Babacan: Devletin faize ödediği para 1 trilyon 254 milyar
Konya'da kadın çiftçilerle buluşan DEVA Partisi lideri Ali Babacan, "Devletin çiftçi için bütçeye koyduğu desteğin tamamı 91 milyar. Faize ödediği 1 trilyon 254 milyar" dedi.
DUVAR - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne Konya Sarayönü’nde kadın çiftçilerle, kadın üreticilerle buluştu. Kadın emeğinin önemine ve kadınların her alanda eşit olmasının ülke kalkınmasındaki rolüne her fırsatta değinen Babacan Konya’daki kadınların sorunlarını dinleyip, uygulayacakları çözümleri de anlattı.
Ali Babacan, tarıma ayrılan bütçeyle ilgili şu sözleri kullandı: “Bir de biz şunu da hesap ettik, bütün sulama yatırımları, Türkiye’deki bütün sulama yatırımlarını beş yılda tamamlamak mümkün. Bütün barajlar, göletler, isale hatları; bu kapalı basınçlı sistemler, yağmurlama, damlama bütün Türkiye’nin sulama yatırımını beş yılda yapmak mümkün. Bunu bir yaptığınızı düşünün, bütün Türkiye’nin sulu tarıma, sulamalı tarıma geçtiğini düşünün. Verim kat kat artacak. Ondan sonra ithal eden değil, ihraç eden ülke haline gelecek. Tarıma verilen desteğin tamamı, bu yılın bütçesinde 91 milyar lira. Yani milyonlarca çiftçiye, devletin bütçeye koyduğu desteğin tamamı 91 milyar. Faize ödediği 1 trilyon 254 milyar.”
Ali Babacan’ın bu sözleri üzerine bir çiftçi “Onu bize versin de kalkınalım” yanıtını verdi.
'ÇALIŞIRKEN ALDIĞIM MAAŞLA, ARTIRDIĞIMLA GEZEBİLDİM, SİZİN ZAMANINIZDA'
“Ben çalışırken aldığım maaşla, artırdığımla Avrupa, Rusya yani böyle yerleri gezebildim, sizin zamanınızda diyeyim” diyen bir kadına Ali Babacan şu yanıtı verdi: “Güzel kadrolar kurduk, dürüst insanlarla, ehil insanlarla güzel kadrolar kurduk. Ekonomide de öyle yaptık. Ben Dışişleri Bakanlığı da yaptım biliyorsunuz, Avrupa Birliği Bakanlığı yaptım üç sene. Oralarda hep işi bilen düzgün ekipleri kurduk, onun için güzel sonuçlar aldık. Dışişleri Bakanlığı dönemimde Türkiye’nin itibarı dünyada zirvedeydi.”
“Niye bitti başkanım o dönem?” diye soran kadına Ali Babacan şu yanıtı verdi: ”Bitti çünkü işi bilen, ehil, düzgün insanlar sistemden uzaklaştırıldı ya da artık kendileri dayanamayıp ayrıldılar. Geri kalanlar da iş bilmez, beceremez, bir kısmı da maalesef niyeti iyi olmayan insanlar. Bir iktidar var, bu iktidardan çıkar sağlamak mümkün, bu iktidarla yakın durayım oralardan bir şey alayım. O tür insanlar hükümetin etrafını çevirince maalesef hükümet de onlarla birlikte yoldan çıktı gitti.”
“Başkanım gider mi sizce, biraz da ümidimiz kesilmeye başladı” diye soran bir kadına Ali Babacan şu yanıtı verdi: “Bu hepimizin elinde. Şimdi bu hükûmetin değişmesi bizim elimizde. Milet olarak sandığa gidip tercihimizi farklı bir yönde kullandığımız anda değişir. Gitmeyecek diye bir şey yok yani. Ama dediğiniz gibi vatandaşlarımızı farklı farklı yöntemlerle bağlamaya çalışıyorlar”
'SOSYAL YARDIMLARI PARTİ ÜYELİK KARTINA BAĞLIYORLAR'
Ali Babacan sözlerine şöyle devam etti: “Bu yardımları, sosyal yardımları parti üyelik kartına bağlıyorlar. Ya da çocuğunuzu işe alacağız derken bak partiye üye ol ki çocuğun işe girsin. Herkesin çocuğunu işe alma imkanları var mı? Ama ne yapıyor, seçim öncesi ümidi dağıtıyor, belki bin kişiye ümit dağıtıyor, seçimden sonra alacağı belki üç beş kişi. Ama o bin kişi o ümitle gidiyor, desteğini veriyor. Şimdi bunlar doğru işler değil. Ama milletimiz bunu bir kere kanar, iki kere kanar ama bu koskoca milleti sürekli aldatmak, sürekli kandırmak mümkün değil.”
Ali Babacan, sözlerine şöyle devam etti: “Koskoca ülke gidip başka yerlerden ithalat yapmak zorunda kalıyor. Şimdi bizim aslında tarımda yapılması gereken, mutlaka gübre ve yemde destek vermek. Tarım politikamızda ne var, gübrenin yemin yarısını destek karşılayacak.” Çiftçinin, “Mazotumuzun? Bize su gibi ihtiyaç” sorusu üzerine Ali Babacan şunu söyledi: “Mazot fiyatının kabaca yarısı vergi. Biz diyoruz ki çiftçimiz mazot kullanırken o vergiyi vermesin, vergi bir şekilde iade edilsin ve çözüm bulunsun diyoruz. Yani mazotu çiftçimize daha uygun fiyattan vermek lazım çünkü bu elektriği; tarımda kullanılan elektriği daha ucuza vermek lazım.”