Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında tutuklu müdürlerin ifadelerine ulaşıldı

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında, "gizli tanığa ifadesinde bazı isimleri zorla söylettirdikleri" iddiası ile tutuklanan polis müdürlerinin ifadelerini köşesinde aktardı.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında sanık Serdar Sertçelik'in iddiaları üzerine başlatılan soruşturma sonucunda tutuklanan polis müdürlerinin ifadeleri ortaya çıktı. İfadelere ulaşan Sözcü yazarı Saygı Öztürk, tutuklu müdürlerin Sertçelik'in iddalarını reddettiklerini belirtti, “Gizli tanığa AKP, bazı eski bakanlar ve bürokratların isimlerinin zorla söyletilmek istendiği iddiası üzerine siyasette fırtına kopartıldı." diye yazdı. 

Saygı Öztürk'ün "Ankara Organize Şube'nin başına gelenler" başlıklı yazısının bir bölümü şöyle: 

"-Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik:

Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner’in çalışmalarda devre dışı bırakıldığına ilişkin iddiası doğru değildir. Kendisi şube müdürü olarak geniş yetkileri olan bir görev icra ediyor. Kimsenin pasifize edecek fiili bir gücü yoktur. Benim kimseye, ‘Kerem müdüre bilgi verilmemesi, soruşturmadan dışlanması’ gibi bir talimatım olmadı. Organize Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’a veya başka birisine herhangi bir siyasi hakkında Serdar Sertçelik’e gizli tanıklık yaptırılması için asla talimat vermedim, görüşmedim. Serdar Sertçelik’in yurtdışına kaçışı ile ilgili herhangi bir ilgim ve bağlantım yok. Siyasi kişilerin veya dosya ile ilgili olmayan ancak kamuoyu tarafından bilinen kişilerin Serdar Sertçelik’in gizli tanıklığı vasıtasıyla soruşturmaya dahil edilmesi gibi talimat vermedim. Herhangi bir siyasetçi veya kamuoyunun bildiği tanıdığı kişiyi Organize Şube’yi kullanarak takip ettirmedim. Usulsüzce dinleme gibi bu yönde bana illegal bir talimat gelmedi. Serdar Serçelik, tek taraflı beyanlarıyla kesip-biçerek insanların algısını yönlendirmeye çalışıyor. Beni hedef gösteriyor. Kendisi, işin içine siyasileri katarak soruşturmadan kurtulmayı amaçlıyor. İftiraya uğradığımı düşünüyorum.’

-Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan:

‘Yurtdışına kaçan Serdar Sertçelik’le telefonla konuşan Organize Şube Müdür Yardımcısıyım. Dinletilen telefon konuşmaları bana ait. Ancak kesilmiş bir şekildedir. Bu kayıtların kesintisiz olanı ve tamamını müfettişlere de verdim. Konuşmamda geçen ‘Patlat’ tan kastım, gizli tanık daha önce savcılıkta verdiği ifadede S.S.’nun karışmış olduğu ve ABK’nın dahil olduğu silahla yaralamayı anlatmıştı. O yüzden ‘Varsa bir şey ekleyelim’ demek istedim. Dosyaya bir şey katmak, eklemek gibi bir düşüncem olmadı. Serdar Sertçelik’in konuşmayı kayda aldığını tahmin ettiğim için ben de kayda aldım. Çünkü, ileriki aşamada beyanlarını değiştirme olasılığını da gözettik. Bu kişinin yurtdışına kaçırılması konusunda kimseye talimat vermedim. Ayrıca yurtdışına kaçırılmasını niçin isteyelim? ABK dosyasına, alakası olmayan kişilerin eklenmesi, ya da siyasi bir kişiyi dinleme, dosyaya ekleme talimatı da almadım. Usulsüz bir dinleme de yapılmasına sistem izin vermez. Soruşturma makamının talimatları yerine getirildi.’

-Organize Şube Müdürlüğü’nde görevli Komiser Ufuk Gültekin:

‘Ben 4 - 5 ay boyunca Ayhan Bora Kaplan örgütü ile mücadele ettim. 16 gün boyunca eve gitmediğim de oldu. Örgüt tarafından hedef seçildiğim için hakkımda koruma kararı var. Adresimi o yüzden vermiyorum. Örgütün ikinci adamını kaçırma gibi bir durumum söz konusu olamaz. Bu şahıs gizli tanık olduğu dönemde muhbir olarak bize bir takım bilgiler veriyordu. Ancak zorunlu olmadıkça onunla görüşme yapmıyorduk. Kaçmadan bir gün önce bile bana ‘abi sana ulaşmaya çalışıyorum ancak ulaşamıyorum’ şeklinde mesaj da atmıştır. Suç örgütü tarafından tehdit edildim. Ailem mağdurdur.’

-Organize Şube’de görevli Komiser Metehan İlkyaz:

‘Serdar Sertçelik’in Ankara’dan kaçırılmasında yer alan sivillerle hiçbir münasebetim ve birlikteliğim yok. Sadece telefon ortak baz söz konusudur. Bu da tek başına değerlendirilemez.’"

(HABER MERKEZİ)