Avukat Bilece’nin tutuklanma gerekçesi ortaya çıktı: Basın açıklamaları ve tanık iddiası

İZMİR - Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen PKK/KCK soruşturması kapsamında, 14 Şubat Cuma günü gözaltına alınan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Volkan Bilece, iki gün gözaltında tutuldu.

Evinde, ofisinde ve aracında arama yapılan Bilece, Tarsus İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde alınan ifadesi sonrası Mersin Adliyesi’ne çıkarıldı. Tutuklama talebiyle Mersin Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Bilece, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak Mersin T Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

BİRÇOK KENTTE PROTESTO EDİLDİ

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi olan Bilece’nin tutuklanması birçok kentte hukukçular ve insan hakları savunucuları tarafından protesto edildi. ÖHD Mersin Şubesi de yaptığı açıklamada, kararın hukuksuz olduğuna dikkat çekerek, “Dernek faaliyetlerimizin, avukatlık mesleği kapsamında yerine getirdiğimiz mesleki faaliyetlerimizin siyasallaşmış yargı eliyle kriminalize edilmesine izin vermedik, vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

İtirafçı ifadelerine dayandırılan soruşturmada, Bilece’nin mesleki faaliyetlerinin de suç sayıldığı belirtildi. Bilece’nin avukatı Mehdi Zana Akkaya, soruşturmanın detaylarını Gazete Duvar’a anlattı.

2021 YILINDA AÇILAN BİR SORUŞTURMA 4 YIL SONRA TUTUKLAMA NEDENİ OLDU

Dosyada kısıtlılık kararı bulunduğunu ve belgeleri inceleyemediklerini belirten Akkaya, “İfade işleminden anladığımız kadarıyla 7-8 tane kamuoyuna açık ÖHD etkinliği suçlama konusu yapıldı. Yine adliye önünde kamuoyuna açık olarak yapılan basın açıklamaları da suçlama konusu oldu. Derneğin faaliyetleri de kendisine soruldu” dedi.

Bilece hakkında açılan soruşturmanın, 2021 yılına dayandığını anlatan Akkaya, şöyle devam etti:

“Bu soruşturma 2021 yılı tarihli bir soruşturma. Volkan, Diyarbakır’da üniversite okumuş. O zamanlara dair de bir açık tanık beyanı var. Daha önce de medyada sıkça gündeme gelen ve itirafçı olarak nitelendirilen Ümit Akbıyık’ın, avukat Volkan Bilece hakkında yıllar önce öğrenciyken bir toplantıya katıldığı yönünde iddiası var.  Soruşturma 2021 yılında yetkisizlik kararı ile Diyarbakır’dan Mersin’e geldi. Akbıyık’ın bu ifadelerinden ve 2021 yılında açılan soruşturmadan bizler de haberdardık. Bundan haberdar olduktan sonra da iki defa savcılığa yazılı olarak başvuruda bulunduk. Bu soruşturma ve Bilece hakkındaki iddialar konusunda ifade vermeye hazır olduğumuzu ve çağırdıkları an gelebileceğimizi belirttik. Ancak o zaman herhangi bir işlem yapılmadı”

Bilece hakkındaki iddiaları "absürt" olarak nitelendiren Akkaya, "Emniyet ifadesinde yöneltilen soru içeriğinden anladığımız kadarıyla Volkan ile ilgili absürt iddialar var. Dosya kısıtlı olunca bütün evrakları inceleyemiyoruz. Ancak emniyet ve savcılıktaki sorgu teamüllerinden bunları anlıyoruz. Bunların dışında da herhangi bir suçlama olsaydı savcılık ya da emniyette karşımıza çıkardı diye düşüyoruz” diye belirtti.

‘HÜKÜMETİN İDARİ İHTİYAÇLARI ADLİ YARGI YOLUYLA KARŞILANIYOR’

Toplumun tüm muhalif kesimlerine yönelik bir baskı olduğunu dile getiren Akkaya, hukukçuların tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Yargının, siyasetin ihtiyaçlarına göre kararlar verdiğini ifade eden Akkaya, şöyle devam etti:

“Meselesi hukuk olan, her gün mesleği gereği adliyelerde, cezaevlerinde, emniyette mesai yapan, kamu kurumlarına girip çıkan hukukçular ‘kaçma şüphesi’, ‘delilleri karartma’ şüphesi gibi absürt gerekçelerle tutuklanıyorlar. İstanbul’da Bedirhan arkadaşımız tamamen mesleki faaliyetleri ve müvekkil çevresi nedeniyle tutuklandı. Yine İstanbul Barosu, kayyum atama tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun hazırlığını yapabilmek için baro yöneticisi Fırat Epözdemir’i tutukladılar. Mersin’deki Volkan arkadaşımızın tutuklanması ile eş zamanlı olarak meslektaşımız Hebun Akkaya çok eski bir soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Son 4-5 aylık dönemde tüm toplumsal kesimleri sindirmeye yönelik ağır bir yargı tacizi var. Bunların ortak özelliği de çok eski soruşturmalar olması. Hükümetin idari ihtiyaçlarının, adli yargı yoluyla karşılandığını düşünüyoruz. Maalesef adliyeler adli işlemler yapmıyor ve idari ihtiyaçları karşılıyorlar.”

Hakkında yakalama kararı çıkarılan avukat İrem Çiçek: 'Suç yok gözaltı var'GÜNDEM

Avukat Necat Çiçek gözaltına alındıGÜNDEM

Hukukçulardan, Çağlayan saldırı sonrası avukatların gözaltına alınmasına tepkiGÜNDEM

Avukat Ahmet Mullamuhammed ev baskınıyla gözaltına alındıGÜNDEM