Artvinli kadınlar: Siz çoğaldıkça biz de çoğalacağız

Artvinli kadınlar Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanı kararıyla tek taraflı çekilmesini protesto etti. Basın açıklaması yapan kadınlar, "Artık kadın cinayetlerinin politik olduğuna dair en ufak bir şüphe bırakmadınız. Siz çoğaldıkça biz de çoğalacağız” dediler.

Google Haberlere Abone ol

Dilan Şahinbaş

ARTVİN - Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı olarak çekilmesini protesto etmek için Halitpaşa Meydanı’nda bir araya gelen Artvinli kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır, Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz” diyerek pankart açtı ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclis Üyesi Gülşen Kurul okudu. Kurul, kadınların "erkek adalet" değil "gerçek adalet" istediklerini, sokakların suç mahalli olmadığı bir dünya istediklerini vurguladı.

‘MARUZ KALINAN ŞİDDET AKIL ALMAZ BOYUTLARDA' 

Dünyanın dört bir yanında durmak bilmeyen şiddetin, ataerkil iktidarların kadınları aynı acıların, aynı baskıların altında hayatsızlığa mahkum etmeye devam ettiğini belirten Kurul, “İktidarlar politikalarını her seferinde kadını arka plana atarak kurmaktan vazgeçmiyor. Kapitalist sistemler bizleri birer eşyadan ibaret görmeye devam ediyor. Cinsiyet eşitsizliğinin giderek tırmandığı toplumlarda kadın her alanda ikinci planda kalırken dünya, kadınların görünmeyen emeği sayesinde dönmeye devam ediyor. Çocuk bakımını, ev işlerini, hasta ve yaşlı bakımının büyük bir bölümünü üstlenmesine rağmen, en çok yorulan olmasına rağmen emeğinin karşılığını alamıyor. Güvencesiz işlerde çalışmak zorunda bırakılan kadınlar, rekor kıran genç kadın işsizliği, düşük ücretler, kadınların yaşam mücadelesinde gözardı edilemeyecek seviyedeyken maruz kalınan şiddet akıl almaz boyutlara ulaştı” dedi.

‘KADIN CİNAYETLERİNİN POLİTİK OLDUĞUNU ONAYLADILAR'

Kadınların erkek egemenliğinin yazılı olmayan kültürel kuralları altında ezilmeye mahkum edilmeye çalışıldığını ve buna izin vermeyeceklerini söyleyen Kurul, “Cumartesi günü gece yarısı dalga geçer gibi kadınların ve çocukların şiddetten korunabilmesi için uygulanması gereken İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldığı haberi Resmi Gazete'de yayınlandı. Bu kararnameyle birlikte kadın cinayetlerinin politik olduğunu onaylamış oldular. 'İstanbul Sözleşmesi Yaşatır' dedik, sözleşmenin uygulanmaması için ellerinden geleni yaptılar. Şimdi de 'İstanbul Sözleşmesi yerine Ankara Sözleşmesi yapacağız, İstanbul Sözleşmesi toplumu kutuplaştırıyor, muhalefet etmek için kullanılıyor' diyorlar. Eğer samimiyseniz İstanbul Sözleşmesi'ni bütün maddeleriyle uygulayın ve kadınların korunması için uygulanması gereken bir sözleşmeye muhalefet edilmesinin önüne geçin. İnsan aklıyla dalga geçen cümlelerinizle halkı kandırmaya çalışmaktan vazgeçin” ifadelerini kullandı.

‘SİZ ÇOĞALDIKÇA BİZ DE ÇOĞALACAĞIZ'

Kadınların bedeninin, sözünün, duruşunun üzerinde kimsenin söz söylemeye, kadınların temel haklarının gasp etmeye hakkı olmadığını söyleyen Kurul, “Aile içi şiddetin ortaya çıkmasını aileyi bölmek olarak görüyorsanız yıkılsın sizin bu örgütlü kötülüğünüz. Batsın aile değerleriniz. Artık kadın cinayetlerinin politik olduğuna dair en ufak bir şüphe bırakmadınız. Milyonlarca insanın can güvenliğini hiçe sayarak ne zamana kadar o altın varaklı koltuklarınızda oturabileceksiniz. Politik çıkarlarına uydurmak için her gün kanun nizam değiştiriyorlar ama sanmasınlar ki gece yarısı sessizliğinde saman altından su yürütebilecekler. Kadınlar seher vaktinin bekçisi olacak, sizler batacaksınız, güneş doğacak. Aklınızdan bile geçirmeyin vazgeçeceğimizi. Siz çoğaldıkça biz de çoğalacağız” dedi.

Kurul, basın açıklamasını, “Erkek adalet değil, gerçek Adalet istiyoruz. Sokakları suç mahali olmayan, bir dünya istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizim. Haklarımızdan vazgeçmiyoruz” diyerek sonlandırdı.