkat çeken alternatif bir teori ortaya koydu. Dişi ve erkek zürafaların boyun ve kafa ölçüleri arasında büyük fark olması buna neden olarak gösteriliyordu. Erkek zürafalar dişilerle çiftleşmek için birbiriyle kavga eder. Rakipler yan yana durup boyunlarını birbirine sürterek kafalarını çarpıştırırlar.

Bu darbeler öyle güçlüdür ki göğüs, etkisi kaburga ve bacakları da kapsar ve rakibin dengesini sarsıp bayılmasına bile neden olabilir. 1960’larda yaşanan aşırı bir vakada, bir erkek zürafa rakibinin boynunu kulağın altından delerek omurunu parçalamış ve omuriliğe batan kemik zürafanın ölümüne neden olmuştu.

DOKUZ TÜRDEN İKİSİ TEHLİKEDE

Kanada’daki Waterloo Üniversitesi’nden zoolog Anne Innis Dagg, bu kavgaları en büyük zürafaların kazandığını ve dişilerle çiftleşme hakkını onların elde ettiğini söylüyor. Ayrıca dişiler de daha büyük erkeklerle çiftleşmeyi tercih ediyor. Dagg bu nedenle zürafanın uzun boynunun beslenmeden ziyade çiftleşmeyle ilgili olduğunu söylüyor. Dagg zürafaların bazı türlerinin doğada neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Dokuz türden ikisinin tehlike listesinde olduğunu kaydeden zoolog, bu sayının artabileceğini söylüyor.

Bu makalenin İngilizce aslını BBC Earth sayfasında okuyabilirsiniz.