Arap basınında 2024: 'İran ve Direniş Ekseni'nin gerileme yılı'

İsrail’in Hizbullah’ı zayıflatması, Trump’ın tekrar seçilmesi, Nasrallah suikasti ve son olarak Suriye’de BAAS rejiminin devrilmesi İran’ın 2024 yılında aldığı en büyük darbeler olarak görülüyor.

Fotoğraf: Reuters
Google Haberlere Abone ol

DUVAR- 2024 yılına İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşıyla giren Arap dünyası, yıl boyunca bu savaşın ve Lübnan Hizbullah örgütünün Gazze’ye destek için açtığı “destek cephesindeki” çatışmaların etkisiyle sarsıldı. İsrail Gazze’ye yönelik yıkıcı savaşını devam ettirirken Lübnan cephesinde önemli kazanımlar elde etti. İran’ın başını çektiği ve Direniş Ekseni olarak bilinen koalisyonun simge ismi Hasan Nasrallah İsrail’in bombardımanıyla öldürüldü. 2024 yılı Mayıs ayında bir helikopter kazasında cumhurbaşkanının hayatını kaybettiği ve yapılan seçimlerde ılımlı aday Mesud Pazeşkiyan’ın göreve geldiği İran, Temmuz ayında Hamas siyasi lideri İsmail Haniye suikastiyle sarsıldı. Aralık ayında ise İran Ortadoğu’daki en büyük müttefiki Suriye’yi kaybetti. 8 Aralık’ta Baas Partisi rejiminin devrilmesiyle beraber birçok Arap gazetesine göre, İran bütün Ortadoğu’yu kaybetmiş oldu.

Karikatür: Yaser Ahmed / Kaynak: Londra Merkezli El Arab Gazetesi

2024 yılında Ortadoğu ve Arap Coğrafyasını sarsan en önemli gelişmeler şu şekilde:

İsrail’in suikastler silsilesi

2024 yılına İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşının gölgesinde girilirken İsrail’in Hamas ve diğer direniş gruplarının kadrolarına yönelik suikastlerinin en önemlilerinden biri 2 Ocak’ta yaşandı. İsrail’in Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen Beyrut'un Dahiye Maşrafiye bölgesindeki Hamas ofisine düzenlediği saldırıda Hamas’ın önemli kadrolarından Salih El Aruri hayatını kaybetti.

İran Cumhurbaşkanı’nın helikopteri düştü

2024 yılında İran’ı ciddi biçimde sarsan gelişmelerin ilki 19 Mayıs’ta yaşandı. Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi taşıyan helikopter, Azerbaycan sınırındaki bir kasabada düştü. Uçağın enkazına bir gün sonra ulaşıldı. Kazada Reisi’nin yanısıra Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan, Tebriz Valisi Malik Rahmeti ve İran lideri Ali Hameney'in Tebriz Temsilcisi Muhammed Ali Al-i Haşim de hayatını kaybeden isimler oldu. İbrahim Reisi’nin uçağının düşmesinin bir saldırı olduğuna dair komplo teorisi de ortaya atıldı.  Reisi’nin ölümünün rejimin kendi içindeki bir hesaplaşmadan kaynaklandığına dair başka komplo teorileri Arap medyasında da çokça yer aldı.

İran’da reformist başkan

İbrahim Reisi’nin ölümüyle boşalan cumhurbaşkanlığı makamı için 28 Haziran ve 5 Temmuz’da yapılan iki turlu seçimlerde reformist aday Mesud Pazeşkiyan İran’ın 9. Cumhurbaşkanı seçildi. Pazeşkiyan’ın seçilmesi İran’da sistemin meşruiyetini bir kez daha tartışmaya açtı. Dini lider Hamaney’in desteklediği muhafazakar aday Said Celili’nin seçimleri reformist aday karşısında kaybetmesi dikkat çekerken seçimlere katılım oranının düşük olması, İran’da halkın rejime onay vermediği ve tepkisini sandıklara gitmeyerek gösterdiği şeklinde yorumlandı.

İsmail Haniye Tahran’da öldürüldü

İslami Direniş Hareketi siyasi büro başkanı İsmail Haniye, İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pazeşkiyan’ın yemin töreni için gittiği Tahran’da 31 Temmuz’da suikate kurban gitti. Haniye’nin, Tahran’da misafir edildiği konukevinde güdümlü füzeyle öldürüldüğü açıklandı. Bu suikast 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı Operasyonu’na karşı İsrail’in o zamana kadar verdiği en ciddi cevap olarak yorumlandı. Bu suikastle beraber ciddi itibar kaybı yaşayan İran ise intikam sözü verdi.

İmad Muğniye’den sonra en ağır suikast

Temmuz ayının sonlarında Lübnanlı Hizbullah örgütü, Seyyid Muhsn kod adlı Fuad Şükür’ün İsrial saldırısında öldüğünü doğruladı. Nasrall’ahın sağ kolu olarak bilinen Fuad Şükür suikasti, Hizbullah’ın İmad Muğniye suikastından sonra o zamana kadar aldığı en büyük darbelerden biri olarak yorumlandı. Fuad Şükür, 1983'te Beyrut'taki ABD Deniz Piyadeleri kışlasının bombalanmasında rolü olduğu iddiasıyla başına ödül konulan isimlerden biriydi.

Hizbullah-İsrail savaşında siber saldırı dönemi

Gazze’ye destek olmak için açtığı cephenin bedelini ağır bir şekilde ödeyen Hizbullah en büyük darbelerden birini ise Eylül ayında aldı. 17 ve 18 Eylül'de, Hizbullah'a ait binlerce çağrı cihazı ve yüzlerce telsiz eş zamanlı olarak patlatıldı. 40‘tan fazla kişi hayatını kaybetti 3500’den fazla kişi de yaralandı. Örgüt açısından hayati bir güvenlik ihlali olarak tarihe geçen bu saldırının ne kadar ağır bir darbe olduğunu dönemin Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah da kabul etti.

Direniş Ekseni’ne en büyük darbe

Hizbullah’ın 27 Eylül’deki İsrail saldırısıyla aldığı darbe o güne kadar “ağır” olarak nitelendirilen saldırıların yanında örgüt için bir deprem niteliğindeydi. İran’ın başını çektiği Direniş Ekseni’nin simge ismi Hasan Nasrallah, İsrail'in Hizbullah'ın Beyrut'taki karargahına düzenlediği bombalı saldırılarla hayatını kaybetti. Nasrallah’ın ölümüyle İran’ın çizgisindeki Direniş Ekseni büyük bir moral kaybı yaşarken, Nasrallah’ın yokluğuyla beraber Hizbullah yavaş yavaş İsrial karşısında geri çekilmeye başlayacaktı.

Vuruşarak ölen lider: Yahya Sinvar

İsmail Haniye ve Hasan Nasrallah suikastlarinden sonra İsrail direniş kadrolarına yönelik saldırılarını devam ettirdi. Sıradaki isim ise Hamas’ın lideri Yahya Sinvar’dı. İsrail ile girdiği çatışmada yaralanan Sinvar’ın o halde bile bir İsrail drone’unu düşürmek için çabalamasına dair görüntüler büyük yankı uyandırdı. İsrail 17 Ekim’de Yahya Sinvar’ın öldüğünü açıkladığında, Sinvar’ın ölümünün bu kadar simgeleşeceğini hesaba katmamıştı.

Donald Trump’ın dönüşü

ABD’de 5 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerini Donald Trump’ın kazanması Arap dünyasında taşların yerinden oynayacağının işaretiydi. Birçok yazar ve yorumcu Trump’ın Filistin davasını tarihe gömeceği yorumunu yaparken seçimleri asıl kazananın İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu olduğu yorumları yapıldı.

Karikatür: Amcad Resmi / Kaynak: Suudi Şark’ul Evsat Gazetesi. (Karikatürde ortadaki kişi suriye’yi temsil ediyor)
Son halka: Baas’ın sonu

Suriye’de yaklaşık 14 yıl süren iç savaş 8 Aralık’ta büyük bir dönüm noktasına girdi. 61 yıllık Baas Partisi yönetimi, Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın Moskova’ya sığınmasıyla çöktü. Başkent Şam’a giren silahlı muhalif grupların öncüsü olan cihatçı Heyet Tahrir Şam ülkede yönetimi devraldı. Şam’da rejimin çökmesiyle beraber İsrail, Suriye’ye yüzlerce saldırı gerçekleştirdi ve bütün askeri alt yapısını yok etti. Suriye’de rejimin çökmesi, sene başından beri ağır darbeler alan ve İran’ın başını çektiği Direniş Ekseni’nin de çöküşü oldu. İran’ın bu kaybı karşısında Suriye’de en çok kazanan taraf ise Arap medyasına göre Türkiye oldu. Ancak Suriye’deki Esad yönetiminin çökmesiyle bölge yeniden bir şekillenme sürecine girerken, bazı Arap yorumcuların dediği gibi bir değil iki büyük gelişme yaşandı. Bu analistlere göre, diğer büyük gelişme ise daha önce El Kaide ve IŞİD bağlantısı olan HTŞ’nin Suriye gibi bir ülkenin yönetimini devralması oldu.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)