Anzele'de neşeli çocuklar ve bir hüzünlü anıt
Umuyoruz ki Sur Belediyesinin yeni eşbaşkanları, kayyımlar belediye bütçesinde ödenek bırakmamış olsa da, hafızayı diri tutmaya çalışan Ortak Vicdan Anıtı’nı gündemlerine alır ve onarırlar.
DİYARBAKIR - Suriçi'nin o daracık, kıvrıntılı, bilmeyenlerin kolayca kaybolduğu sokaklarında, en çok çocukların sesleri keser insanın önünü. Çocuklar bütün oyunlarını ve muhabbetlerini bu sokaklarda bağrış çağrış içinde oynarlar. Bahara, havalar ısınmaya başlayıncaya kadar.
Havalar ısınınca oyun alanları Anzele Parkı ve Anzele suyu olur. Sonbahara, ağaçların yaprakları sararıp soluncaya kadar sesleri Diyarbakır'ın surlarında yankılanır.
Bir kısmı çay ocakları tarafından işgal edilmiş olsa da, Sur çocuklarının en geniş oyun alanlarından biridir küçücük Anzele Parkı. Çocuklar çay ocağında okey, tavla oynayanlarla ilgilenmezler zaten. Onlar, o yakıcı güneşin altında, suda serinleyerek eğlenirler. Büyük dedeleri buradan su içmiştir, babaları bir vakitler şimdi onların yaptıkları gibi yüzerek serinlemişlerdir Anzele'de. Belki bu gelenek nedeniyle, yaşı biraz büyük olanlar, birkaç metre yüksek köprüden takla atarak atlıyorlar suya. Hepsi yüzmeyi burada öğrenmiştir. Daha küçükler, havuzun sığ bölgesinde ilk kulaçlarını atıyorlar.
Kim bilir neden, hepsi bağırarak konuşuyor. Sesleri surlara çarparak parka geri dönüyor. Ve hiç kimse, çay ocağında oyun oynayanlar dahil, bu neşeli seslerden rahatsız olmuyor.