Avukatlar icrada da karakolda da mahkemede de sorun yaşıyor

Gebze'de Ersin Arslan'ın haciz işlemi yaparken öldürülmesi tüm avukatları ayağa kaldırdı. Avukat Hakları Merkezi Başkanı Abdullah Onur Eyüboğlu, İcra İflas Kanunu’na göre avukatın icra mahallinde olmaması gerektiğini ama uygulamada bunun işlemediğini söylüyor. Avukat Hasan Kılıç, avukatların sadece icrada sorun yaşamadığını, karakolda ve mahkeme salonlarında da saldırıyla uğradığını anlatıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Avukatların en çok sıkıntı yaşadıkları, saldırıya uğradıkları yerlerden biri haciz işlemleri. Daha iki gün önce Kocaeli'nin Gebze ilçesinde Y.Y., icra memurlarıyla birlikte hacze gelen avukat Ersin Arslan'ı tabancayla vurarak öldürdü. Karın bölgesinden yaralanan Arslan ambulansa kaldırıldığı hastanede öldü.

‘KANUNA GÖRE AVUKATIN İCRA MAHALLİNDE OLMAMASI GEREKİYOR’

Abdullah Onur Eyüboğlu.

İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Av. Abdullah Onur Eyüboğlu, öncelikle kanunun ilgili maddesini hatırlatıyor: “Kanunun metnine baktığınız zaman icra işlemleri için gösterilen adres İcra Dairesi. İcra İflas Kanunu’na göre avukatın zaten icra mahallinde olmaması gerekiyor. Alacaklı vekili talebini İcra Dairesi’ne iletir. Talep uygun bulunursa, müdür üç gün içinde gereğini yapar. Buna rağmen yazılı olmayan kural gereği alacaklı vekili haciz mahallinde bulunuyor.”

Eyüboğlu, kanuna rağmen avukatların icra mahallinde bulunmasını insan gücünün yeteri kadar olmamasıyla açıklıyor.

“POLİSİN YANINDA DUYMADIĞIMIZ HAKARET KALMAZ’

Eyüpoğlu, saldırıların genel prosedürün işleyişindeki kusurlardan kaynaklı olduğunu belirterek anlatıyor:

“Haciz işlemlerine genellikle polis eşliğinde gideriz. Bazı durumlarda polis, bize borçlu vekiliymiş gibi yaklaşır. Bizzat polisin yanında duymadığımız hakaret kalmaz. ‘Müdahale et’ dersiniz, ‘Ya avukat bey, adamın da canı yanıyor’ denir. Bu örnekler de var. Gerçekten işini yapan, borçluyu başka bir odada tutup, işinizi yapmanızı sağlayanlar da var.”

“Hacze gittiğimizde haciz mahallindeki ortamın bizi etkilememesi gerekiyor ama böyle olmuyor. Bazı borçlular vardır. Borçlu pişkin pişkin yüzünüze bakar. Haciz mahalline 2 milyonluk arabayla gelir. Villada oturur, her şey son modeldir. Eşyaları kiraladığına dair bir kira kontratı sunar size ya da her şey başkasının üzerinedir. Hiçbir şey yapamadan geri dönersiniz. Bazen de bir gecekonduya girersiniz, kırık bir masa, iki çekyat, iki tane sandalye vardır. ‘Ne yapayım burada?’ durumu olur. Alacağınız tek şey televizyondur. Onun da başına da bir çocuk oturmuş, çizgi film seyrediyordur. O evden alınabilecek tek şey televizyon ama onu almaya vicdanınız el vermez.”

“Bütün yasalar mükemmeli amaçlayarak çıkar. O şekilde düzenlenir ama uygulayıcı insan olduğu için insan faktörünün defosu uygulamaya yansır. Bu defo avukatlarda yok mu? Vardır. Ben yaklaşık 120 bin meslektaşımın bu işi meslek ilke, ahlak, etik kuralları gereği yaptığını iddia etmiyorum.”

‘SADECE HACİZ MAHALLİNDE DEĞİL AVUKAT İLE MÜVEKKİLİ ÖZDEŞLEŞTİRİLİYOR’

Hasan Kılıç.

Avukat Hasan Kılıç, avukatların yaşadığı problemin icra mahalliyle sınırlı olmadığını ifade ediyor:

“Adliyeye giren her avukat bir vatandaşın hakkını, hukukunu temsil eder ama bu Türkiye’de bilinmiyor. Avukat ile müvekkilini özdeşleştiriyorlar. Bir meslektaşımız ayağından vuruldu. Bir meslektaşımız saldırıya uğradı. Avukatlar icrada da sorun yaşıyor, karakolda da, mahkeme salonlarında da.”

“Avukatlara karşı işlenen suçlarda etkin soruşturmalar yürütülmüyor. Görevi yapması engelleniyor. Birçok dosyada avukatlar görevini yaparken karşılaştığı bir sorunla ilgili şikayetçi olsa dahi sonrasında avukat yargılanıyor. Onlarla da ilgili genelde takipsizlik kararı veriliyor. Avukat, TCK 6 anlamında yargı görevini yapan bir kamu hizmeti yürütür ama uygulamada işinin bu niteliği yeterince bilinmiyor. Yani avukatsız bir yargılamanın olmayacağının anlaşılması gerekiyor.”

Kılıç çözüm olarak ise şunları söylüyor:

“Hakimlerle ilgili yürütülen prosedürde olan hassasiyetin avukatlar için de geçerli olması gerekiyor. Özellikle haciz işlemlerinde gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması gerekir. Buralarda çok ciddi zafiyetler var."