AYM, OHAL'i kalıcılaştıran torba kanunda kritik maddeleri iptal etti
AYM, 2018'de OHAL'e yönelik çıkarılan torba kanundaki birçok düzenlemeyi iptal etti. Mahkeme, ihraç edilen akademisyen, subay ve Dışişleri personelinin eski göreve dönmesinin önünü açtı.
DUVAR - 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL, 19 Temmuz 2018'de fiilen sona erdi. Ancak iktidar, 25 Temmuz 2018'de TBMM'den 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u geçirdi. Bu kanunda, özellikle OHAL dönemindeki uygulamaların devamını sağlayacak, kalıcılaştıracak maddeler ekledi. CHP de kanunun bazı maddelerinin iptali istemiyle dava açtı.
Davayı 30 Haziran 2022'de görüşen AYM, buna ilişkin iptal kararlarını dünkü Resmi Gazete'de yayımladı.
DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre, kamu görevinden ihraç edilen öğretim üyelerinin, göreve iadesi durumunda İstanbul, Ankara ve İzmir illeri dışına atanması hükmü anayasaya aykırı bulundu. Yine TSK, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Dışişleri Bakanlığı kadrolarından ihraç edilenlerin göreve iade edilmeleri durumunda Araştırma Merkezi'nde istihdam edilmeleri hükmü de iptal edildi. Emekli asker ve polis şeflerinin rütbelerinin sökülmesi uygulaması da AYM'den döndü.
Karardan kritik başlıklar şöyle:
ASKERİ BÖLGEDE ÖNLEME ARAMASI
Anayasa Mahkemesi, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği'nin 56/A maddesinde askeri birlik komutanı ve askeri kurum amirine askeri mahalde verilen ve sulh ceza hâkimi olmadan önleme araması yapma yetkisini iptal etti.
İptal edilen hükümde, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacına bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde askeri birlik komutanının veya askeri kurum amirinin ya da hukuk hizmetleri başkanı veya birim amirinin yazılı emri üzerine, askeri mahallerde özel kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla kişilerin üstü, araçları, özel kâğıtları ve eşyası aranabiliyor, suç delilleri koruma altına alınabiliyordu. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarına benzer şekilde verilen yetki de iptal edildi.
Yine Anayasa Mahkemesi, askeri mahallere girmek veya çıkmak isteyenlerin üstlerinin duyarlı kapıdan kapının ikaz vermesi halinde "gerektiğinde el ile" kontrol edilebileceği hükmünü de anayasaya aykırı buldu ve iptal kararı verdi. Mahkeme, şüphe halinde veya teknik cihazların bulunmadığı yerlerde, herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın araçların da aranamayacağına hükmetti.
VALİYE ÖZEL YETKİ
Anayasa Mahkemesi, İl İdaresi Kanunu'nda valiye verilen "…belirli yerlere girişi ve çıkışı kamu düzeni ya da kamu güvenliğini bozabileceği şüphesi bulunan kişiler için sınırlayabilir; belli yerlerde veya saatlerde kişilerin dolaşmalarını, toplanmalarını, araçların seyirlerini düzenleyebilir veya kısıtlayabilir" şeklindeki yetkinin iptali talebini reddetti. Karara, AYM Başkanı Zühtü Arslan, Hasan Tahsin Gökcan, Engin Yıldırım, Emin Kuz, Yusuf Şevki Hakyemez ve Kenan Yaşar muhalefet etti.
EYLEM YASAĞI
AYM, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nda "toplantı ve gösteri yürüyüşü zamanı"nı düzenleyen 7'nci maddesine eklenen ikinci fıkrayı da iptal etti. İptal edilen düzenleme şöyle: "Açık yerlerdeki toplantılar ile yürüyüşler gece vaktinin başlamasıyla dağılacak şekilde, kapalı yerlerdeki toplantılar ise saat 24:00'e kadar yapılabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşünün gece vaktinin başlamasından sonra devam edeceği hususu, geçerli neden gösterilerek bildirilmiş ise vatandaşların huzur ve sükûnet içinde istirahatini aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmamak ve kamu düzeni ve genel asayişin bozulmasına neden olmamak şartıyla, açık yerlerde yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin dağılma saati mahallin en büyük mülki amirinin kararıyla en geç saat 24:00'e kadar uzatılabilir."
Kararda, toplantı ve gösteri yürüyüşünün yapılacağı yer ve güzergâh belirlenirken vatandaşların günlük yaşamının aşırı ve katlanılmaz derecede zorlaştırılmaması ölçütüyle kamu düzeni ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacına ulaşma bakımından toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkında getirilen sınırlamada çatışan haklar arasındaki makul dengenin sağlanmadığı belirtildi.
MİT'E 'BİLGİ EDİNME' ZORUNLULUĞU
Mahkeme, MİT'in 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışında olduğuna ilişkin düzenlemeyi de iptal etti. Kararda, bu yasağın vatandaşların Anayasa'da güvence altına alınan bilgi edinme hakkını kullanma imkânının tamamen ortadan kaldırdığı belirtildi.
SEFERBERLİK VE SAVAŞ DURUMU
Yüksek Mahkeme, Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu'nun 17'nci maddesinde "Seferberlik ve savaş hallerinde ilgili komutanlıklara tanınan adli yetkiler"in de tümünü iptal etti. Bu madde, seferberlik bölgesinde Türk Ceza Kanunu'nda suç örgütü gibi çeşitli suçları işleyenlerin, bölgede yetkili kılınan komutan tarafından gerekli görüldüğü takdirde, askeri mahkemelerde yargılanmasını düzenliyordu.
Yasa kapsamında yetkili komutanın kovuşturma yapması için Cumhurbaşkanı ve bakanlar hakkında Cumhurbaşkanı, milletvekilleri hakkında TBMM Başkanı, general ve amiraller hakkında Genelkurmay Başkanı, bakan yardımcıları hakkında ilgili bakan, valiler hakkında İçişleri Bakanı'nın izin vermesi gerekiyordu.
Kararın iptal gerekçesinde, düzenlemenin seferberlik ve savaş hallerinde asker-sivil ayrımı yapmadan herkesin askeri mahkemede yargılanmasına neden olacağı, oysa bu mahkemelerin yalnızca askerlerin görevleriyle ilgili suçlara bakabileceği belirtildi.
OHAL DÜZENLEMELERİ
Bir diğer iptal edilen hüküm, Terörle Mücadele Kanunu'nda Milli Güvenlik Kurulunca (MGK) devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti ve iltisakı yahut bunlarla irtibatı nedeniyle kamu görevinden çıkarılanların silah ruhsatının iptal edileceğine yönelik düzenlemede oldu. Bu düzenlemedeki "Milli Güvenlik Kurulunca" ve "üyeliği, mensubiyeti ve" ibaresi anayasaya aykırı bulundu. Kararda, MGK'nın milli güvenliğe karşı faaliyette bulunan yapılara üyeliğe ve mensubiyetine karar veremeyeceği belirtildi. Bu madde kapsamında ruhsatları iptal edilenlerin silahları idareye teslim edeceğine yönelik hüküm de iptal edildi.
DOSYA ÜZERİNDEN TUTUKLULUK KARARI
Ceza Muhakemesi Kanunu'nda düzenlenen tutukluluğa itiraz ve tahliye taleplerinin 30 günde bir dosya üzerinden karara bağlanabileceğini düzenleyen kanun hükmü iptal edildi. Kararın gerekçesinde, bu düzenlemenin şüphelilerin ancak 90 günde bir hâkim önünde tutukluluk incelemesi yapılması sonucu doğurduğu belirtilerek, bunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkında ölçüsüz bir sınırlama getirdiği vurgulandı.
Terörle Mücadele Kanunu kapsamında işlenen suçlardan uygulanan 4 günlük gözaltı süresinin iptali talebi ise reddedildi.
AKADEMİSYENE SÜRGÜN
Mahkeme, kamu görevine iade edilen öğretim elemanlarının daha önce çalıştıkları yerde istihdam edilmelerini engelleyen madde ile iade kararına rağmen göreve başlayamayanların mali haklarının düşmesini öngören ve dava açma imkânın ortadan kaldıran düzenlemelerin iptaline karar verdi. İptal edilen düzenlemede, görevine iade edilen öğretim elamanları Ankara, İstanbul, İzmir illeri dışında ve 2006 yılından sonra kurulan yükseköğretim kurumlarına öncelik verilmek kaydıyla atanıyordu.
TSK, EMNİYET VE DIŞİŞLERİ'NDE KIZAĞA ÇEKME
Öte yandan Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve Dışişleri'nde çalışanlar, göreve iade edildiklerinde eski görev yerlerine değil bu kurumlarda kurulan Araştırma Merkezleri'nde istihdam ediliyordu. AYM, bu düzenlemeyi anayasaya aykırı buldu. Kararda, kamu görevinden çıkarma tedbirinin tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılması gerektiği halde, kişilerin kazanılmış haklarının göz ardı edilerek farklı bir statüde atanmaları yapıldığı, bu konuda bakanlara geniş yetki tanınmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği vurgulandı.
PASAPORT İPTALİ
Meslekten çıkarılan kamu görevlileri ile haklarında suç soruşturması veya kovuşturması yürütülenler ve bunların eşlerinin pasaportlarının iptaline imkân tanıyan düzenlemenin iptaline karar verildi. Kararda, idareye tanınan yetkinin kapsam ve sınırlarının belirsiz olduğu, yurt dışına çıkma özgürlüğüne getirilen sınırlamada kanunilik şartının sağlanmadığı ifade edildi.
RÜTBE SÖKME
Mahkeme; TSK, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden farklı nedenlerle ayrılan kişilerin daha sonra milli güvenliğe aykırı faaliyette bulunduğu iddiasıyla rütbelerinin sökülmesine yönelik yasa maddesini iptal etti. İptal kararının gerekçesinde, bu kişiler hakkındaki suçlamalara cevap verme ve delillerini sunma imkânı tanınan bir soruşturma yürütülmeden bu kararın verilmesi ölçülü bulunmadı.
Diğer yandan Anayasa Mahkemesi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) kayyumluk yetkisi veren düzenlemenin üç yıl daha uzatılmasını anayasaya aykırı bulmadı. (HABER MERKEZİ)