Antalya Kadın Platformu: Soyadı dayatması cinsiyetçi ayrımcılık ve eşitsizliktir

9. Yargı Paketindeki soyadı düzenlemesine tepki gösteren Antalya Kadın Platformu, "Soyadı dayatması düpedüz cinsiyetçi ayrımcılık ve eşitsizliktir, kazanılmış haklarımıza saldırıdır" açıklaması yaptı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Antalya Kadın Platformu, 9. Yargı Paketi'nde yer alan kadınların evlendiklerinde kendi soyadlarını kullanmasını engelleyen düzenlemeye tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, "Soyadı dayatması kadınların bağımsız ve eşit bireyler, yurttaşlar olduğunun inkarıdır; bu düpedüz cinsiyetçi ayrımcılık ve eşitsizliktir; kazanılmış haklarımıza saldırıdır" denildi.

"Ne soyadı dayatmasını ne de iktidarın kemer sıkma politikalarıyla kadınları ailenin içine hapseden planlarını kabul ediyoruz" ifadelerinin yer aldığı açıklama şöyle:

“9. yargı paketi geçtiğimiz günlerde Meclis Adalet Komisyonu’nda kabul edildi.

Kadınların kazanılmış, anayasal, evrensel ve temel bir hakkına, kendi seçtiği soyadı ile yaşama hakkına saldırıldı. Biz kadınlar “Soyadı Dayatmasına Hayır" demeye devam edecek, yargı paketinizi geri çekene kadar mücadele edeceğiz!

Kadınlar 25 yıldır verdikleri mücadeleyle, AYM ve AİHM’de açtıkları davalarla kendi istedikleri soyadını kullanma hakkını söke söke aldılar. Anayasa Mahkemesi Medeni Kanunu’ndaki soyadı maddesini iptal etmek zorunda kaldı. Şimdi iktidar iptalin yarattığı yasal boşluğu eşitliği sağlayacak düzenlemelerle gidermek yerine erkeğin soyadını kullanmayı yeniden dayatıyor. Soyadı dayatması kadınların bağımsız ve eşit bireyler, yurttaşlar olduğunun inkarıdır; bu düpedüz cinsiyetçi ayrımcılık ve eşitsizliktir; kazanılmış haklarımıza saldırıdır. Erkeğin mutlak aile reisi ilan edildiği patriyarkal aile modelini yasalaştırmaktır. Kadınlar ve çocuklar erkeklerin eşyası, mülkü, uzantısı değildir.

Ne soyadı dayatmasını ne de iktidarın kemer sıkma politikalarıyla kadınları ailenin içine hapseden planlarını kabul ediyoruz. Nafaka hakkının kaldırılmasını kabul etmiyoruz. Sadece kadınlara yönelik doğum izinlerini uzatarak kadınları çalışma hayatının dışına atan, çocuk bakımını kadınların sırtına yıkan düzenlemeleri kabul etmiyoruz. Ataerkil ailenizi, aile birliği dayatmasıyla kadınların kazanılmış haklarının ve hayatlarının yok sayılmasını kabul etmiyoruz!

AKP-MHP iktidarı özellikle de yerel seçimlerdeki yenilgilerinden sonra saldırı konseptini derinleştiriyor. Emekçiler her geçen gün daha da büyüyen yoksulluk ile mücadele ederken zenginliklerine zenginlik katan bir avuç sermayedarın devleti olmaya devam eden bir devlet gerçeği var.

'BİZ KADINLAR NE BİR SAYIDAN NE DE AİLEDEN İBARETİZ'

İçine girdikleri devlet krizinden kadınlara, çocuklara, Kürtlere, LGBTİ+lara, emekçilere, hayvanlara saldırarak çıkma hesapları yapıyor. Nefret politikaları ile cinsiyetçiliği körüklüyor kadınlara ve LGBTİ+lara aile güzellemeleri ile saldırıyor. Onur yürüyüşlerine saldırırken LGBTİ+ları terör örgütü diye lanse etme cürretini gösterebiliyor.

Kazandığımız herşeye sıkı sıkı sarılmaya, kadın düşmanı politikalarınıza karşı sokakta örgütlü gücümüzle cevap vermeye devam edeceğiz. Biz kadınlar ne bir sayıdan ne de aileden ibaretiz. Ve biliyoruz ki ne olursa olsun sokakta olan kadınlar sizin bu düzeninizi yıkacak!”