Astral seyahat: 'Yolculuk' nereye?

DUVAR – Nihat Hatipoğlu’nun ramazan programında Zeynep Ebrar isimli bir gencin yönelttiği, ‘Astral seyahat ile Kabe’ye gidersek haccımız kabul olur mu?’ sorusu geçtiğimiz günlerde özellikle sosyal medyada çok konuşuldu. Aslında ekrana yansıyan durum gençler arasında giderek daha fazla merak edilen “astral seyahat” ve parapsikolojik inançların sadece bir işaretiydi.

ASTRAL SEYAHAT NEDİR?

Astral seyahat, kökeni spiritualist (ruhçu) inanışlara dayanan; kişinin ruhunu bedeninden dışarı çıkarıp 'astral boyut'a seyahat edebilmesi inancıdır. Bilimin doğal olarak mesafeli durduğu bu inanışa göre astral seyahat yapmak isteyen kişinin, bir tür 'meditasyon' yaparak zihin frekansını düzenlemek gibi parapsikolojik ön koşulları gerçekleştirmesi gerektiği savunuluyor.

Buna göre “yolculuk” için, ferah ve rahat bir odada yatağa uzanarak yarı uyku halinde yapılacak telkin ve çeşitli imgeleme süreçlerinin ardından bilinç, bedenin dışına çıkıyor ve 'astral boyuta' geçiliyor. Bu noktadan sonra da bilincin 'astral beden' olarak astral boyutta özgürce dolaştığına ve bilincin (ruhun) bedenden çıkmasının bedenin öldüğü anlamına gelmediğine, “yaşam enerjisinin bir kısmının bedende kaldığına” inanılıyor.

Aslında geçmişte de bu inanışlar vardı ancak konuyu son dönemde popüler hale getiren eskiden kolay kolay yapılamayacağı düşünülen bu 'yolculuğa' artık herkes tarafından çıkılabileceği fikri. Bu görüşün değişmesinin nedeni ise astral seyahat yaptığını iddia eden insanların özellikle internetle birlikte deneyimlerini yaygın olarak paylaşmaya başlaması. İslamiyet dahil dinlerde de kendisine dayanaklar bulan bu tip spiritualist akımların küreselleşen dünyada gördüğü ilgi de artıyor.