'Ankara Emniyeti'nde soruşturma skandalı'nda yeni bilgiler

T24 yazarı Tolga Şardan, Kemalettin Özdemir hakkında Gülen cemaatinin Emniyet İmamı olduğu gerekçesiyle 22.5 yıl hapis istemiyle dava açılmasının siyasi mesajlar içerebileceğini belirtti.

Fotoğraf: AA
Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Ankara Emniyet Müdürlüğü'ndeki soruşturma çerçevesinde başlayan tartışmalar, her gün kamuoyuna açıklanan yeni bilgilerle farklı yönlerden değerlendirmelere konu oluyor. AK Parti ile MHP arasındaki gerilimden, hükümete darbe girişimine, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya yönelik siyasi bir operasyondan emniyetteki kadrolaşmaya kadar pek çok açıklama gündeme geliyor.

T24 yazarı Tolga Şardan da konuyla ilgili ayrıntıları aktardığı köşesinde, yetkilileri konuyla ilgili net açıklama yapmaya çağırdı. Şardan'ın bugünkü yazısının "Operasyon merkezi Ankara Adliyesi mi?" başlıklı bölümü şöyle: 

"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ‘hükümete karşı darbe girişimi’ tanımıyla duyurduğu Ankara Emniyeti'nde ortaya çıkan soruşturma skandalında hemen her gün yeni bilgiler kamuoyuna yansıyor.

Emniyet teşkilatında ilk Ankara Valiliği'nin, Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç'in, sonrasında Emniyet İstihbarat Başkanlığı'nın ve KOM Başkanlığı'nın bildiği ama İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın bilmediği olaylar zinciri yeni bir hale dönüştü hafta başından bu yana.

Gözaltında tutulduktan sonra adliyeye çıkarılan polisler ve sivillerden yedisi tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

Şüphelilerin adliyede olduğu saatlerde İçişleri Bakanlığı Mülkiye başmüfettişlerince hazırlanan özel rapor savcılığa ulaştırıldı.

Savcılığa ulaştırılan müfettiş raporunda ‘darbe girişimi’ çerçevesinde herhangi bir tanımlama ve değerlendirme bulunmadığı rapor içeriğiyle ilgili haberlerden anlaşıldı.

Yazıyı kaleme aldığım dün öğle saatlerine kadar kulislere düşenlerden bir özetleme yapmak gerekirse; AKP ile MHP arasındaki siyasi kriz yargı üzerinden derinleşecek. Bunun sinyalleri ortada maalesef.

Açıklayayım tek tek.

Öncelikle polislerle ilgili başlatılan yargı sürecinden başlamak en iyisi.

Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde patlak veren skandalla ilgili İçişleri Bakanlığı'nın ‘araştırma için müfettiş görevlendirildiği’ açıklamasından bir gün sonra, Ankara Adliyesi'nde re'sen soruşturma başlatıldı söz konusu polisler hakkında.

Ankara Adliyesi'ndeki re'sen soruşturma MHP'ye, özellikle de Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakınlığıyla bilinen Terör Suçlarıyla Mücadele Bürosu'ndan sorumlu Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Veysel Kaçmaz tarafından başlatıldı.  Zaten MHP Genel Merkezi'ne ulaşan ilk bilgiler de yine Soylu ve ekibince sağlandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, dosyayı bir süre sonra Başsavcı Vekili Mehmet Işık'a verdi. Başsavcı vekili Mehmet Işık'ın üstlendiği soruşturma ilerliyor. Ancak hafta başında pek dikkate alınmasa da adliyede yeni bir gelişme daha yaşandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullah Gülen cemaatinin bir dönem Emniyet İmamı olduğu gerekçesiyle Kemalettin Özdemir hakkında 22.5 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı.

2018'de Özdemir'in gözaltına alınmasıyla başlatılan soruşturmanın mayıs başında iddianameye dönüştürülmesi dikkat çekici.

Bu soruşturma sürecinde de ilginç bilgiler var. İddianamede yer alan kimi ifadelerde yer alan isimlere bakarsak yine siyasete mesaj verildiğini söylemek yanlış olmaz.

Hele ki iddianamede yer alan bir ifadede Özdemir'le bağlantılı olduğu belirtilen bir ismin yer alması doğrudan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya verilen ince mesaj niteliğinde. Yerlikaya'nın söz konusu isimle ilgili uyguladığı bir mahkeme kararı sonrasında sessiz sedasız yürüyen bir başka sürece yönelik işaret bu kanımca.

Bir dip not vereyim; Özdemir hakkındaki iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı, Başsavcı Vekili Kaçmaz'a bağlı olarak görev yapıyor.

Sıra geldi, İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan ve darbe girişimi tanımı yapılmayan özel raporun basınla paylaşılmasına.

Bu rapor sadece iki kopya hazırlandı. Aslı İçişleri Bakanlığı'nda. Aslının kopyası ise, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda. Bu kez henüz avukatlarda da yok.

Raporun içeriğiyle ilgili İçişleri Bakanlığı'ndaki kaynaklarımla görüştüm. İçerikle ilgili ‘bizden bilgilendirme yapılmadı’ yanıtını aldım.

Geriye tek adres kaldı!

Hep söylenildiği üzere, gizli olarak yürütülen hazırlık soruşturmasına esas olacak gizli belgenin basınla paylaşılmasıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bir yanıtı varsa Büyüteç kendilerine açık.

Bu arada, dosya şüphelisi polis müdürü Kerem Öner'in 11 sayfalık ifadesinin, gizli tanık Serdar Sertçelik'e nasıl ulaştığı konusunda ne yapıldığını da Başsavcılık açıklarsa kamuoyu bilgilenmiş olacak." 

(HABER MERKEZİ)