Geleceğin 'hunim başımda' meslekleri

Uğur Aflay

Ünlü bir şarkıcının altın çilek tükettiği medyaya düştüğünde neredeyse tüm çiftçiler altın çilek ekmeye başlamıştı. Elbette işin sonu hüsranla bitti. Altın çilek piyasası, teneke piyasasının da gerisine düşünce, ineklerimiz altın çilek bayramı yaptı. Bu daha sonra kuşburnu, hünnap, kivi, pitaya (peyote değil, heveslenme hemen öyle), yaban mersini ve bilumum sebze ve meyveler için tekrarlanıp durdu. Çiftçilerimiz, ürününün kilosu 10-20 kuruş etmeyen, 10 yaşını aşmış elma ağaçlarını, narenciye ağaçlarını kesip moda ürünü ekmeye yöneldiklerinde, böyle ağaç katliamlarını izlemek zorunda kalıyoruz.

Medya bizi pek kolay yönlendirir. Sanayileşme çağını yaşamadan, teknoloji çağına atlayan bizim güruh, vay şimdi şu modaymış diyerek, altına hücum vasfında, boncuk bulmuş gibi her dışkıya atlıyoruz.

Medyamızın pek sevdiği, bak sizi uyarıyoruz bunları seçerseniz yaşadınız, diye sık aralıklarla, “gelecek bilimci” tarzında yorumlar, gençlerimizi düşlere kapılmaya ve sonrasında aynı gençlerin düş yıkımlarına neden olabilir. Bu nedenle naçizane kendi fikirlerimi sunayım dedim. Elbette hiç biri yol kılavuzu değildir. Bu arada karga olduğumu söylemiş miydim?

Öncelikle yanıt vermeniz gereken en önemli soru, mutlu mu olmak istiyorsunuz, zengin mi? Bu sorunun yanıtı zengin olayım da mutluluğu zaten satın alırım ise hayatınızı boşa harcadığınızı ancak ölmeye yakın anlayacaksınız demektir. Her neyse haydi sizi zengin yapalım.

HIZLI İNTERNET İÇİN AZİZ NETUS

Geleceğin en iyi para kazandıran mesleği insanlık yaratıldığından beri değişmedi, “din tüccarlığı.” Bu elbette gelecekte de para kazandıracak; ama dualar ve tanrının azizleri değişecek. Örneğin, internetinin daha hızlı çalışması için insanlar, internet azizi “netus”a 10 bitcoin bayılacak ve ışık hızına en yakın gezintiye sahip olacaklar. Antik Mısır algı tanrısı Sia’dan ve Yunan mitolojik anti-kahraman Narkissos’dan (elbette anti-kahraman; güzel peri kızı Echo’yu kara sevdaya düşürüp eriten, sesinden yankıyı, kemiklerinden kayaları oluşturmasına neden olana kahraman denmez benim lügatte, pardon yani) köken alan “Narkosia”; insanlara, yeterli bitcoinle, algılarla oynayıp, nasıl daha fazla beğeni alıp, fenomen (görüngü) olunabileceği konusunda özel asistanlık hizmeti sunacak. Siz elbette bu sistemlerin kurucusu ve yürütücüsü olarak bitcoin basacaksınız. Elbette bunları yapmak için sizin yazılım sihirbazı olmanıza gerek yok. Gelecek bilimci arkadaşlar sizin için epey miktarda gayet ucuza bulup çalıştırabileceğiniz yazılım dâhilerini, sosyal medya hizmet danışmanlarını, 3D tasarımcılarını piyasaya salmış olacağından onları toplayıp asgari ücretle çalıştıracaksınız.

Şu an bile neredeyse 10 yaşındaki çocukların bir bilgisayarı paramparça edip, bunlar fazlaymış diyerek birkaç parçayı atıp, eskisinden sağlam toplayabildiklerini, 12 yaşındaki çocukların en güvenli siteleri hackleyip CIA ve FBI’ı delirttiklerini, 15 yaşındaysa henüz yazılım mühendisi bile olmadan e-ticaret uygulamalarını, popüler web uygulamalarını yazıp milyon dolarlara sattıklarını düşünürseniz, dünyanın yarısının yazılımcı olmasına gerek olmadığını, bunu zaten önemli ölçüde yaptıklarını, sadece uç noktalarda yazılım yapabilenlerin ayakta kalabileceklerini öngörmek çok yanlış olmayacaktır.

ROBOT GİBİ DÜŞÜNEN ROBOT

Gelecekte kısa süreli piyasa yapabileceğiniz bir iş, robot tozu temizleyiciliğidir. Elbette insan gibi düşünen robotlar, robot tozu temizleyen robotları yapana dek işiniz iş. Sonrasında temizlikçi robotları da temizleme görevi icat edileceğinden bir süre daha idare edebilirsiniz. Lakin eninde sonunda bir robot, lan biz niye insan gibi düşünen robot yapıyoruz, bir tane de robot gibi düşüneninden yapalım diyecek. İşte o robot gibi düşünen robot, kendini temizleme nano yetkinliğine sahip ilk karbon fiber kaplama anti statik robotu yaptığında, bu meslek de tarihin tozlu sayfalarında yerini alacak.

Cerrah robot poposu temizleme işi de bir süre revaçta olacak. Medyayı ve teknolojiyi yakından izleyenler, bol balonlu, havai fişekli, konfetili “hata yapan doktorlardan ve cerrahlardan kurtulma partilerine” katılmışlardır. Evet, cerrah robotlar geliyor. Artık bizim gibi sefil, bilgisiz, beceriksiz insan doktorlardan kurtuluyorsunuz. Türk Tabipler Birliği Hindistan’dan kına alımı için gerekli hazırlıkları yapıyor, yakında dağıtacağız efem. Yalnız küçük bir nokta var. Doktorlar hastalık tedavi etmez, hastayı tedavi eder. Her hastalık her insanda aynı şekilde seyir göstermez, aynı klinik ve laboratuvar sonuçlarına neden olmaz, aynı şekilde tedavi edilmez. Kulağımızda hâlâ küpedir, hocalarımız bize laboratuvarı tedavi etmeyeceksiniz, hastayı tedavi edeceksiniz diye öğretmişti.

ROBOT DA HATA YAPAR

Örneğin, bir cerrah için küçük ve kolay ameliyat yoktur, aksini söylüyorsa cerrah henüz murphy yasaları ile (bir şey ters gidecekse sadece gider) tanışacak tecrübeye sahip olamamış demektir. Terslikler başladığında nasıl cerrahların alınlarından şelale gibi ter boşanmaya başlıyorsa, cerrah robotların da popolarından yağ damlamaya başlayacak ve onların da temizlenmeye ihtiyacı olacak. Olmaz canım robot hata yapar mı diyorsunuz, he he canım, o 7 çekirdekli bilgisayarın da hiç hata yapmıyor zaten. O ameliyat masasındaki hastaya da format atarsınız artık. Hasta yakınlarına da ana kart yanmayaydı ameliyat gayet başarılı gidiyordu, ana kartı değiştirip ameliyatı başarıyla bitirdik lakin hasta mevta başınız sağ olsun ya da valla o damarın orada olmaması gerekiyordu, bizim robotumuz hata yapmadı, Tanrı o damarı yanlış yere koymuş diye kaz çevirirsiniz.

DİŞİL SEKS ROBOTLARI

Medyada bol miktarda gördüğünüz, ağzınızın suyunun aktığı, istediğiniz muhabbet formuna hatta sessiz moda ayarlayabileceğiniz sarışın, esmer, kumral, kızıl saçlı, rengârenk gözlü, dişil seks robotları var ya, hah işte onlar. Yok kardeşim, pek heveslendin farkındayım ama gelecek onların değil. Çünkü şöyle bir bilimsel gerçek var, orgazm süresinde dünya ortalaması, kadınlarda 15 dk iken erkeklerde 90 saniyedir. O robotlar başlangıçta makine formatında yapılsa da, gelecekte insan beyninin ve duygularının taklit yetenekleriyle donanacaklar. Bu şu anlama geliyor, o dişil robotu da tatmin edemeyeceksiniz. O dişil robotların, robot hakları beyannamesi 8. maddesi gereğince duygusal ve fiziksel olarak tatmini, montaj ve işletim sistemi yüklemesinden itibaren bir hak olacağından, eril robotlar gelecek; işte o zaman dananın kuyruğu kopacak.

Çünkü sonrasında, insan kadınlar kendilerine şunu soracaklar; ben bu oduna dişlerini fırçalamayı, diş çürüklerini bir dişçiye gidip tedavi ettirmeyi öğretemedim. Ben rahatsız olmasın diye her türlü acıya katlanıp ağdamı yapıyorum, süsleniyorum, temizleniyorum, dişlerimi fırçalamaktan diş fırçası helak oldu. Bu odun banyo yapmadan, tıraş olmadan 12 santimlik tanrısıyla hayatımın efendisi oldu. Arada güzel şeyler söyleyen, bebek bezi değiştiren, dolma saran, bulaşık yıkayan, konuştuğum zaman dinleyen, homurdanmayan, kötü kokmayan ve hoşlanmadığım pozisyonlarda istemediğim şeyleri yapmaya zorlamayan ve ben bitti demeden sırtını dönüp horlamaya başlamayacak bir robota sahip olmak yeterliyken, neden bir odunla idare ediyorum ki sorusunu, eninde sonunda soracak.

GELECEĞİN EN ÖNEMLİ MESLEKLERİ!

Geleceğin en önemli dört mesleği burada ortaya çıkacak, robot cinayetleri dedektifliği, pompalı tüfekle vurulmuş robot cinsel organı tamirciliği, ezik erkek sendromu tamirciliği (pardon psikologluğu), yapay döllenme uzmanlığı (sadece sperm için evlenmek mi, pöh, bankası var koçum, evlilikten daha ucuz ve daha az yıpratıcı). Robotların cinsel bölgelerine pompalı tüfekle ateş açmak, size pek uçta bir salaklık gibi görünmüş olabilir. Lakin bu ülke bakire şişme plastik kadın cinayetine şahit oldu. Aynı evde kalan iki bekâr erkek arkadaştan biri para biriktirip, haznesine kırmızı boya yerleştirilmiş ve ilk tecrübede kanayacak izlenimi verilmiş bakire plastik şişme seks oyuncağı satın alır. Lakin eve geldiğinde yatakta ev arkadaşının, plastik arkadaşla işi bitirdiğini çarşafın kırmızıya boyandığını görür ve her ikisini de bıçaklar. Polisler karakola götürürken gazetecilere namusumu temizledim diye gururla açıklama bile yapmıştı. Memlekette kumaş bu efem, akıl Kelebekler Vadisi’nde tatilde…

Psikoloji, falcılık, astroloji, neden olmadı mazeret buluculuğu, öpiim de geçsin sağlık hizmetleri gelecekte favori meslekler grubunda yer almaya, bugün de olduğu gibi devam edecek.

Zengin olmaktan vazgeçtiniz ve alternatifleri öğrenmek istiyorsunuz öyle mi? Hemfikiriz; çünkü para yenebilen bir şey değildir, o zaman Halil İbrahim sofrasına buyurunuz efem.

DÜNYAYI KURTARMAK İÇİN

Solucan ve arı yetiştiriciliği size para kazandırmayabilir ama dünyayı kurtarmanızı sağlayabilecektir. Yeterince kirlettiğimiz topraklarda artık kimyasallar yüzünden sadece solucanlar değil, toprağın doğal döngüsünü sağlayan mikroorganizmalar da yok oluyor. Kimyasallarla hastalıklardan arındırılmış ürünler, kuşları, arıları, sinekleri, böcekleri, yılanları, fareleri yok ediyor. Artık döllenme, tohumların doğal yollarla taşınması gerçekleşmiyor veya oldukça sınırlı bölgelere hapsolmuş durumda.

Doğal orkide kalmadı. Arılar tarafından yapılması gereken dölleme işlemi artık kulak çubuklarıyla insanlar tarafından yapılıyor.

Sigara içiyorsanız artık eski tadı ve kokuyu alamıyorsunuz değil mi? Çünkü tütün bitkisi, başına musallat olan sineklerden korunabilmek için bir salgı üretir ve sinekleri uzak tutmaya çalışırken kendine özgü koku ve tada sahip olur. Biz tütün bitkisi yerine, sinekleri kimyasallarla öldürüyoruz, tütün yine tütün lakin artık savunma mekanizmaları kırılmış durumda.

DOMATES GÖRÜNÜMLÜ PLASTİK MAMUL

Çinliler domates ağacı yaptı efem, dünya salça piyasası onların elinde. Ağaç başına 20 ton civarında ürün alıyorlar. Küçük bir sorunu var, bu domateslerle tenis oynayabiliyorsunuz, oldukça sağlamlar lakin kokmuyorlar ve domates lezzetine sahip değiller. Sorun yok efem, çözeriz, domates aroması mikroenjeksiyonla otomatik olarak enjekte ediliyor, bir de domates kokulu kimyasal parfümümüz var, domatesler paketlenirken içine püskürtüp ambalajı hava almayacak şekilde kapatıyoruz, böylece domates kokulu ve domates lezzetli, domates görünümlü plastik mamullerimiz tüm dünyada domates piyasasının anasını ağlatıyor. Afiyet olsun. Bu mide barsak sorunlarınız için ilaç piyasamızda canlanma da sağladı üstelik, daha ne olsun, bir taşla bir şey sürüsü. (Kuş diyeceğim de onu da kuruttuk).

İncirler artık lezzetli ve bol ürün vermiyor çünkü döllenmeyi sağlayan sinekleri daha da bol ve hastalıksız ürün alma adına zehirleyerek yok ediyoruz. Yeni ardıç ağacı ortaya çıkmıyor. Çünkü bunun olabilmesi için ardıç kuşunun, ardıç ağacı tohumunu yemesi ve dışkılaması gerekiyor. Yapay ortamda ardıç tohumu çimlendirme çalışmaları yapıyoruz efem. KURUTTUK çünkü.

PARA KAZANDIRMAYACAK AMA HAYAT KURTARACAK ŞEYLER

Para kazandırmayacak ama dünyayı kurtarabilir efem, ardıç kuşu vurmayıcılığı, ağaç gördüm kesmeyeyimciliği, su gördüm kirletmeyeyimciliği, sinek böcek gördüm ölmeyeyimciliği, geleceğin nadir, parasız ama yaşamsal işleri olacak. Bir solucana solucan olmayı ve üremeyi öğretemezsiniz, sadece topraklarına bulaşmayın kirletmeyin yeterli. Arıya bal yapmayı öğretemezsiniz, sadece çiçeklerini koparmayın, ürünlerinizi zehre bulamayın yeterli. Arı, kuş, yiyor ölüyor, siz onu sofranıza koyup çocuğunuza yediriyorsunuz. Artık cılız da olsa bir ses veriniz efem.

Doğal tohum kalmıyor efem, nadir sayıda insan, kalanları korumak için adeta yırtınıyor. Gelecekte 50 metre kare alanda sebze ve meyvenizi, 50 metre kare alanda tahılınızı üretebiliyorsanız yaşayabileceksiniz. Yeniden ekildiğinde ürün veren tohuma sahip olanlar nadir şanslı insanlar olacak. Kirletilmiş bir dünyanın kendini onarabilme mekanizmalarını da bozduğumuzdan, maalesef arımız ve solucanlarımız için devasa boyutta cam fanuslara ihtiyacımız olacak. Evet, bilim adamlarımız harıl harıl çalışıp yapay robot arı, robot solucan yapmaya çalışıyorlar. Lakin unuttukları bir şey var. İnsan akıllıdır (?) doğa ise tecrübelidir. Tecrübe denenmiş ve başarısız olmuş sayısız körelmiş yollardan artakalandır.

ÇOCUKLARA ÖĞRETİLECEKLER

Çocuğunuza ok atmayı öğretin, taş cilalamayı öğretin, ahşap işlemeyi öğretin, doğadaki yenilebilir bitkileri, mantarları ayırt etmeyi öğretin, çevredeki doğal malzemelerle yuva yapmayı öğretin, ilkel koşullarda ateş yakmayı, kirli suyu arıtmayı, dumansız ocak kurmayı öğretin. Hayvanlarla dost olmayı, onların süt, yumurta ve yün fabrikası olmadıklarını, canlarının yanabildiğini, hissettiklerini, korktuklarını, karşılıklı yardımlaşmayla ürün paylaşımı yapılabileceğini ama bunun sömürü halini almaması gerektiğini, bir buzağıdan daha fazla süte ihtiyacımız olmadığını anlatın - gösterin onlara.

Bulutları okumayı öğrensinler, rüzgârları, yön bulmayı, bisiklete binmeyi, uzun mesafe yürümeyi, yüzmeyi öğrensinler. Hiç olmadı, sütten yoğurt, peynir yapmayı, buğdayı öğütmeyi ekmek, bulgur yapmayı, sirke, sabun, şarap yapmayı öğretin. Bilgisayarı, teknolojiyi kullanmayı elbette bilsinler öğrensinler; ama bunları da bilsinler. Robot yapmayı bilmeyebilirler; ama robot bozmayı öğrensinler; çünkü dolma saran robot değil, canlı öldüren asker robot yapmaya çalışıyorlar. Hepsinden önemlisi özellikle şarap yapmayı bilsinler; çünkü ayık kafayla çekilmeyecek hunili bir gelecek geliyor, bunu engellemek için hiçbir istek, bilgi ve donanıma sahip değiliz.

Yeri gelmişken sorayım; peki siz biliyor musunuz çocuklarınıza öğretilmesini önerdiğim şeyleri? Hiçbir şey için henüz geç değil, hele öğrenmek için. İmece evi, Alakır Nehri Kardeşliği, Ormanevi Kolektifi, Bayramiç Yeniköy Kolektifi ve diğerleri öğrenmeye başlamak için güzel bir ilk adım olabilir. Google amcaya TATUTA’yı, Buğday Derneği’ni bir sorun derim. Geleceğin en akıllıca seçilmiş mesleği, hayatta kendi başına ayakta kalabilmek olacak korkarım.