Antakya'nın direnen lezzetleri
Depremde derin yara alan Antakya’da hayat, yıkıntılar arasında da olsa akıyor. Hayata tutunmaya çalışan insanların en büyük moral kaynağı, bölgenin lezzetini yansıtan dükkanların açılması...
Burcu Özkaya Günaydın
HATAY - Farklı kültürlerin bir aradalığının mutfağına yansıdığı kent olan Antakya, lezzetleriyle meşhur bir şehir. Depremden sonra yeniden açılan yerel lezzetleri yansıtan dükkanlar hem eski Antakya’yı diri tutuyor hem de şehirde yaşamaya çalışan Antakyalılara moral oluyor. Antakyalılarla yeniden buluşan meşhur lezzetleri derledik.
Çayırcı Bakla Humus, Antakya’nın en meşhur lezzetlerinden. Cara denilen tüplerden geleneksel şekilde el yordamı ile yapılan bakla humus, depremden önce odun ateşinde haşlanıyordu. Şimdi altyapı kalmadığı için tüpte yapılıyor. Ezme işlemi ise aynı geleneksel devam ediyor. Dükkanın dördüncü kuşak işletmecisi Hasan Çayırcı, depremden 130 gün sonra müşterilerden gelen yoğun istek üzerine dükkanı açmış.
. Annesini ve çok fazla yakın akrabasını kaybeden Çayırcı, “Benim dükkân açacak mecalim, ruhum yoktu. Yakınlarımı, annemi, evimi, şehrimi kaybettim. Bizi sevenler, müşteriler çok fazla aradı. Biz de açmaya karar verdik. Biz Antakyalılar çok şeyimizi kaybettik. Bu kadar acıya rağmen başka şehre gitmeyi düşünmedim. Burada doğdum, burada öleceğim. Bu dükkanı tadilat yapıp açtım. Geçen Vali buraların yeniden yapılacağını, boşaltılacağını söyledi. Ben zaten bu dükkanla hayata tutundum. Bunu da alırlarsa ne yapacağım” dedi.
Tarihi Uzun Çarşı’da yer alan Pöç Kasabı, Antakya’ya özgü sini kebabıyla meşhur. Antakya’da kasaplar aynı zamanda restoran formatında. Pöç de bu formatta bir işletme. Pöç’ün tadilat sürecinde en uğraştırıcı kısım fırın olmuş. Hatay’da 400 fırından 300 tanesinin zarar gördüğünü söyleyen Pöç’ün İşletmeni Ender Önder, fırını yaptırmak için usta bulmakta zorlandıklarını belirtti. Depremden sonra 1 Mayıs’ta açılan Pöç kasabı, Uzun Çarşı’nın ilk açılan dükkanlarından.