Aşk Kumardır ama dizisi garanticidir!
Mizahın son yıllarda "hitap ettiği kesimi malzemeye çevirme" yolunu izleyen "Aşk Kumardır" bir dönem popülerliğini koruyan ilişki komedilerine yeni soluk getirmekten uzak fakat dinamik bir anlatı...
Exxen, platform komedi ağırlıklı yayın anlayışı doğrultusunda seyirciye yeni güldürüler sunmayı sürdürüyor. "Aşk Kumardır" da bu senenin yeni işlerinden... İ. Nezih Helvacıoğlu tarafından yönetilen dizinin senaryosuna ise Murat Dişli ile Zeki Enes Akkan imza atmışlar. Belli bir ana öyküsü ve olay örgüsü bulunmayan dizi altı oyuncunun çeşitli rollere girerek skeçlere can vermesiyle meydana geliyor.
İLİŞKİ KOMEDİLERİ VE GÜNDELİK YAŞAMIN TEŞHİRİ
Dizinin anlatı tercihiyle başlamakta fayda var. "Aşk Kumardır" için "sentez" ifadesini yakıştırabiliriz. Sosyal medya uygulamalarının kuşa çevirdiği öykü anlatma pratiği ile televizyon skeçlerinin güvenli zeminini ve alternatif stand up sahne yaklaşımını bir araya getiren dizi, bir çeşit "kıssadan hisse" işlevini karşılıyor.
Murat Dişli, deneyimli bir senarist ve "Bir Kadın Bir Erkek" gibi yeni nesil ilişki komedilerinin öncülerini kaleme almış. Bu dizinin Kanada yapımı "Un Gars Une Fille"den uyarlandığını belirtelim. Yanı sıra yine bazıları uyarlama olmak üzere televizyon dizileri ve romantik komedi filmlerde çalıştığını görüyoruz. Dişli ayrıca BluTV'de yayınlanan "Bizden Olur Mu?" dizisinin de senaristi... Bir anlamda çift komedilerine ambargo koymuş! Akkan da Okan Bayülgen'in programında skeç yazarak adını duyurmuş, Dişli gibi o da "Bir Kadın Bir Erkek"in senaryo ekibinde yer almış bir isim. Bu verilerden hareketle ikilinin elindeki tarifi uygulayacak potansiyeli taşıdıkları ortada. Ancak tecrübenin de kifayetsiz kaldığı durumlarla karşılaşıyoruz. Çünkü bir anlatının dinamik görüntü taşıması veya aktüelden beslenmesi onu güncel kılmaya yetmiyor. Tam burada ilişki komedilerine bir parantez açmalıyız. Çevrimiçi platformlar ve video paylaşım siteleri en çok bu tipte güldürülere yöneliyor. Gündelik yaşamın, "rutin"in teşhir edildiği iddiasız (daha doğru bir deyişle çatışmasız) öyküler tercih sebebi. Özel hayatın gönül ilişkileri, iş hayatının ise komik ofis ortamları vasıtasıyla parodileştirilerek gösteri dünyasına dâhil edildiği bir dönemden geçiyoruz. Aynalara küsmüşken kendimizi görmenin revaçta yorumu bu olsa gerek...
"Aşk Kumardır" da mizahın son yıllarda belki tüm dünyada izlediği "hitap ettiği kesimi malzemeye çevirme" yolunu izliyor ve her ne kadar ilişki komedisi gibi görünse de aslında maddi-manevi sınırları "belirsiz", bu yüzden nereye çekseniz oraya gidecek orta sınıfın iletişim problemlerini tiye alıyor. Dizi, sosyal medyanın kısa ve vurucu tarzını benimserken basit malzemesini ise geleneksel skeç anlayışından devşiriyor. Diğer yandan alternatif stand up mantığını her biri "tek başına komik" tipler olan mizahçılar üzerinden kuruyor.
BİÇİMİ HIZLI VE ÖFKELİ, İÇERİĞİ ESKİ VE KLİŞELİ
"Aşk Kumardır", biçimsel yönden günümüzde artık üç-beş saniyeye inen hikâye anlatma pratiğini rehber edinmiş fakat klişelerle dolu malzemesi için aynı dinamizm sağlanmış diyemeyiz. Dizi, hızlı temposunun aksine hantal bir metne sahip... Tabii bu hantallığın "basiti aktarmak" adına yeğlendiğini söylemek lazım. Çoğu skeçte televizyon tadı alıyoruz. Bazı tiplemeler sivriliyor. Bunlar zincirleme isim tamlamalarından ibaretler, yani karakter düzeyinde kurulmamışlar. Kullanma kılavuzu okuyamayan ev erkeği, bir türlü sevişemeyen "gerçek dost", çapkınlık taktikleri veren ağır abi, oğlunu çeşitli araç ve gereçlerle karıştıran baba, ayrılık acısından zırıl zırıl ağladığı için ne dediği anlaşılmayan itici adam... Bunlarla birlikte evlilik alışverişi esnasında düğün sözcüğünü işiten esnafın hizmet bedelini katlaması ve gelinin bu tuzağa düşmesi, kıyafeti "anlaşılmayan" kadın tribi, ortamdaki kadının medeni durumunu öğrendikten sonra mekânı ittir kaktır boşaltan erkek hödüklüğü ve benzeri daha birçok sorun, gülünç ayrıntı işlenmiş.
Bu skeçler birbirine bağlanmıyor ve karakterler farklı oyuncularca canlandırılıyor ancak kendi içlerinde bir devamlılığa sahip olduklarını anlıyoruz. İtici adam her bölüm ağlıyor, sakar koca ev aletlerini bozuyor, sorumsuz baba çocuğunu kaybediyor, "gerçek dost" ise bir türlü sevişemiyor. Güldür Güldür Show'da bu durumların on beş dakikaya uzatılmış, kalabalık sahneli versiyonlarını izliyoruz. Özdeki basitlik ise paylaşılmakta.. Toplumu dinleyen ve derdini az buçuk süsleyerek esprili bir dille yansıtan bir anlayış söz konusu. Bu açıdan bakıldığında "Aşk Kumardır"ın klişelerden yoğrulmuş garanti içeriğe yöneldiği, yaratıcı bir bakış geliştirmediği anlaşılmakta. Doğrusu adının aksine riske girmemiş, cepten yemiş bir yapım ile karşı karşıyayız.
Elbette dizideki cinsellik vurgusu televizyon ekranlarında en fazla kelime oyunlarında rasgeleceğimiz türden. Aynı yatakta uyanan çiftleri ter içinde görebiliyoruz mesela veya çekmecelerden seks oyuncakları fırlıyor. Burada bir cesaretten ziyade görece özgürlükten ve ilişki komedilerinin konseptine uygun olarak cinselliğin bolca saçılmasından söz edebiliriz. Çevrimiçi platformlar için cinsellik aktarımı sansür tehdidi ve oto sansür ihtimali her daim canlı kalsa da şüphesiz daha kolay.
ROL ÇALAN DEĞİL, ROL YAPAN OYUNCULARIN AVANTAJI: GENÇ BİR OYUN
Diziyi gençleştiren unsur ise oyuncu kadrosunu doğaçlama sahne performansına benzer bir esnekliğe uyum sağlayacaklar arasından kurması. Ecem Erkek, Güldür Güldür Show'da "Naime" karakteriyle parlamış, yükselişte bir kadın komedyen... "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?" oyununun Netflix'e çekilen uyarlamasında rol alarak televizyon skeçlerinin etkisini kırmaya, üzerine yapışan Naime rolünü hafiften aşmaya başlamıştı. "Aşk Kumardır"da iyi bir oyunculuk sergiliyor ve komedide çeşitlilik sunabileceğini ispat ediyor. Efe Tunçer, tek kişilik sahne gösterileri sunuyor. Barış Yıldız, komedi dizilerinde canlandırdığı ilginç karakterlerle (İşler Güçler, Kardeş Payı, Tutunamayanlar vb.) anlatıyı sıcak tutmaya alışık... Emre Taştekin'in her repliği yaşayacak özel bir yüzü var. Hani tiyatronun meşhur simgesi vardır ya: Gülen ve ağlayan masklar. Taştekin'in yüzü de böyle... Ağlarken komik, gülerken hüzünlü... Seda Türkmen ile Elit Andaç Çam da bu kadroyu tamamlıyorlar.
Kadro genellikle 30'lu yaşlarında hatta 40'larının başında oyunculardan kurulmuş fakat alabildiğine "genç bir oyun" izliyoruz. Çünkü saydığım isimler daha önceki işlerinde rol çalmak yerine rol yapmak gibi bir alışkanlığı kazanmış halde geliyorlar; dolayısıyla birbirlerini başarıyla tamamlayabiliyorlar. Üstelik oyunları da zannedildiği kadar sıcak değil, sürekli paslaşabilecekleri bir metin yok ellerinde. Belli tiplere çok fazla sıkıştıklarından oyunlarını kendi çabalarıyla açıyorlar. Bunu büyük ölçüde başardıklarını söyleyelim.
* *
"Aşk Kumardır" uzunca bir dönem popülerliğini koruyan ilişki komedilerine yeni soluk getirmekten uzak fakat dinamik bir anlatı... Skeçlerdeki kalıplar zaman zaman oyunun hızından ve bereketinden çalsa bile vakit geçirmelik bir yapım olduğunu söyleyebiliriz. "Aşk Kumardır" belki ama dizi garanti olana yönelmiş diyerek de yazıyı bitirelim.