DUVAR - BaBa ZuLa’nın ’34 Oto Sanayi’ albümünün Spotify’dan ve Deezer’dan kaldırıldığı haberi üzerine sosyal medyadan bu iki dijital platforma büyük bir tepki ve protesto yükseldi. Konunun medyada haber olarak da yer alması üzerine bu tepki giderek büyüdü ve nihayet bugün Spotify albümü tekrar yayına aldı. Gazete Duvar’a konuyla ilgili bilgi veren grubun kurucularından Murat Ertel, albümün aslında iki yıl önce yayından kaldırıldığını ancak grup olarak kendilerinin bundan çok daha sonra haberdar olduklarını söyledi. Ertel; “Basın ve sansürle ilgilenen Twitter’dan bir arkadaş bu konuyu gündeme getirdi. Daha önce de zaten yazmıştık Spotify’a. Deezer’da da yok sanırım, ama YouTube’da bulunabiliyordu, insanları oraya yönlendiriyorduk. Bize de dinleyiciler söyledi, bir baktık gerçekten yok. Yani iki seneden beri devam eden bir süreç, cevap da vermiyorlardı. Twitter’da gündeme geldikten sonra da insanların desteğiyle birden tepkiler çığ gibi büyüdü. İnsanlar Spotify’a sorular sormaya başladı, ‘Lütfen yayınlayın yoksa üyeliğimi sonlandıracağım’ gibi tepki koymaya başladılar. Çok ilginç ki bu sabah Spotify yeniden albümü koymuş” dedi.

'SPOTİFY GEREKÇE GÖSTERMEDEN KALDIRDI'

Spotify’ın albümü kaldırırken de yeniden yayınlarken de herhangi bir gerekçe bildirmediğini belirten Ertel, en başta bu durumun telif haklarından kaynaklanmış olabileceğini düşündüklerini söyledi. Ertel, “Albüm Fransa’da da ‘Do Not Obey’ olarak yayınlandı ama Türkiye hakları başka şirkette, Fransa ve dünya hakları başka şirkette. Bu yüzden Fransa’da yayınlanmasının bir sakıncası yok, olamaz. Zaten yokmuş ki bu sabah yeniden Spotify’a yüklendi” diye konuştu.

Gezi eylemlerinden kısa bir süre sonra yayınlanan albümdeki kimi şarkı sözleri, protest bir nitelikte. Grup, daha önce yaptığı açıklamada, albümün yayından kaldırılmasına ‘İtaat Etme’ ve ‘Direniş Destanı’ şarkılarının bahane olmuş olabileceğini belirtmişti. Murat Ertel, “Biz bu sansürün, şarkılar, sözler yüzünden olduğunu düşünüyoruz. Zaten buna alışığız. Dijitalde daha önce başımıza gelmedi ama analogda çok yaşadık bunları. Bize hep bazı yasak listelerinde olduğumuz söylendi. Polislerin sahneye çıkması, konseri durdurma, susturma, bunları yaşadık. 20 yıl önceye kadar TRT’ye gittiğimiz zaman ‘Lütfen sadece enstrümantal şarkılarınızı çalın’ diyorlardı. Biz de anlıyorduk, onlar da emir kulu, aslında bizi seven arkadaşlar ya da prodüktör yardımcıları vs. onları kırmayıp sadece enstrümantal şarkılarımızı seslendirirdik. Ama artık çağırmıyorlar da zaten 15 senedir. Böyle sansürler var” diye konuştu.  

'BUGÜN OLDUĞU GİBİ, DİRENE DİRENE KAZANCAĞIZ'

Dijital platformların, sanatçıları sömüren şirketlerin savaş alanı olduğunu söyleyen Ertel, bu alanda bir devrim gerektiğini ve böyle bir ortamda fikir ve ifade özgürlüğünün de tehlikede olacağını belirtirken sözlerine şunları ekledi:

“Fikir ve ifade özgürlüğü çok önemli bir şey. İnsanlar tepkilerini koyunca birbirlerinden cesaret alıyorlar ve böyle kazanımlar elde ediyoruz. Direne direne kazanacağız diyoruz. Kazanımlarımıza sahip çıkmadıkça gerilememiz kaçınılmaz. Kadın hakları, ifade özgürlüğü gibi konularda hiçbir şekilde geri adım atmayıp kazanımlarımıza sahip çıkmak zorundayız. Bu mücadelenin en başında da sanatçılar olmalı diye düşünüyorum. Yalnızca müzisyenler değil, bütün sanatçılar. Nitekim Türkiye’nin şu anki halinin sorumlusu bir dönemin aydınlarıdır bence.”