Babacan: Cumhurbaşkanı adayı parlamenter sisteme geçişin yol haritasını imzalamalı
Babacan, “Parlamenter sistem istiyorum” diyen siyasi partilerle diyalog kurduklarını, cumhurbaşkanı adayının parlamenter sisteme geçişle ilgili yol haritasının altına imza atması gerektiğini söyledi.
DUVAR - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Haber Global’de gazeteci Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı adayı, geçiş süreci ve parlamenter sistemle ilgili konuşan Babacan özetle şunları söyledi:
GEÇİŞ SÜRECİYLE İLGİLİ RİSK VAR: İster kendi adayımızı çıkaralım ister bir grup siyasi parti olarak bir aday üzerinde mutabık kalalım; bizim cumhurbaşkanı adayımızın parlamenter sistemi sonuna kadar desteklemesi lazım. Parlamenter sisteme geçişle alakalı yol haritasının altına imza atması lazım. Geçiş süreciyle ilgili şöyle bir risk var: Ne kadar parlamenter sistem istiyorum dese de o koltuğa bugünkü sistemin yetkileriyle oturacak. Özü sözü bir insan değilse ya da güç kullanımının başını döndürme ihtimali olan bir insan olursa o zaman iş çok zor. Tam tersine, seçilen cumhurbaşkanı parlamenter sisteme geçmenin önünde büyük bir takoz olabilir. Kişi çok önemli.
GEÇİŞ SÜRECİNDE YOL KAZASINA İZİN VERİLMEMELİ: Adına ister geçiş süreci ister yol haritası diyelim. Yeni sisteme nasıl bir takvim içerisinde ve hangi aşamalarda geçileceğinin önceden konuşulması ve siyasi partiler arasında uzlaşılması lazım. Aksi halde Türkiye başkanlık sisteminden hiç çıkamayacağı kısır bir döngünün içine girebilir. Çok akıllı ve hassas yürütülmesi gereken önümüzde birkaç yıllık süre var. Bir yol kazasına izin verilmemesi lazım.
CUMHUR İTTİFAKI BAŞKANLIK SİSTEMİNİ DERİNLEŞTİRMEK İÇİN ANAYASA HAZIRLIYOR: Cumhur ittifakına hayır diyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ni savunan, başkanlık sistemini daha da derinleştirmek için anayasa değişikliğine hazırlanan, hukuku hiçe sayan, Türkiye’deki özgürlük ortamını bu hale getiren bir ittifakta yer almamız mümkün değil. Parlamenter sistem istiyorum diyen siyasi partilerle diyalog içerisindeyiz.
KİMSE DİNDARLARIN KAZANIMLARINI ELLERİNDEN ALAMAZ: Bu ülkede artık hiç kimse dindar vatandaşlarımızın son yıllarda elde ettikleri kazanımları ellerinden alamaz. O dönemler kapandı. Bu toplum buna izin vermez. Yeter ki demokrasi diri ve ayakta olsun.
SOSYAL POLİTİKALARIMIZDA SOSYAL DEMOKRAT BİR DURUŞ GÖREBİLİRSİNİZ: Biz özgürlükçü, sonuna kadar demokrasiyi savunan bir siyasi partiyiz. İnsan haklarının ülkemizde evrensel standartlara göre mutlaka tam olarak yaşatılmasını savunuyoruz. Ekonomide kural bazlı, hukuka dayanan bir modelin önemini savunuyoruz. Sosyal politikalarımıza baktığınız zaman sosyal demokrat bir duruş görebilirsiniz. Özel sektörün ürünü ve hizmeti rekabet içerisinde daha ucuza üretmesini teşvik eden bir altyapıyı da destekliyoruz. Bizim duruşumuzu herhangi bir klasik, geleneksel sıfatlarla tanımlamak mümkün değil.
HÜKÛMET ON TANE NOBEL ÖDÜLLÜ İKTİSATÇIYI GETİRSİN, YÖNETEMEZLER: (Ekonominin anahtarı tekrar size verilse ilk ne yaparsınız) O anahtarı reddederim. Çünkü Türkiye’nin ekonomisi sadece ekonomi yönetimiyle düzelmez. Öncelikle sapasağlam bir hukuk zemini lazım. Demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere inanan bir yönetim anlayışı lazım. Bugünkü hükûmet on tane Nobel ödüllü iktisatçıyı getirsin, yönetemezler. Çünkü her gün hukukun hiçe sayıldığı bir ülkede ekonomiyi düzeltemezsiniz. (DUVAR)