'Ayakkabı yalamak'tan 'Dokunmak ibadettir'e: Övgüde dozu kaçıranlar
AK Partili Şenel Yediyıldız'ın “Ayakkabısını elimizle yalamamız lazım” ifadesi sonrası siyasi hafızalarda yer eden 'Erdoğan övgüleri' yeniden akıllara geldi.
DUVAR - AK Parti Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız'ın katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı överken kullandığı “Ayakkabısını elimizle yalamamız lazım” ifadesi gündem oldu.
Geçmiş yıllarda diğer AK Partili isimlerin Erdoğan'ı överken kullandığı açıklamalar akıllara geldi. Övgünün dozunu kaçıran cümleler siyasi hafızada şöyle yer etmişti:
'PEYGAMBER GİBİDİR'
AK Parti Aydın İl Genel Meclis Üyesi İsmail Hakkı Eser'in, 2010 yılında, o dönem başbakanlık koltuğunda oturan Erdoğan için “Bizim için adeta ikinci peygamberdir gibidir” ifadelerini kullandığı ses kaydı ortaya çıkmıştı. Söylediklerini yalanlamayan Eser, Erdoğan’ın kendisi hakkındaki açıklamaları sonrası partisinden istifa etmişti.
'İKİ REKAT ŞÜKÜR NAMAZI KILMAMIZ GEREKİR'
Yine 2010 yılında, Trabzon'un Of ilçesinin AK Partili Belediye Başkanı Oktay Saral, Erdoğan için her gün iki rekat şükür namazı kılınması çağrısında bulunmuştu. Saral, "Amerika’dan bile korkmayan, kimseyi takmayan İsrail, ilk defa Türkiye’den özür diledi. Allah, Başbakanımızı bizim başımıza nasip ettiği için her gün iki rekat şükür namazı kılmamız gerekir. Türkiye, İslam dünyasının lideri konumunda. Türkiye kabuğunu kırdı, artık dünyaya yön veren bir ülke konumuna geldi" demişti.
'DOKUNMAK BİLE İBADETTİR'
2011 yılında AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, seçim bölgesinde partililere verdiği teşekkür yemeğinde konuşmuş ve Ankara’ya kendisini ziyarete gelen AK Partililerle birlikte Erdoğan’ın yanına gittiklerini belirterek, “Başbakanımızla 5 dakikalığına bile olsa sohbet etmek imkanı bulduk. Arkadaşlarım sayın Başbakanımıza yakınen sorular sordular, elini sıktılar. Sayın Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir” demişti. Şahin daha sonra sözüne ilişkin olarak, "Müminin mümini sevmesi ibadettir. Biz başbakanımızı çok seviyoruz. Kastı aşan bir olay yok" diyerek kendisini savunmuştu.