Antik çağın kadim bilgeliği
"Yunan Mitolojisi" muhteşem görsellerle dolu, kolay okunan ve akıcı bir kitap. Antik çağların kadim bilgeliğini ve mitolojinin büyülü dünyasını keşfetmek isteyenler için zevkle okunabilecek bir eser.
“Çürütülene kadar her şeye inanırım. Bu yüzden perilere, mitlere, ejderhalara inanıyorum. Zihninizde olsalar bile hepsi var. Rüyaların ve kâbusların şimdi ve burada olduğu kadar gerçek olmadığını kim söyleyebilir?"
John Lennon
Dünyanın en büyük medeniyetlerinden biri olan Yunan medeniyeti bilimin, felsefenin, tıbbın, mimarinin ve sanatın öncüsü olmasının yanı sıra bıraktığı kültürel miras, efsaneleri, mitolojik hikâyeleri, tanrıları ve kahramanlarıyla günlük hayatımızda ve bilincimizde hâlâ yaşıyor.
Kronik Kitap’ın mitoloji serisinin ilk kitabı olan ‘Yunan Mitolojisi’, muhteşem görsellerle dolu bir eser.
Kozmoloji ve yaratılış anlatılarından başlayarak antik çağdaki insanların sırlarla dolu evreni kavrayış şekillerini, korkularını, var oluşlarını, savaşlarını, kehanetlerini, büyücülük, astroloji, astronomi, bilgeliklerini ve ölümden sonraki yaşam düşüncelerini konu alıyor.
Antik dönemlerde insanların korktuklarında sığındıkları, sıkıntı çektiklerinde veya sevindiklerinde dua edip kurban adadıkları, yaşamlarıyla iç içe geçmiş dini inançları, tapınakları ve ibadetleri hayatlarının her alanına nüfuz etmiş halde. Gerçek tarihsel olaylar mitolojiyle karışmış, dilden dile, nesilden nesle aktarılmış, dolayısıyla antik Yunan’da insan hayatı ve Yunan medeniyeti tapındıkları tanrılardan, efsanelerden ve mitolojiden ayrı düşünülemez.
Yunan mitolojisinin izlerini günümüzde kullandığımız dilde bile görebilirsiniz. Mesela “panik” kelimesinin, yarı insan yarı keçi yaratık Pan’dan gelmesi, pan flütünü çaldığında insanları korkutarak kaos yaratması, “narsisist” kelimesinin, sudaki yansımasına âşık olan Narcissus’tan gelmesi ve nergis çiçeğine isim vermesi, “ipucu” kelimesinin kahraman Theseus, labirentte yaşayan yarı insan yarı boğa olan canavar Minotaur ve labirentten kaçmaya çalışan Ariadne’nin efsanesine dayanması gibi, “Truva atı”nı zaten bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Müzik ve müze kelimelerinin kökeni olan Musalar, Zeus’un dokuz kızıdır. Sanatın ilham perileri olan Musalar’ın her biri, bir sanatı temsil eder.
Yunan mitolojisindeki isimler sinemada, edebiyatta, tıpta ve psikolojide de sıklıkla karşımıza çıkar. Bu kitabı çevirirken Hades, üç başlı köpeği Kerberos ve ölüler diyarı kısmında kısa bir araştırma yaptığımda Hades’in Cehennem Kapısı’nın Denizli'de, Hierapolis antik kentinde olduğunu gördüm. Antik dönemde buraya “ölüler ülkesine geçiş kapısı” denirmiş, adak törenlerinde mağaraya gönderilen hayvanlar karbondioksit etkisiyle ölürmüş çünkü fay kırıklarından gaz sızıntısı varmış. Burada Hades ve köpeği Kerberos heykelleri de bulunuyor. Truva antik kentini ve Türkiye’deki yüzlerce antik kenti düşününce aslında ülkemiz pek çok mitolojik hikâyenin beşiği diyebiliriz.
Mitoloji serisinin ilk kitabı olan ‘Yunan Mitolojisi’, her okura hitap edebilecek kolay okunan ve akıcı bir kitap. Antik çağların kadim bilgeliğini ve mitolojinin büyülü dünyasını keşfetmek isteyenler için zevkle okunabilecek bir eser.