ANKA Yönetim Kurulu Başkanı Atabaş: Tuncay Özkan ile ortaklığımız yok

Seçim gecesi ilçe seçim kurullarına gelen tutanakları sistemlerine girdiklerini söyleyen ANKA Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fırat Atabaş, "Tuncay Özkan'ın yapımızla herhangi bir ortaklığı yoktur" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 14 Mayıs'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri'nin sonuçlanmasının ardında seçim güvenliği ile ilgili tartışmalar gündem oldu. Seçim verilerini geçen Anadolu Ajansı ve ANKA Ajansı da eleştirilerin odağı oldu.

Kısa Dalga'dan Kemal Göktaş'ın sorularını yanıtlayan ANKA Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fırat Atabaş, seçim akşamı ilçe seçim kurullarına getirilen verileri sunduklarını belirtti ve CHP Medya ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan ile herhangi bir ortaklıklarının olmadığını söyledi.

Atabaş'ın röportajından bir bölüm şöyle:

Siz Anka Haber Ajansı’nın sahibisiniz, ANKA Haber Ajansı kime ait? Sahiplik yapısı nasıl?

Sosyal medyada çok fazla bu konuyla alakalı dedikodu dönüyor bu konuyla ilgili biz daha önce bir kamuoyu duyurusu yaptık ama o kadar çok tekrarlanıyor ki her seferinde yapmaktan biz de artık usandık. İsteyenler girip internette bunu bulabilir. Anka Haber Ajansı resmi olarak hissedarı Güneşin Medya Yayıncılık AŞ, Güneşin Medya Yayıncılık AŞ'nin de yüzde 100 hissedarı benim. Her ticari kayıt ve kaba bildirimlerimizde bunu görebilirsiniz. Aynı zamanda Güneşin Medya Yayıncılık AŞ'nin aslında 3 şirketi var; ANKA Haber Ajansı, Kültür Radyo Televizyon ve İkinci Yüzyıl Gazetecilik.

İkinci Yüzyıl’da bizim yaklaşık bir buçuk sene önce başladığımız bir dijital gazete projesi. Kültür Radyo Yayıncılık KRT logosu ile yayın yapan RTÜK’ten ulusal lisansına sahip olan Türkiye'deki birçok yayın platformunda yayınları devam eden bir televizyon. Anka’da 31 Mart seçimlerinden sonra 23 Haziran'da İstanbul Seçimlerindeki gereklilikten doğan bir proje aslında. O da şu anda bir haber ajansı olarak yoluna devam ediyor.

'ÖZKAN'LA HERHANGİ BİR ORTAKLIĞIMIZ YOK'

Peki Tuncay Özkan'la ilişkiniz nedir? Sonra CHP ile ilişkisi ne KRT ve Anka’nın diye soracağım.

Tuncay Özkan benim bir büyüğüm. Ben Kanal Türk'te bilişim sorumluluğu yaptım, Tuncay Bey Kanal Türk’ü yönetirken. Daha sonra KRT kurulum sürecinde Tuncay Özkan ile bir irtibatım oldu. Kendisinden bazı görüşler aldım çünkü medya sektöründe bildiğim tek bilgi sahibi insan oydu. Onun dışında herhangi bir ilişkimiz yoktur. Tuncay Özkan'ın bizim yapımızla herhangi bir profesyonel ilişkisi, herhangi bir ortaklığı, mali ilişkisi yoktur. Bunu daha önce defaten yalanladı, kendisi de yalanladı ama bilinçli bir şekilde bu propaganda devam ediyor. Zaten kendisinin bir siyasi kariyeri var şu anda. O siyasi kariyerde CHP adına sadece ANKA, KRT değil, birçok medya kuruluşuyla ilişkiye giriyor. Ama bu ilişkiler kesinlikle benimle değil bizim profesyonel yöneticilerimiz var, Göksel Bey, Fikret Bey ve çeşitli muhabirlerimiz, CHP'yi takip eden muhabirlerimiz... Tamamen bir politikacı, basın mensubu arasındaki ilişki seviyesinde bir ilişkileri var. Bizimle herhangi bir ilişkisi yok.

'İLÇE SEÇİM KURULUNA GETİRİLEN TUTANAKLARI GİRDİK'

Siz seçimi nasıl izlediniz? Örgütlenme şemanız nasıldı? Çünkü Anadolu Ajansı devletin haber ajansı ve Anadolu Ajansı’nın olanakları çok fazla. Anadolu Ajansı kendileri açıkladı nasıl izlediklerini, orada da tartışmalar oldu. ANKA kaç kişiyle ve nasıl izledi seçimi?

Biz bu işe ilk hatırlarsanız 31 Mart’ta iptal edilen İstanbul seçimleri sonrası tekrarlanan seçimlerde başlamıştık. Orada tabii sadece İstanbul'daydı bu iş ve daha basitti. Ama orada bile bazı zorluklar yaşadık ama ona rağmen gayet iyi bir şekilde, Anadolu Ajansı gene geç servis etmeye başlamasına rağmen verileri biz o dönemde de doğru bir şekilde dataları verdik ve işi bitirdik.

O zaman çıtayı biraz yükseltmişiz, tüm Türkiye'den de böyle bir beklenti oluştu. Biz aslında bunu çok tartıştık. Yani tüm Türkiye verilerini toparlayıp toparlayamamayı, bu işe girip girmemeyi ama ANKA’nın zaten kuruluş amaçlarından biri buydu işte. Bahsettiğiniz çölleşen medya ortamında en azından alternatif bir kaynak olabilmek. Eksik gedik de olsa biraz kırık dökük de olsa biraz geç de olsa en azından alternatif bir kaynak yaratabilmektir. O yüzden bu seçimlerde de veri servisi hizmetini sunmaya karar verdik.

Bu noktada bahsettiğim gibi benim bir bilişim şirketim de var. Bu şirkette çok yeteneğine güvendiğim insanlar var. Bu insanların kurduğu bir altyapı kullandık. Türkiye'de 195 bin sandık var. Anadolu Ajansı’nın Genel Müdürü de dün bir televizyonda aslında bunu açıkladı, ‘Biz de 195 bin sandığın başında değildik, ortaklaşarak aldık, merkezde girdik bazı verileri’ diye. Biz de strateji olarak bunu belirledik aslında.

Türkiye’de 804 tane ilçe seçim kurulu var. Bu 804 ilçe seçim kurullarına birer personel atadık. Onun dışında belli başlı büyük şehirlere ve sadece datamız anlamlı olsun diye örneklem yaptığımız bazı noktalara ekstra sandıklardan data alabilecek yaklaşık 50 kişilik bir ekstra ekip oluşturduk. Bunun dışında da 40 kişiye yakın bir merkezde bilgisayar başında gelen bu dataları sistemden kontrol edip doğruluğunu görüp daha sonra yayınlanabilir işareti atan bir ekiple çalıştık. Toplamda 1000 kişiye yakın ekibi görevlendirdik bu konuyla ilgili. Bu şekilde topladık datayı ve servis ettik.

O zaman doğru anlıyorum değil mi? Sandık başında müşahitler gibi her sandıkta ya da her binada bir göreviniz yoktu. Islak imzalı tutanaklardan değil ilçe seçim kuruluna getirilen birleştirilmiş tutanaklardaki verileri alarak girdiniz?

İlçe seçim kurullarına getirilen sandık tutanaklarının resimlerini alarak girdik, evet doğrudur. Birleştirme tutanakları değil, birleştirme tutanakları seçim kurullarının içinde yapılan bir işlem. Biz torbalarla sandık başkanlarının seçim kurullarına getirdiği tutanakları alarak yaptık bu işi.

'SEÇİMDE MANİPÜLASYON YAPILAMAYACAĞINA KEFİLİM'

1000 kişilik bir ekiple çalışmış bir kurumun yöneticisi olarak seçimin sıhhati ile ilgili ne söylersiniz? Sağlıklı bir seçim yürütüldü mi sizce?

Ben çok aslında böyle medya önüne çıkan biri değilim. Çok da bu tip konulara girmek istemem. Ama seçimlerden bir hafta önce Serdar Akinan ile bir sohbetimiz sosyal medyadaydı. Orada da bahsetmiştim. Şimdi bu da ikinci. Yani büyük konuşmayım bundan sonra da muhtemelen başka röportaj vermem ama en nihayetinde bu hatalar her zaman oluyor. Yani bu seçime özel bir durum değil. Daha önceki seçimlerde de yapılan itirazlar sonucunda milletvekillikleri değişti, oy oranları değişti. Çünkü işin içinde insan var. Şöyle düşünün sabah saat 06.30’da kalkıp 07.30’da sandığı kurup saat 17.00’ye kadar sandığın başında görev alıp, sonra 19.00, 20.00’a kadar sayım yapıp, ondan sonra ilçe seçim kurullarına gidip bu tutanakları teslim edip bunları çetelelerle birleştirip sisteme giren bir yapıdan bahsediyoruz. Burada az önce ben de bahsettim bizim arkadaşlarımız da hata yapıyor. Yani gördükleri şeyi bile girerken hatalı giriyorlar çünkü bahsettiğimiz 13-14 saatlik bir süre. Bu süreçte insan yoruluyor, aç susuz kalıyor, bir sürü psikolojik sıkıntıyla uğraşıyor. Haliyle burada insan hatası olabilir. Bu da sanırım yüzde 1, 1.5 oranında bir şeye tekabül ediyor bu tutarsızlıklar. Bu çok doğal ama YSK'nın bununla ilgili çok iyi mekanizmaları var. Elinizde tutanağınız olduğu sürece bu verilere sahip olduğunuz sürece başvuruyorsunuz ve düzeltiyorlar. O yüzden ben sandığa gelinceye kadar olanları ayrı tutmakla beraber, sandık sürecinden itibaren Türkiye'nin seçim sisteminde herhangi bir manipülasyon yapılamayacağını, sisteminin çok sağlıklı çalıştığını biliyorum. İçinde bulunan biri incelemiş biri olarak biliyorum ve buna kefilim. Ama sandığa gelinceye kadarki süreçle alakalı işler bambaşka işler. Onlar ayrıca değerlendirilmesi gerekir.

Neyi kastediyorsunuz sandığa gelene kadar işler derken?

Siyasi propaganda dönemi, partilerin sahada yaptıkları ve diğer olaylar. 

SÖYLEŞİNİN TAMAMI