Babacan: Erdoğan'ın 'Çin tipi büyüme'yi örnek göstermesi Perinçek'i sevindirdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kurmaylarına 'Çin tipi büyüme'yi örnek vermesini eleştiren Babacan “Üçüncü ortak Perinçek var. Bizim modelimiz diyorlar. Onları destekleyen basın bu modeli çok beğenmiş” dedi.
DUVAR - Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Bursa’da partisinin il kongresinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında Çin ekonomik büyümesini örnek verdiğine dair haberlere değinen Ali Babacan, "Çin tipi büyüme. Aklındaki model buymuş. Bunu öngörüyorduk ama böyle rahat rahat telaffuz edeceklerine ihtimal vermiyorduk" dedi.
"Bir de üçüncü ortak Perinçek (Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek) var" diyen Babacan, "28 Şubat’ı zamanında destekleyenlerden. Bakıyoruz, onlar çok seviniyor. ‘Bu bizim modelimiz’ diyorlar. Onları destekleyen basın bu büyüme modelini çok beğenmiş. Bu tür büyüme; demokrasiyi tamamen rafa kaldırmak demek. Bu model, ‘Çalışanın hakkıymış, hukukuymuş, geç onları’ demek. İşgücünü ucuzlatıp, çalışanın alın terini değersizleştirmek demek" ifadelerini kullandı.
Çin modelini reddettiklerini dile getiren Babacan, "Çin modeliymiş, şuymuş, buymuş. Yok öyle bir şey. Hem büyüyeceğiz hem vatandaşlarımızın refahı artacak. Hem büyüyeceğiz hem özgür olacağız. Hem büyüyeceğiz hem de gençler en iyi bilgisayarı, oyun konsolunu rahatlıkla alabilecek. Yok öyle ucuz iş gücü ile vatandaşı mutsuzluğa mahkûm etmek falan" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
İKTİDARA GELDİĞİMİZDE O KALIPLARIN HEPSİNİ KIRACAĞIZ: Türkiye sizin o hedeflerinizden çok daha büyük bir ülke. Bunu anlamadınız mı 20 yıldır? Bu ülkenin ekonomik büyüme modeli kendi vatandaşını fakirleştiren bir model olamaz. Böyle bir modeli reddediyoruz. Bu millet sizin dar kalıplarınıza sığmayacak kadar güçlü bir millet. İktidara geldiğimizde o kalıpların hepsini kırıp atacağız. Vatandaşı, 50 kuruş ucuz diye yağmur altında ekmek kuyruğunda bekletmemek, bir ekonomik model olamaz.
TÜRKİYE UCUZ İŞ GÜCÜ ADRESİ OLMAYACAK: Gerçek büyüme, ülkedeki maaşların açlık sınırının altına düşmemesidir. Gerçek büyüme, vatandaşınızın yarınlarından kaygı duymayacağı bir ülkeyi inşa etmektir. Bizim hedefimiz, vatandaşlarımızın tek tek güçlü, özgür ve zengin olduğu bir ülkedir. Türkiye, ucuz iş gücünün adresi olamaz. Türkiye refah ülkesi olacak.
TEŞVİK SİSTEMİNİ GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ: DEVA iktidarında, net katma değer, tedarik zincirindeki rol, büyüme, karlılık performansı ve kayıtlılığa özen gösterme gibi kriterlerle teşvik sistemimizi gözden geçireceğiz. Tarım ile sanayiyi entegre ederek, yüksek katma değer oluşturacağız. Bütün sanayi bölgelerimizi de demiryollarıyla limanlara bağlayacağız. Biz daima üretimin yanında yer alacağız.
KURU PATLADAN SENSİN: İvme arşa doğru gidiyor ama durumun farkında dahi değil. Ne demek "Kur bugün artar yarın düşer?" Kendi kendine mi oluyor bu? Hava durumu mu bu? Yağmur yağar, durur. Sen yapıyorsun, kuru patlatan sensin. Sayın Erdoğan, kurun artışı, yani Türk Lirası’nın yerin dibine girmesinin tek nedeni sizin kötü yönetiminiz. Vatandaşın kasaplardan eti soyulmuş kuru kemik almasının sorumlusu sizsiniz. Kaçamazsınız.
YÖNETİCİLER ŞAMAR OĞLANINA DÖNDÜ: Son iki senede; üç Hazine ve Maliye Bakanı, dört Merkez Bankası Başkanı, dört Merkez Bankası Başkan Yardımcısı, iki Borsa İstanbul Genel Müdürü, iki TÜİK Başkanı değişmiş. Daha siz yönetim kadrolarında istikrarı sağlayamıyorsunuz; ekonomide nasıl istikrarı sağlayacaksınız? Yöneticiler şamar oğlanına, kurumlar yol geçen hanına döndü.
MERKEZ BANKASI BORÇ ALDIĞI DÖVİZİ SATIYOR: Dün yine Merkez Bankası’nın müdahalesi var. Döviz kuruna en ufak bir faydası yok. Dibi delik olan, çatlak olan havuz gibi. Suyla dolmuyor. Üstelik sattığı döviz kendi dövizi değil, borç aldığı döviz. Eksi 50 milyar doları görmüş olan net rezervler, Merkez Bankası döviz sattıkça, daha da eksiye gidiyor. Böyle bir mirasyedilik görülmedi. Türk Lirası yerin dibine girmiş. Merkez Bankası, milletin alın teriyle biriktirilmiş dövizleri çarçur ettiği yetmiyormuş gibi, bir de piyasadan borç aldığı dövizi satarak, borcunu daha da artırarak yoluna devam ediyor. (HABER MERKEZİ)