Ankara'da mültecilere gözaltı: Avukatlar isimlerine dahi ulaşamıyor

ANKARA- Başta Suriyeliler olmak üzere Türkiye'deki mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesi tartışması bir süredir siyasetin önemli bir gündem maddesi. Mültecileri hedef alan söylemlerin arttığı süreçte özellikle Ankara’da yüzlerce Suriyeli ve Afganistanlı gözaltına alınarak Akyurt’ta bulunan Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) gönderiliyor.

Herhangi bir adli davada mağdur, sanık ya da tanık olarak adı geçen sığınmacıların gözaltına alınıp GGM’ye gönderildiği yönünde meslektaşlarından bilgi aldıklarını söyleyen Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi Başkanı Avukat Ebru Beşe’ye göre bu süreçte avukatlar müvekkillerine ulaşamıyor. Ankara’da sığınmacıların sokakta yürürken gözaltına alınmalarına bir başka neden olarak ise oturma izinleri olmasına rağmen 'çalışma belgelerinin olmaması' gösteriliyor.

‘ON GÜNDÜR EMNİYETTE ÇOK KÖTÜ KOŞULLARDA TUTULDUKLARINI BİLİYORUZ’

Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi Başkanı Avukat Ebru Beşe’nin aktardığına göre özellikle son on günlük süreçte çok sayıda mülteci gözaltına alındı. Gözaltılara gerekçe olarak çalışma izninin bulunmamasının yanı sıra mağdur olsalar dahi herhangi bir davada isimlerinin geçmesinin gösterildiğini belirten Beşe, “Son bir hafta on gündür yoğun bir şekilde emniyette çok kötü koşullarda ve kalabalık olarak tutulduklarını da biliyoruz” dedi.

Ankara’da avukatların mülteci olan müvekkilleriyle görüşmek için gittikleri emniyete alınmadıklarını, birçok avukatın baronun merkezinden yardım talep ettiğini ifade eden Beşe, bu aşamada isimlere ulaşamadıklarını ve kaç sığınmacının GGM’ye gönderildiğini tespit edemediklerini söyledi.

‘HİÇBİR DEVLET KURUMUNDAN BUNU TEYİT EDEMEZSİNİZ’

Afganistanlı mültecilerde kayıt dışı olmaları nedeniyle GGM’ye gönderilme durumuyla daha önce de karşılaştıklarını fakat kayıtlı olan Suriyelilere yönelik bu adımı yakın dönemde görmeye başladıklarını ifade eden Avukat Beşe, şunları söyledi: “Hükümetin yüksek mercilerinden böyle şeylerin olmayacağını duysak da özellikle yazılı olmayan talimatlarla bu işi yaptıklarını biliyoruz. Çoğu zaman gerçeğe aykırı olan tutanaklarla gözaltına alınıyorlar. Örneğin evinden alınmış bir insanı ‘Yolda GBT yaparken yakaladık’ şeklinde tutanaklar tutuluyor. Örtük bir politika güdülüyor. Hiçbir devlet kurumundan bunu hiçbir şekilde teyit edemezsiniz. Ama olan bu.”

‘YEDİ GÜNLÜK SÜREYİ DOLDURMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Avukat Ebru Beşe’ye göre bu aşamada mültecilere hukuki destek sağlamak isteyen avukatların açık ve net bir şekilde isimlere ihtiyacı var. “Örtülü politika” izlendiği için somut bir isim olmadan kimseyle görüşemediklerini söyleyen Beşe, Geri Gönderme Merkezi’ne gönderilen bir mültecinin ihtiyaç duyduğu hukuki sürece dair şunu söyledi: “Sınır dışı işlemlere karşı yani GGM’de idari gözetim kararına karşı dava açılması lazım. Bunun için de yedi günlük bir süre var. Bu süre içinde sınır dışı işlemi yapılamıyor çünkü yedi günün tamamlanması gerekiyor.  Bizi görüştürmemelerinin bir nedeni bu süreyi doldurtmak. Biz somut bir şekilde ilgililerin ismine dahi ulaşamazken, dosyalarını incelemiyorken nasıl dava açacağız? Bizim yapacağımız önce müvekkillerimize ulaşmak ama ulaşamıyoruz.”

‘GÖRÜŞMEYE İZİN VERİLMEDİĞİ İÇİN RAPORLAMA YAPAMADIK’

Kaç insanın hangi yolla geri gönderme merkezine yollandığının açıklanmasını ve müvekkillerine sağlıklı bir şekilde ulaşmayı talep ettiklerini, Ankara Barosu olarak kötü koşullar altına tutulduklarını bildikleri sığınmacılarla görüşmelerine izin verilmediği için raporlama yapamadıklarını söyleyen Avukat Beşe, sözlerini şöyle noktaladı: “Biz gözaltına alınmalarının gerçek nedenini öğrenmek istiyoruz. Bir mağdurun, kendi hakkını mahkemeler nezdinde aradığı için sınır dışı kararına maruz kalması çok büyük bir hukuksuzluk. Bize bunun gerekçelerini ve şu aşamada emniyette ya da geri gönderme merkezinde olsun bu işlemlerin mağdurlarıyla sağlıklı bir şekilde görüşmeyi talep ediyoruz.“

Sosyolog Neşe Özgen: Sığınmacılık, mültecilik, göçmenlik artık bir rehinelik statüsüdürİNSAN HAKLARI

Kurtulmuş: Göçmen konusuna hamasi bir ırkçılık üzerinden asla bakamayızGÜNDEM

Sosyal medya ve göçmenler: Öfke kaynağa değil, mağdur olana kayıyorİNSAN HAKLARI