Antep'in simgesi, depremden değil yanlış restorasyondan çöktü

Antep'in simgelerinden olan ve kiliseden camiye çevrilen yapının kubbesi zarar gördü. Tarihçi Murad Uçaner, kubbenin yıllar önce yapılan yanlış restorasyon nedeniyle çöktüğünü söyledi.

Meryem Ana Kilisesi (Kurtuluş Cami)
Google Haberlere Abone ol

Cihat Öztürk

ANTEP - Kurtuluş Cami olarak bilinen daha öncelerinde ise Meryem Ana Kilisesi veya Surp Asdvadzadzin Katedrali olarak kullanılan tarihi yapı, Maraş merkezli depremlerden büyük hasar gördü.

Tarihçi Murad Uçaner, tarihi yapının yanlış restorasyon sonucu zarar gördüğünü söyledi.

Murad Uçaner

KİLİSE CAMİYE ÇEVRİLDİ

Meryem Ana Kilisesi, Santa Maria Kilisesi veya günümüzde Kurtuluş Cami olarak kullanılan bina, 1871 inşaatına başlanıp 1894’te tamamlanıp ibadete açıldı. 1894'ten 1915'e kadar kilise olan bina, 1915-1919 yılları arasında Osmanlı Hükümeti tarafından askeri depo olarak kullanıldı. 1. Dünya Savaşı'nın hemen sonunda sürgüne gönderilen Ermenilerin dönmesiyle birlikte yaklaşık bir sene boyunca tekrar kilise olarak kapılarını açtı. 1922’de, Ermenilerin gidişiyle cemaati kalmayan kilise, 1920’lerin ortalarında hapishaneye dönüştürüldü ve yaklaşık 60 yıl hapishane olarak kaldı. 1985’te yapılan restorasyonla kiliseye iki minare eklenerek camiye çevrildi. O günden bugüne de kadar da cami olarak hizmet verdi.

Meryem Ana Kilisesi, 1985'ten bu yana cami olarak kullanılıyor. 

‘MİNARELER YANLIŞ YAPILDI, KUBBE ÇÖKTÜ’

6 Şubat depremlerinin en çok etkilediği binalardan bir tanesinin Kurtuluş Cami olarak bilinen Meryem Ana Kilisesi olduğunu aktaran Uçaner, restorasyondaki yanlışlara dikkat çekti: “Meryem Ana Kilisesi’nin kubbesi ki, en önemli bölümü, işçiliği de en zor olan bölümü, yanlış restorasyondan dolayı yok oldu. Minareler, kubbenin üzerine çöktü. Burası Antep’in simgelerinden biri. Antep Kalesi ne kadar önemliyse bu kent için, Kurtuluş Cami veya Meryem Ana Kilisesi de o kadar önemli. Bu nedenle restorasyona bir an önce başlanması gerekiyor.”

‘MÜTEAHHİT MANTIĞIYLA RESTORASYON YAPMAYIN’

Restorasyonun müteahhit mantığıyla yapılmamasını isteyen Uçaner, konunun uzmanlarından yardım alınması gerektiğini belirtti. Uçaner, “Gönlüm bu kentte yaşayan Müslümanlarla Antep kökenli Ermenilerin el birliğiyle restorasyonun yapılması. Daha sonra yeniden halkın hizmetine açılması yönünde bir dileğim var ama bu gerçekleşir mi, bilmiyorum. Yaptığım kişisel görüşmelerde diasporadaki Antep kökenli Ermeniler maddi manevi her türlü katkıyı da vermeye hazır” dedi.