AYM'den 'örgüt adına suç işleme' için ikinci iptal kararı

Anayasa Mahkemesi, 2023 yılında anayasaya aykırı bularak iptal ettiği, ancak 8. Yargı Paketi’yle 10 ay önce yeniden düzenlemeye gidilen “örgüt adına suç işleme" kuralını da iptal etti.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde düzenlenen “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca iki yıl altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir” düzenlemesini iptal etti. Yüksek Mahkeme bu maddeyi 2023 yılında da iptal etmiş ancak düzenleme 8. Yargı Paketi’yle geri dönmüştü. AYM, düzenlemeyi ikinci kez iptal edilmiş oldu.

T24'ten Sibel Yükler'in haberine göre, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi ve CHP milletvekilleri düzenlemenin iptali için dava açmıştı.

'AYNI SONUÇLARI DOĞURUR'

 AYM kararında, iptal eden ilk kuralda "örgüt adına" kavramının belirsizliğine vurgu yapıldığı hatırlatıldı. Kararda, daha önce, "örgüte üye olmak gibi son derece ağır bir suçtan cezalandırılmalarına neden olacak şekilde geniş yorumlanmaya müsait olduğu" sonucuna varıldığı anımsatıldı.  

Kararda, “Kuralların iptal edilen hükümle aynı sonuçları doğuracağı kuşkusuzdur. Bu kapsamda kurallarda yer alan örgüt adına işlenen suç ibaresinin belirsiz olduğu ve kuralların kanunilik şartı taşımadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.

AYM, TCK’nın 220. maddesinin 10. maddesiyle değiştirilen 6. fıkrası ile TCK’nın 314. maddesine 11. maddeye eklenen 3. fıkradaki kuralları iptal etti.

Kararda, “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki tespitler dikkate alınarak yeniden düzenlenme yapılması gerekmektedir” denilerek, TBMM’ye 6 ay süre verildi. İptal kararının bugün Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla birlikte 6 ay içinde yürürlüğe girmesi gerekecek.

HANGİ KURALLAR İPTAL EDİLDİ?

-“Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca iki yıl altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır.”

-“Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.”

İLK İPTAL KARARININ GEREKÇELERİ

AYM'nin ilk iptal kararında şu noktalara dikkat çekilmişti:

"İlke olarak kişinin silahlı örgüte üyelikten cezalandırılabilmesi için eylemlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu veya bu özellikler olmasa dahi suçun niteliği ile örgütün amacına ulaşma bakımından ancak örgüt üyeleri tarafından işlenip işlenemeyeceği gözetilmeli; örgütle organik bir bağının bulunduğu ve örgütün hiyerarşik yapısı içinde bilerek ve isteyerek hareket ettiği yeterli bir gerekçeyle gösterilmelidir...

- İtiraz konusu kural uygulandığında, silahlı örgüte üye olma suçu bakımından aranan belirli şartlar, örgüte üye olmayan ancak örgüt adına suç işleyen bir kimse yönünden aranmamakta ve her iki kategorideki kimseler arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın örgüte üye olmayan ancak örgüt adına suç işleyen bir kimse örgüt üyesi olarak cezalandırılmaktadır.

- Bu itibarla bir kimse silahlı örgütle zayıf da olsa bir şekilde bağlantısı bulunduğu iddia edilen bir suç işlediği gerekçesiyle, örgütle bağlantısı açıkça ortaya konulmaksızın, işlediği suçun yanı sıra gerçek içtima hükümleri uyarınca ayrıca örgüt üyeliğinden de cezalandırılmaktadır. Bu durum, örgüt adına suç işleyen kimsenin örgüt üyelerine göre daha ağır cezalarla karşılaşmasına neden olmaktadır.

- Kuralın bir temel hakla bağlantısı olmayan suçlar bakımından da uygulanması mümkün olmakla birlikte işlenen suçun temel hakların kullanımıyla ilgili olması durumunda kuralda yer alan örgüt adına kavramının belirsizliğinden kaynaklı geniş yorumu nedeniyle kuralla ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ya da örgütlenme veya din ve vicdan özgürlüğü gibi temel haklar üzerinde güçlü bir caydırıcı etki yaratılmaktadır...

... Takdir yetkisi kapsamında belirli ağırlığa sahip suçların örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına işlenmesi hâlinde suçun temel şeklinden farklı bir ceza yaptırımının öngörülmesi veya suçun niteliğinin değişmesi de mümkündür. Ancak itiraz konusu kuralın, örgüt üyeliğine dair herhangi bir somut delil bulunmadan ve işlenen suçun niteliği ve ağırlığı itibarıyla örgütün amacına ne surette katkıda bulunduğu da dikkate alınmadan kişilerin örgüte üye olmak gibi son derece ağır bir suçtan cezalandırılmalarına neden olacak şekilde geniş yorumlanmaya müsait olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla kuralın kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarını önleyecek şekilde belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığı ve bu yönüyle kanunilik şartını taşımadığı sonucuna ulaşılmıştır."

 

 

 

 

(ALINTI)