'ASM’lerde görev yapan sağlık çalışanları mutsuz ve yalnız’

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu, Orta Anadolu Bölge Toplantısı’nın sonuç bildirgesini açıkladı. Buna göre düğün salonları altında kiralanan havalandırması ve penceresi olmayan ASM’ler var.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK) Orta Anadolu Bölge Toplantısı Eskişehir’de gerçekleştirildi. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Urfa, Bilecik, Gaziantep, Balıkesir, Manisa ve Denizli’den aile hekimlerinin katılımıyla 4-5-6 Kasım tarihlerinde yapılan toplantının ardından sonuç bildirgesi açıklandı.

Eskişehir ve Bilecik’te hizmet veren 22 Aile Sağlığı Merkezi (ASM) ile yaklaşık 70 Aile Sağlığı Biriminin ziyaret edilerek hazırlanan raporda, ASM çalışanlarının temel sorunları, ihtiyaçları, örgütlenme olanakları da değerlendirildi.

‘DÜĞÜN SALONU ALTI, PENCERESİZ ASM’LER VAR’

Sonuç bildirgesine göre Eskişehir ve Bilecik il merkezlerinde hizmet veren Aile Sağlığı Merkezleri’nin (ASM) pek çoğu kamuya ait binalardan oluşmuyor. Söz konusu binaların sağlık merkezi olarak inşa edilmediğine ve fiziki yetersizliklerine dikkat çekilen raporda,

“İçerisinin aile hekimlerinin kendi çabalarıyla sadece ‘mevzuatta yazılan asgari standartlar’ uygun hale getirilmeye çalışılmış olsa da sağlık hizmeti vermeye uygun olmayan yetersiz kiralık binalarda hizmet verildiği görülmüştür. Hizmet verilen mekânının hastanın araçla ulaşımına uygun olmadığı, araç park etmeye olanak olmadığı gibi, otoparkın bulunmadığı, önünde oturulacak bekleme alanlarının olmadığı, apartman binalarının dükkânların altında ya da cemevi düğün salonları altında kiralanan havalandırma ve penceresi olmayan ASM’lerin olduğu görülmüştür” denildi.

‘BAKANLIK ASM BİNA İHTİYACININ KARŞILANMASI İŞİNİ AİLE HEKİMLERİNİN SIRTINA YÜKLEMİŞ’

Kamu binası olmayan çoğu ASM’ler için aile hekimlerinin kaynak aktardığına vurgu yapılan sonuç bildirgesinde şu noktalara dikkat çekildi:

“Bu binaların çoğunun tek girişli olduğu, engelli hastaların erişiminde aksaklıklar yaşanabileceği, acil durumlarda binanın boşaltılmasının sorun yaratabileceği, hekimlerin dinlenme odalarının olmadığı gibi hastaların da beklenme alanlarının yetersiz olduğu görüldü. Sağlık Bakanlığı’nın görev ve sorumluktan kaçarak ASM bina ihtiyacını karşılanması işini aile hekimlerinin sırtına yüklediği, aile hekimlerinin birlikte, dayanışma içinde örgütlü davranma eksikliği hem kendilerine manevi ve maddi zarara uğrattığını maalesef bu durumun normalleştirildiği gözlemlenmiştir.”

‘ASM’LERDE GÖREV YAPAN SAĞLIK ÇALIŞANLARI MUTSUZ VE YALNIZ’

İkinci basamakta yaşanan hasta yığılmalarının ASM’lere olan hasta talebini artırdığına işaret edilen sonuç bildirgesinde, basamaklar arası sevk zincirinin kurulamamasından kaynaklanan sorunlar yaşandığı ifade edildi.

ASM’lerde görev yapan aile hekimi ve diğer sağlık çalışanlarının ağır iş yükü, yetersiz fiziki koşullar ve mobbinge varan yönetsel baskılar altında olduklarına da vurgu yapılırken şu sorunlar kayda geçirildi:

“Kendi arlarında bile yeterli bir iletişimin olmadığını, yalnızlaştırıldığı, adeta tüketildiği ve mutsuz oldukları gözlemledik. Hastalık Yönetme Platformu’nun (HYP), ziyaret ettiğimiz ASM’lerde en çok yakınılan konular arasında olduğunu gördük. Çoğu aile hekiminin işlevli olduğuna inanmasa da ücret yetersizliği sebebiyle HYP yapmaya çalıştıklarını öğrendik. HYP uygulamaların koruyucu sağlık hizmetlerinin temel ilkelerine uymadığını söyleyen bir aile hekimi, ‘’Keşke yeterli düzeyde koruyucu sağlık hizmeti verebilseydik” dedi.

Başka bir aile hekimi ise "Rakamsal değil niteliksel performans olsa, enerjimizi gereksiz işler yerine koruyucu sağlık hizmetlerine harcasaydım" ifadelerine yer verdi.

‘MAAŞ KESİNTİLERİ, SORUŞTURMALAR, CEZALAR’

Bölgede görev yapan sağlık çalışanlarının maaş kesintileri, soruşturmalar, verilen ceza puanları sonucu sözleşme fesihlerinden şikâyetçi oldukları belirtilen sonuç bildirgesinde, “Üstelik uzun süre iki birime hizmet veren arkadaşlarımıza mobbing düzeyinde esnek mesai denetimleri yapıldığını öğrendik. Ceza puanları, performansa dayalı tek taraflı sözleşmeli güvencesiz çalışma, ASM sağlık çalışanlarının nitelikli sağlık hizmeti sunma, iyi hekimlik yapma isteklerini ve çabalarını zayıflattığı gözlemlendi. Verilen cezalara yapılan itiraz çoğunlukla kabul edilmiş olsa da yargıya başvuru bürokratik ve parasal yük getiriyor” ifadeleri yer aldı. 

SAĞLIKTA ŞİDDETE ZEMİN HAZIRLAYAN NEDENLER NELER?

Türkiye’de sağlık çalışanlarının en büyük sorunları arasında gösterilen ‘sağlıkta şiddet’ konusunun da ele alındığı bildirgede, ASM’lerde çalışan sağlıkçılara yönelik şiddete zemin hazırlayan nedenler şu şekilde sıralandı:

“ASM’lerin fiziki koşullarının uygunsuzluğu, kışkırtılmış sağlık hizmeti talebinin artması, itibarsızlaştırma, caydırıcı güvenlik önlemlerinin alınmaması, şiddete karşı yeterli düzeyde yasal düzenlemelerin yapılmaması, koruyucu hekimlik faaliyetleri kapsamında bulunmayan aslen bilirkişilik gerektiren ehliyet, yivsiz av tüfeği, akli meleke raporu, sporcu lisansı vb. raporların vermeye zorlanması olarak belirlendi. Şiddeti azaltmak adına çalışma planında aile hekimlerinin çalışma saatleri içinde 15-20 dakikalık kısa nefeslenme molalarının verilmesi, şiddete maruz kaldığında gerekirse hizmeti durdurması, aile hekimi değiştirilmesi talebinin dikkate alınması gibi öneriler benimsendi.” (DUVAR)