Arabistan, Afrika’dan yaşanan göçlerde bir mihenk taşıydı

Katar'da yapılan araştırma, modern insanların dünya geneline ilk olarak nasıl yayılmış olabileceğini aydınlattı.

Google Haberlere Abone ol

Charles Q. Choi

Günümüzde Bahreyn, Kuveyt, Umman, Yemen, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni içeren Arap Yarımadası, uzun zaman boyunca Afrika, Avrupa ve Asya arasında mühim bir kavşak noktası olarak rol oynadı. Son arkeoloji, fosil ve DNA bulguları, Orta Doğu’yu ve burada yaşayan insanları incelemenin, modern insanların Afrika’dan dünyanın geri kalanına ilk olarak nasıl çıktıklarıyla ilgili daha fazla şeyi ortaya çıkarabileceğini gösteriyor.

Bugüne dek, Arap topluluklarının genetik yapısı büyük ölçüde bilinmezliğini koruyordu. Sonuçlanan yeni araştırmada, bilim insanları, bir Orta Doğu toplumunun genetiğiyle ilgili ilk geniş ölçekli analizi gerçekleştirerek Katar sağlık veri tabanlarından rastgele biçimde seçilen 6 bin 218 yetişkinin DNA’sını inceledi ve günümüzde dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan insanların ve geçmişte Afrika, Avrupa ve Asya’da yaşamış olan eski insanların DNA’ları ile karşılaştırdı.

ÜÇ KITADAKİ TOPLULUKLARLA KARIŞTILAR

Katar’ın Doha kentinde bulunan Sidra Tıp Merkezi’nde Tıp ve Nüfus Genomu Laboratuvarı’nın başkanı ve araştırma makalesinin ortak yazarı olan Younes Mokrab, verdiği demeçte, “Bu araştırma, Arap toplumu üzerinde gerçekleştirilen ilk büyük ölçekli çalışma” diyor.

Bilim insanları, Orta Doğu topluluklarından yayılan DNA’nın Avrupa, Güney Asya ve hatta Güney Amerika topluluklarına büyük genetik katkılarda bulunduğunu, bu durumun ise büyük ihtimalle son 1400 yıl boyunca İslam’ın dünya çapındaki yükseliş ve yayılışından kaynaklandığını ve Orta Doğu kökenli insanların bu toplumlarla melezleştiğini ortaya çıkardıklarını dile getiriyorlar. Mokrab, “Arap soyu, pek çok modern nüfusta büyük önem taşıyan bir temel bileşendir” diyor: “Bu durum, bu bölgede keşfedilecek olan şeylerin başka yerlerde yaşayan topluluklar üzerinde de doğrudan etkileri olacağı anlamına geliyor.”

Yeni bulgular ayrıca Arap Yarımadası’ndaki grupların atalarının yaklaşık 90 bin yıl önce yaşayan ilk Afrikalı topluluklardan ayrıldığını ortaya koyuyor. Araştırmacılar, bunun, Avrupalıların ve Güney Asyalıların atalarının ilk Afrikalılardan ayrılmasıyla aynı dönemde, insanların Afrika’dan dünyanın geri kalanına Arabistan üzerinden göç ettikleri fikrini desteklediğini belirtiyorlar. Mokrab, “Arabistan, Afrika’dan yaşanan ilk göçlerde bir mihenk taşıydı” diyor.

AVRUPALILARDAN KIRK İKİ BİN YIL ÖNCE AYRILDILAR

Sonrasında, görünüşe göre Arap Yarımadası’nda yaşayan topluluklar, yaklaşık 42 bin yıl önce Avrupalıların ve daha sonra yaklaşık 32 bin yıl önce de Güney Asyalıları oluşturan toplulukların atalarından ayrıldı. Mokrab, “Daha önce Arap topluluklarının kalabalık Avrupa topluluklarından kaynaklandığı düşünülüyordu” diyor.

Modern insanlar Afrika’dan ayrıldıktan sonra, ataları modern insanlardan çok daha önce Afrika’yı terk eden ve neredeyse yalnızca Avrupa ve Asya’da bulunan Neandertaller ve Denisovalılar gibi soyu tükenmiş diğer insan soylarıyla karşılaştılar ve kimi zaman onlarla melezlendiler. Mokrab, “Araştırmamızda, Arapların diğer nüfuslardan ayrıldığı dönem bağlamında ortaya konan zaman çizelgeleri, neden Arap topluluklarında Neandertal DNA’sının daha geç bir dönemde, eski homininlerle karışan topluluklardan çok daha nadir görüldüğünü açıklıyor” diyor.

Mokrab, buna ek olarak, modern insan genomlarını eski insan DNA’larıyla karşılaştırdıktan sonra, bilim insanlarının benzersiz bir Arap yarımadası grubunun tüm modern Orta Doğu nüfuslarının en eskisi olabileceğini keşfettiklerini ifade ediyor. Araştırmacılar, bu gruba dahil olanların, eski Orta Doğu’da yerleşen, bilinen en eski çiftçilerin ve avcı-toplayıcıların en yakın akrabaları olabileceğini sözlerine ekliyor.

KURAKLAŞMA TOPLULUKLARI BİRBİRİNDEN AYIRDI

Bilim insanları, Arap toplulukların atalarının günümüzden 12 bin ilâ 20 bin yıl önce birden fazla bölünme yaşadığını belirtiyorlar. Araştırmacılar, bu olayın Arabistan’ın kuraklaştığı dönemle çakıştığını, kimi grupların daha verimli bölgelere göç ederek yerleşik toplumlar meydana getirdiğini ve diğer grupların göçebe yaşam tarzlarına daha elverişli olan kurak bölgelerde yaşamaya devam ettiklerini belirtiyorlar.

Yeni araştırma, eski çağlardan kalma bazı Arap yarımadası topluluklarında yüksek akrabalık oranları bulunduğunu ve büyük ihtimalle bu durumun, bu kültürlerin kabile şeklindeki yapısının kabile grupları dışındaki evliliklere engel teşkil etmesinden kaynaklandığını da açığa çıkardı.

Araştırmacılar, akrabalar arası evliliğin hastalık riskini artırabilecek nadir görülen mutasyonları çoğaltabileceğini, bu yüzden de yeni bulguların bazı genetik bozuklukların sebeplerini ortaya çıkarmaya yardımcı olabileceğini ve araştırmada temsil edilen topluluklardaki hastalıkları teşhis ve tedavi etmeye yardımcı olacak hassas tıbbi yaklaşımların yolunu açabileceğini sözlerine ekliyorlar.

Bilim insanları, bulgularını 12 Ekim’de Nature Communications dergisinde çevrimiçi olarak yayınladılar.


Yazının orijinali Live Science sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)