Ankara’da kaçırılan öğrenciler için suç duyurusu: Suçluları bulun

Hukuk dernekleri, Ankara’da üç üniversite öğrencisinin kaçırılmasına ilişkin suç duyusunda bulundu. HDP’li Mehmet Rüştü Tiryaki, “En büyük kaygımız bu ülkenin 1990’lı yıllara dönmesidir" dedi ve 2020 yılında 200’e yakın kişinin evinin önünden kaçırıldığını belirtti. CHP’li Yıldırım Kaya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, “Ankara’da karıncanın hareketini dahi gözlediğinizi söylüyorsunuz; o zaman bu üç genç arkadaşımızı alıkoyanları bir an önce bulun” diye seslendi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi öncülüğünde bir araya gelen hukuk dernekleri, Ankara’da üç üniversite öğrencisinin evlerinin önünden polis tarafından kaçırılmasına ilişkin Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

“İnsan kaçırmak suçtur, yargılanacaksınız” pankartı taşıyan grup adına açıklama yapan avukat Linda Sevinç Hocaoğulları, şunları söyedi: “Dün bu şehirde üç genç kaçırıldı. Ankara sokaklarında uzun zamandır hukuka aykırılıklar yaşanıyor. Basın açıklaması, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı tamamen yasadışı bir biçimde engellenmekte, sokaklarda bu hakkını kullanmak isteyen yurttaşlar, hakarete, kötü muameleye, işkenceye, gözaltılara maruz bırakılmaktadırlar. Bu topraklar gözaltında kayıplara, kaçırmalara, yargısız infazlara yabancı değildir. Biz hukukçular hala bu dosyaların izini sürüyor, adalet talebimizi hiç bıkmadan usanmadan tekrarlıyoruz. Şimdi yeniden kaçırmalar, resmi gözaltı kayıtları olmaksızın insan alıkoymalarla karşı karşıyayız. 2018 yılında 160 kişi kaçırılmış veya kaçırılmaya çalışılmıştır. 2019 yılında ise bu sayı 150’dir. 2020 yılı itibariyle tespit edebildiğimiz kadarıyla bu sayı giderek artmış, son bir ayda ise en az dokuz kişi kaçırılmaya çalışılmıştır. Söz konusu durumun giderek artmasından, rutin bir emniyet işlemi haline getirilmeye çalışmasından endişeliyiz."

'ÖĞRENCİLER DEĞİL, YASA DIŞI ÇETELER, İNSAN KAÇIRANLAR SUÇ İŞLİYOR'

Söz konusu kaçırma olayında işkence, kötü muamele, şiddet, hürriyetten yoksun bırakma, suç işlemek için örgüt kurma, görevi kötüye kullanma gibi birçok suçun bulunduğunu kaydeden Hocaoğulları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na da suç duyusunda bulunacaklarını açıkladı. Hocaoğulları, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Burada sayamayacağımız kadar çok suç var. Ve bu suç devlet imkanlarıyla, ve toplu halde işleniyor. Bu ülkenin geleceği için endişelenen demokratik haklarını kullanmak isteyen üniversite öğrencileri değil, sözde yasaları uygulamakla görevli, yasa dışı çeteler, insan kaçıranlar suç işliyor. Şimdi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına vereceğimiz suç duyurusu ile sorumluların derhal yakalanmasını ve yargılanmalarını talep edeceğiz. Buradan sesleniyoruz sorumluları derhal bulun ve yargılanmalarını sağlayın.”

CHP’Lİ KAYA SOYLU’YA SESLENDİ: NE SİZ YAŞAYABİLİRSİNİZ NE BİZ

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya da Türkiye’nin başkenti Ankara’da fiili uygulamalara son vermek için TBMM’de de çalışmalar yapacaklarını vurgulayarak, “Buradan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sesleniyorum: Ankara’da karıncanın hareketini dahi gözlediğinizi söylüyorsunuz. O zaman bu 3 genç arkadaşımızı alıkoyanlar kimlerdir bir an önce bulun. Ankara’nın merkezinde böyle olaylara izin verirseniz ne siz yaşayabilirsiniz ne de biz yaşayabiliriz” dedi.

HDP’Lİ TİRYAKİ: YARGI KARŞISINA ÇIKARILMALI

Basın açıklamasına katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ise, “En büyük kaygımız bu ülkenin 1990’lı yıllara dönmesidir. Münferit bir olay gibi görüyoruz ama 2018 yılında en az 150 kişi, 2019 yılında 160 kişi, 2020 yılımda ise 200’e yakın kişi evinin önünden kaçırıldı. Toplumum geniş kesimlerinin bu konuda kaygı duyması anlaşılmalıdır. Kaçıranlar bir an önce yakalanıp yargı karşısına çıkarılmalı. Yoksa böyle olaylar yaşanmaya devam eder” diye konuştu.

'TÜRKİYE’NİN ANAYASASININ OLUP OLMADIĞINI ORTAYA KOYACAK'

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan da kaçırılma olayın görmezden gelinemeyeceğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Başkentte güpegündüz 3 genç kaçırıldı, hürriyetlerinden yoksun bırakıldı, kötü muameleye uğradılar. Bu konu görmezden gelinecek bir konunun çok daha ötesinde anlam taşımaktadır. Bugün burada meslektaşlarımızın yapacağı suç duyurusundan önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı re’sen başlatılmak zorunda olduğu soruşturma için şu soruya cevap verecektir: Türkiye bir hukuk devleti midir yoksa normalleşmiş bir kabile devleti midir? Bu dosya tek başına Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasasının var olup olmadığını ortaya koyacaktır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından şeffaf bir soruşturma yürütmesi beklentimizdir. TBMM’de ayrıca bir komisyon oluşturularak tüm unsurlarıyla ortaya çıkarılmak zorundadır.”