Ayhan Bora Kaplan'dan Sinan Ateş davası iddiası: Beni gizli tanık yapmak istediler
Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan, Sinan Ateş davasına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kaplan, "Gizli tanık olarak ifadem alınmak istendi" dedi.
DUVAR - Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Çankaya ilçesindeki Çukurambar semtinde öldürüldü.
Ateş'in öldürülmesinin ardından 11 sanığa hapis cezası verilirken, 7 Eylül 2023’te Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün yaptığı operasyonla gözaltına alınarak tutuklanan suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan, "Ülkü Ocakları genel başkanı ve yardımcıları arkadaşlarım olduğu için Sinan Ateş dosyası için bunları suçlar mahiyette gizli tanık olarak ifadem alınmak istendi. Bana bu cinayetin MHP’li yöneticilerin bilgisi dahilinde işlendiğine dair ifade verdirmek istediler. İzmir Buca Cezaevi’nde yatarken ifademi almaya Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan geldi. Avukatım Umut Köroğlu yanımızdaydı" dedi.
'ÜLKEDE ÇOK FARKLI ŞEYLER OLACAKTI'
Avukatı Sidar Yurtçiçek aracılığıyla Oda TV'den Can Özçelik'in sorularını yanıtlayan Kaplan, "Bekir Bozdağ, Halk Bankası Genel Müdürü Osman Aslan, Sadık Soylu, Süleyman Soylu ve diğer bürokratlarla ilgili benden gizli tanık olarak ifade alıp, bunlara operasyon yapmaktır. Eğer ben gizli tanıklığı kabul etmiş olsaydım bugün ülkede çok farklı şeyler konuşuluyor olacaktı" ifadelerini kullandı.
'DEVLET BİZDEN NE TALEP ETTİYSE ONU YAPTIK'
15 Temmuz gecesiyle ilgili de neler yaşandığını anlatan Kaplan, şöyle devam etti:
"Bütün bu yazdıklarımın hepsinin nedeni 15 Temmuz’da yaptıklarımdan kaynaklanmaktadır. O gece TRT işgal edildikten sonra biz oraya gittiğimizde o dönem Terörle Mücadele Müdürü ve birkaç tane polis vardı. TRT’ye gitmeden önce dostumu, çalışanlarımı herkesi oraya topladım ve onlara ‘Tanıdığınız tanımadığınız kim varsa çağırın’ dedim. 150-200 kişi oraya gittiğimizde orada kimseler yoktu. Fetullahçıların kızgınlığı sadece TRT’ye gittiğim için değil. Etimesgut Zırhlı Birlikler Komutanlığına girip bütün tankların buji ateşleme sistemlerini kablo ve teçhizatlarını söküp kullanılamaz hale getirdik. Oraya giderken AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan da bizimle birlikteydi. Devlet bizden ne talep ettiyse 17 Temmuz sabahına kadar onu yaptık."
(ALINTI)