Avukatlar yasa zoruyla muhbirleştirilmek isteniyor
Avukatlara 'şüpheli işlemleri bildirim' yükümlüğü getiren Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi, hukukçular tarafından ‘avukatı ihbarcı yapacak’ gerekçesiyle eleştiriliyor. İstanbul Baro Başkanı Durakoğlu “Avukattan ihbar yükümlüsü, müvekkilden de itirafçı” yaratılacak” derken, Antalya Baro Başkanı Balkan “Avukatlar muhbirleştirilmek isteniyor” yorumunda bulundu. AK Parti’de de itirazlara neden olan madde üzerinde değerlendirme yapılıyor.
ANKARA - TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilen Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin 43 maddelik kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda bu hafta görüşülecek.
İçişleri Bakanlığı'na dernek ve vakıf yöneticilerinin görevden alınması ve yerlerine kayyım atanması gibi geniş yetkiler öngören kanun teklifi, avukatlara ilişkin de yeni düzenlemeler içeriyor. Buna göre kanun teklifi, kitle imha silahlarının yayılması ve finansmanının önlenmesi kapsamında avukatlara, taşınmaz alım satımı, şirket, vakıf ve dernek kurulması, idaresi ve devredilmesi gibi işlerde “şüpheli işlemleri bildirim” yükümlüğü getiriyor. Başta barolar olmak üzere hukukçular bu kanun teklifinin avukatlara ihbarcılığı dayattığı görüşünü savunarak itiraz ederken, avukatlık ile ilgili maddenin geri çekilmesini talep ediyor.
DURAKOĞLU: AVUKAT İDARENİN AJANI HALİNE GETİRİLMEK İSTENİYOR
İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, düzenlemenin amacının 'avukatı idarenin bir ajanı haline getirmek' olduğunu ifade ederek, “Oysa yasa ile sevk edilmiş olan ve avukata özgülenmiş olsa da özü itibariyle erk karşısındaki yurttaş için güvence oluşturan 'sır saklama yükümlülüğü' gibi müesseseler, avukatı idarenin ajanı olmaktan uzaklaştıran güvencelerdir. Aynı güvencenin bir başka ifadesi de avukatın tanıklıktan kaçınmasıdır. Bu teklif ile getirilen yeni esaslar, yurttaşı bu güvencelerden yoksun bırakmak anlamına gelecektir. Tam da 'yargı reformunun' gündemde bulunduğu sırada böyle bir teklifin de aynı zaman diliminde gündeme gelebilmiş olması manidardır” eleştirisinde bulundu.
Avukatlık mesleğine getirilmek istenen ihbar yükümlülüğünün asla kabul edilemez olduğunu belirten Durakoğlu, Meclis'te bulunan tüm milletvekillerine bu kanun teklifine ret oyu vermeleri yönünde çağrıda bulunarak, şöyle konuştu:
“Güven ve sadakat ilişkisine dayalı olan mesleğimize yönelik getirilmek istenilen bu türden bir ihbar yükümlülüğü asla kabul edilemez. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasının önündeki en büyük engel konumunda bulunacağı son derece açık olan bu düzenleme, avukattan 'ihbar yükümlüsü' oluştursa, müvekkilden de 'itirafçı' oluşturacaktır. Sadece bu sonuç dahi, avukatlığın anlamsızlaşması demektir. Devlet, müvekkil-avukat mahremiyetini ihlal ederek suçla mücadele edemez. Bu çerçevede, milletvekillerine, hukukun üstünlüğünün sağlaması adına bu hukuk dışı maddenin kanunlaşmaması için Meclis Genel Kurulunda ret oyu kullanmaları için çağrıda bulunuyorum.”
BALKAN: DERT AVUKATLIĞI İMHA ETMEK
Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan'a göre ise söz konusu düzenlemeyle iktidar, avukatlık üzerinden demokrasiyi ve toplumu imha etmek istiyor! Avukatların yasa zoruyla muhbir haline getirilmek istendiğine dikkat çekerek, “hukuksuzluk devletinde zirveye yaklaşıldı” yorumunda bulunan Balkan, “Avukatlık Kanunu’nun 36. maddesinde güvence altına alınan avukatın sır saklama yükümlülüğünü yok sayan bir durumla karşı karşıyayız. Avukatlar yasa zoruyla muhbirleştirilmek isteniyor. Dert kitle imha silahları ile mücadele değil, dert avukatlığı imha etmek! Ayrıca avukat -müvekkil ilişkisi kanun metninde ‘müşteri’ olarak yer verilmesi de her şeyden önce bir utançtır. Avukatlar bir defa kıskaca alınmak, avukatlık mesleği ise ortadan kaldırılmak isteniyor” ifadelerine yer verdi.
YÜCEL: BU DÜZENLEME DAHA ÖNCE DE GÜNDEME GELDİ
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ise avukatlara yönelik bu hamlenin yeni olmadığını, daha önce de getirilmek istendiğini ancak Danıştay tarafından iptal edildiğine dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu: “Bu teklif yeni de değildir. Danıştay 10. Dairesi’nin 2008/1675 E. 2013/508 K. no’lu kararı ile önce hükmün yürütmesi durdurulmuş, ardından da iptal edilmişti. Öyle anlaşılmaktadır ki, daha önce de getirmek istedikleri düzenlemeyi yeniden hortlatmak istiyorlar. Bu düzenleme Avukatlık Kanunu başta olmak üzere hukuka, adalete, avukatların sır saklama hakkına aykırıdır. Kesinlikle kabul etmiyoruz.”
'AVUKATLAR MUHBİR DEĞİL, OLMAYACAK'
Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, düzenlemeyi “avukatı muhbir” gören bir anlayış olarak değerlendirdi, “Anayasaya aykırı” dedi. Kanun teklifinin yeniden Adalet Komisyonu’na gönderilmesi gerektiğini ifade eden Küçük “Getirilen düzenlemeyle kanunla belirlenen avukatın sır saklama yükümlülüğüne dönük doğru ve yerinde uygulamaya müdahale edilmektedir. Müvekkillerimizin sırları da bizim için mahremdir. Yürütülen görevin doğası, bunu gerektirmektedir. Avukatlar ihbarcı-muhbir olmaya zorlanamazlar. Bu teklif tam manasıyla savunmayı baskı altına almak ve kısıtlamaktır. Avukatların itibarsızlaştırılmasına yönelik bu düzenleme asla kabul edilemez. Yapılmak istenen bu düzenleme ile avukatların sır saklama yükümlülüğü yok edilmekte ve insanların avukatlara olan güveni ortadan kaldırılmaktadır. Avukatlar muhbir değildir; olmayacaktır” diye konuştu.
FEYZİOĞLU: ÇÖZÜM BULMAK MÜMKÜN
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
Kara paranın aklanmasının önlenmesine yönelik mevzuata avukatların da bazı şüpheli işlemleri bildirme yükümlülüğünün eklenmesi konusu TBMM’de görüşülmektedir. Bu konu avukatın yardımından yararlanma, dolayısıyla savunma hakkını ilgilendirdiği için ayrı bir önem taşımaktadır. Konuya öncelikle sürece yönelik bir açıklık getirmek gerektiği kanaatindeyiz. Kara paranın aklanmasının ve terörizmin finansmanının önlenmesi için çok uluslu bir yapı kurulmuştur. İngilizce FATF kısaltmasını taşıyan bu yapının adı Mali Eylem Görev Gücü’dür. Avrupa Birliği’nin tüm üyeleri, İngiltere ve Türkiye de bu yapının parçasıdır. FATF, avukatlara yönelik bir takım kayıt tutma ve bildirim yükümlülüklerinin getirilmesi gerektiği kararını vermiştir. Bu karar doğrultusunda Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin tamamı ve diğer ülkelerin pek çoğu mevzuatlarında değişiklik yapmışlardır.
Avrupa Birliği üyelerinden Belçika’nın avukatlara getirdiği bildirim yükümlülüğü Belçika Barosu, Fransız Barolar Birliği ve Avrupa Barolar Birliği tarafından dava edilmiştir. Avrupa Adalet Divanı, avukatlara getirilen yükümlülüklerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanmayı düzenleyen 6. maddesini ihlal etmediği sonucuna ulaşmıştır. Bu aşamada Türkiye, yönetmelikle avukatlara kısmi bildirim yükümlülüğü getirmiş, Danıştay tarafından bu yönetmelik temel haklara ilişkin kısıtlama getirdiği için haklı olarak iptal edilmiştir. FATF’nin yapılmasını gerekli gördüğü düzenlemelerin asgari ölçüde yerine getirilmemesi Türkiye’nin yabancı para cinsinden işlemlerine yönelik ağır kısıtlamalara sebebiyet verebilecektir. Ancak avukatlara yönelik getirilecek düzenlemelerin de adil yargılanma hakkını ihlal etmemesi gereklidir. Kısaca, Türkiye’nin gri listeye girmemesi için yapması gerekenlerle adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi açısından avukat – müvekkil gizliliğinin korunması arasında kabul edilebilir bir denge kurulması zorundadır.
Evvelki gün TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen metin, uygulamada yanlış yorumlanıp aşırı kısıtlamalara sebebiyet verecek bir düzenlemedir. Avukatların müvekkillerinin hukuki durumunu öğrenmek, onlara hukuki danışmanlık yapmak, yargı mercileri ile alternatif uyuşmazlık çözüm süreçlerinde müvekkillerini savunmak için edindikleri bilgilerin MASAK’a bildirilmesine yol açacak bir düzenleme daha üstün bir kamusal değeri yani savunma hakkını ihlal eder. Konu hakkındaki görüşlerimiz Başkanlığımız tarafından MASAK üst yönetimi, Adalet Bakanlığı, kanun teklifi sahibi Sayın milletvekilleri ve ilgili komisyon başkanlarına açıklanmış, kendileri ile sonuç almaya yönelik görüş alışverişinde bulunulmuştur. Kanun teklifinin Meclis Genel Kurulu’nda adil yargılanma hakkının ihlaline yol açabilecek yorumlara kapalı hale getirilecek şekilde yeniden düzenleneceğini düşünüyoruz."
AVUKATLARA YÖNELİK MADDE TEKLİFTEN ÇIKARILABİLİR
Öte yandan AK Parti milletvekilleri tarafından hazırlanan kanun teklifine ilişkin itirazlar iktidar partisi tarafından değerlendiriliyor. AK Parti kanadında söz konusu maddenin tekliften çıkarılması gündeme gelirken, Genel Kurul'da bu maddeye ilişkin bir değişikliğin gündeme gelebileceği belirtiliyor.