Babacan: Ekonomi yönetiminde eski arkadaşlarımız var, bol bol tavsiye veriyoruz
Bahçelievler'de esnaf ziyaretinde bulunan Ali Babacan, "Ekonomi yönetiminde bazı eski arkadaşlarımız var, bol bol tavsiye veriyoruz. Piyasanın enflasyonu başka TÜİK’in başka" dedi.
DUVAR - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, önceki gün Ankara Bahçelievler Merkez Camii’nde kıldığı cuma namazı öncesi esnaf ziyaretlerinde bulundu. Bahçelievler’de bir gözlükçüyü ziyaret eden Babacan, kendisine sorulan “Ekonomiyi nasıl düzeltelim? Siz biliyorsunuz, bu işin profesörü sizsiniz. Biz çok uğraştık ama olmadı” sözleri üzerine şu açıklamada bulundu:
“Bol bol tavsiyede bulunuyoruz. Ekonomi yönetiminde bazı eski arkadaşlarımız var, ‘Şunu yapın, böyle yapmayın. Şöyle yaparsanız iyi olur, böyle yaparsanız yanlış olur’ diyoruz. Dün yine Meclis’te basın toplantısı yaptık, tavsiye verdik. Dedik ki ‘Önce bir şu TÜİK’e dönün, enflasyonu düzgünce bir açıklasın. Oradan başlayın. Merkez Bankası ‘Enflasyonu indireceğim’ diyor, hangi enflasyonu? Vatandaşın başka bir enflasyonu var. Piyasanın enflasyonu başka TÜİK’in başka.”
‘EKONOMİ YAVAŞLAYINCA A’DAN Z’YE HER YERDE SIKINTI BÜYÜYOR’
Eczaneye girerek hal, hatır soran Babacan, “Ham madde sıkıntılı, dolar kuru üzerinden geliyor. Sağlık Bakanlığı zam yapmıyor. Bir yerde bir yanlış var biz keşfedemiyoruz ama yöneticiler biliyor. Bütün sektörler böyle sadece eczacılık değil. İnşaat sektörü zamlardan şikayetçi, konfeksiyon öyle, gıda öyle, biz böyleyiz. İmalat yeterince yapılamıyor, satıcılar para kazanamıyor, vatandaş kazanamıyor. Böyle bir gidiyoruz, yani idare ediyoruz” sözlerine şu yanıtı verdi:
“Ülkenin millî gelirinin euro kuru da aşağılarda kaldığı için sorun orası. Ekonomi yeterince büyümediği için, daraldığı için bu kez de milletin alım gücü sıkıntılı, devletin imkanları sınırlı. Ekonomi yavaşlayınca maalesef A’dan Z’ye her yerde sıkıntı büyüyor.”
‘EN BÜYÜK HATA KURALSIZ VATANDAŞLIK’
Bir taksi durağında taksici esnafı ile çay içerek sohbet eden Babacan kendisine sorulan, “Suriyelilerin kalması-gitmesi durumu ne olacak?” sorusu üzerine açıklamada bulundu:
“Olayın başlarında Suriyelilerin can tehlikesi vardı. Onlar orada ölüm tehlikesi ile karşı karşıyayken bize de ‘Kal, orada öl’ demek yakışmaz, o insani bir şey değil. Sonrası kötü yönetildi. Artık vatandaşlık vermeye de başladılar ve neye göre verdikleri belli değil, kriterleri de yok. En son baktığımda 150 bin kadar verilmiş vatandaşlık vardı. Şimdi Suriyeliler diyorlar ki, ‘Biraz daha burada duralım, belki bize de vatandaşlık verirler.’ Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kıymetlidir. Burada en büyük hata kuralsız vatandaşlık vermektir.”